Bir çok insanın severek dinlediği ama çoğumuzun hikayesini bilmediğimiz yaşanmış olan ”Ankarada Yedim Taze Meyvayı” türküsünün hikayesini Dr. İdrsi Karakuş yazdı. Ankara’da yedim taze meyvayı Boşa çiğnemişim yalan dünyayı Keskin’den de sildirmeyin künyeyi Söyleyin anama anam ağlasın Anamın oğlu var beni neylesin Anamdan gayrısı yalan ağlasın Tirene bindim de tiren salladı Zalim doktor ciğerimi elledi İyi olursun diye köye yolladı Söyleyin anama anam ağlasın Anamın oğlu var beni neylesin Söyleyin babama babam ağlasın Babamın oğlu var beni neylesin. Bozlağın hikâyesi şöyledir: Sefer Ceyhan 1920 yılında Keskin’in Cinaliuşağı köyünde doğmuştur. Babasının adı Selim (Selim Kâ), anasının adı Kadın’dır. 1920 yılında doğan…
Haberin Detayıuzun hava
TURNAM Keskin Cezaevinde mahkum bulunan Necati adlı biri gökyüzünde uçan turnaları görünce ailesine duyduğu özlemi selâm olarak göndermek üzere duygularını şiire döker. Ancak bir dörtlük yazabilir. Kendisini ziyarete gelen arkadaşı Hacı Taşan’a bu dörtlüğü verir ve devam ettirmesini ister. Hacı Taşan şiiri tamamlar ve bozlak formunda plağa okur. Kendisi şöyle anlatır: “Necati adında çok sevdiğim bir dostum vardı. Kırıkkale’de hapse düştü. Bir gidişimde dedi ki “Hacı, eve haber gönderememenin üzüntüsü içinde içerde dolaşırken pencereden dışarı baktım ki havada bir turna kafilesi gidiyor. Duygulandım bir dörtlük yazdım. Şunun sonunu da sen getir.” dedi. Bunun üzerine oturup şiiri tamamladım ve sazımla çalıp…
Haberin Detayı