İlimizin merkez olduğu,
Nisan ayında yapılan
Ve
Bir çok insanın başta tutuklanıp gerisinde salıverildiği “paralel yapı” operasyonun sonrasında seneler öncesinden bir şeyler anlatmış,
İnsanların tiniyetinden bahsetmiştim ucundan kenarından…
İzliyoruz şimdi !..
Yine operasyon, yeni göz altılar, yine yeni tutuklamalar! olacak sanırım.
Birkaç sene öncesine kadar zirveye ulaşmış,
Kelimenin tam anlamı ile postu sermişlerdi oraya.
Himmet milletten,
Hidayet onlardan dı!..
Sürünerek gelmemişlerdi elbet şahikaya!..
Uçtular,
Uçuruldular sahipleri tarafından…
Öyle bir an geldi ki, en tepeye ulaşabilmeleri için herkes kanat oldu, yada kanat olmak için sıraya girdi, ezdiler birbirlerini…
Ve sahip oldular!..
Neyin mi?
Sahiplerinin!..
Kim mi bunlar?
Feto ve müritleri!.. (feto diye şimdi şimdi diyor eski ortaklar… ben yıllardır diyordum ve çarpılacağımla ilgili tehditler alıyordum… şimdi dememde bir beis görmüyorum)
Hem uçuyor,
Hem de uçuruyorlardı hoca efendilerini o günlerde.
Allahtan korkmasalar! Bizim de yeterince salak olduğumuza inanabilseler, dünyanın dönme sebebinin kendileri olduğunu söyleyeceklerdi nerdeyse!..
Haklı yönleri de vardı tabi!..
Bürokraside olanların bebesi-beleği girdiği her imtihanda derece yapıyor,
En iyi yerler de okuyor,
En iyi makamlara-mevkilere geliyor,
En iyi paraları alıyor,
En iyi evler, en iyi arabalar, en iyi; dilim varmıyor!!!
En iyi ne varsa onların oluyor,
Ülke dahil dünyayı da sahipleniyorlardı haklı olarak.
Bürokraside mürit olmak böyleydi yani hoca efendiye!..
İşler tıkırında, dünya kallavi!..
Ya esnaf olan müridin durumu nasıldı?
Şu an kamufleler!..
Alayı arazi!..
Ama o gün,
Birbirlerinden alışveriş yapıyor,
Devlet ihalesi kazanıyor,
Yardım paraları topluyor, (Hesap-kitap-vergi-mergi hak getire !) diledikleri gibi harcıyor,
Tıpkı bürokratların çocukları gibi çocuk okutuyor ve bunların çocukları da girdikleri her imtihanı kazanıyor, (bunlardan olmayanların çocukları salak!) iyi yerlere geliyor, ömrü su gibi gürül gürül akarak tüketiyorlardı.
Amerika komşu kapısı olmuştu adeta…
Hak vaki olup hoca efendi Pensilvanya’ya hicret ettiğinden beri “Kabe” batıya, yani okyanus ötesine kaymıştı.
Şeytan taşlama ritüeli olmasa da biri gidip diğeri geliyordu UMRE misali.
Gelelim tiyniyet’e!..
Maun suresinde cenab-ı hakkın söylediği gibi “ yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarından habersizdir (4-5) onlar gösteriş yapıyorlar. Azda olsa faydalı şeyleri vermiyorlar (6-7)” yazıklar olsun onlara!..
Evet yazıklar olsun. Vefasız hepsi de!..
Çıkarcı!..
Adam satma uzmanı, tüccar, din taciri!..
Kızgınlığım:
Kazandılar parayı serveti, makamı, mevkiyi,
Şimdi, en üst perdeden Feto’ya küfür ediyorlar.
Ve kandırılmışız diyorlar…
Yemezler!..
Yıllar öncesinden “ etme çarpılırsın” diyorlardı bana, Allahın adaletini bilmem ama çok yakında cumhur başkanı hepsini çarpacak… inlerine girdi çünkü!..
