Afganistan’daki iç savaştan kaçarak Kırıkkale’ye yerleşen 14 yaşındaki Lütfullah Adalet, semt pazarlarından alışveriş yapan vatandaşların poşetlerini, tornet tekeri taktığı el arabasıyla evlerine taşıyarak geçimini sağladığı 8 kişilik ailesini adeta sırtında taşıyor.
İÇ SAVAŞTAN KAÇTILAR
Arka kısmına tornet tekeri takılı el arabasıyla pazarlardan alışveriş yapan vatandaşların poşetlerinin taşındığı ve yörede “tornetçilik” olarak bilinen meslek, semt pazarlarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Afganistan’daki iç savaştan kaçarak ailesiyle Kırıkkale’ye yerleşen Adalet de semt pazarlarında “tornetçilik” yaparak babası, annesi ve 5 kardeşine bakıyor.
KARDEŞLERİNİN MASRAFLARINI KARŞILIYOR
Sabahın erken saatlerinde tornetiyle pazarın yolunu tutan Lütfullah, müşterilerin poşetlerini taşıyarak evine ekmek götürüyor. Günlük 20-30 lira arasında kazanan Lütfullah, babasının hastalığının tedavisini, evin kirasını ve kardeşlerinin masraflarını karşılıyor. Haftanın her günü soğuk havaya rağmen kentte kurulan semt pazarlarında müşterilerin poşetlerini, tornet tekeri takılı el arabasıyla taşıyarak para kazanan Lütfullah, ailenin bütün yükünü küçük yaşına rağmen üzerinde taşıyor.
İKİ YIL ÖNCE KIRIKKALE’YE GELDİ
Pazar kapanıncaya kadar çalışan Lütfullah, işi bittiğinde annesinin söylediği malzemeleri alarak evin yolunu tutmanın sevincini yaşıyor. Lütfullah Adalet, yaptığı açıklamada, Afganistan’daki savaştan kaçarak iki yıl önce Kırıkkale’ye geldiklerini söyledi.
EVİMİ GEÇİNDİRMEK ZORUNDAYIM
Babasının sinir hastalığı olduğu için çalışamadığını ifade eden Adalet, şunları anlattı: “Evimi geçindirmek zorundayım. Bu yüzden okula gidemiyorum. 6 kardeşiz, anne babayla 8 kişilik bir aileyiz. Semt pazarlarında müşterilerin poşetlerini tornetimle taşıyarak para kazanıyorum. Poşetleri evlerine kadar götürüyorum. Uzak yola 5 lira, yakına 2-3 lira alıyorum. Akşam olup pazar bittiğinde mandalina, elma alıp tornetimle evin yolunu tutuyorum. Evde yemeğimi yiyorum. Biraz televizyon izledikten sonra yatıyorum. Ertesi gün tekrar pazar yolunu tutuyorum.”
OKUYUP DOKTOR OLMAK İSTİYORDUM
Tornetiyle okulun önünden geçtiğinde yaşıtlarını görünce okuyamamasına çok üzüldüğünü dile getiren Adalet, “Okuyup doktor olmak istiyordum ama olmadı. Birinci sınıfı 1-2 ay okuyabildim. Babam hastalandı, bırakmak zorunda kaldım. Ailenin en büyüğü benim. O yüzden çalışmak bana düştü. Ben çalışmasam evimizi kim geçindirecek. 250 lira kiramız var. Kazandığımla onları ödüyoruz.” diye konuştu.