MKEK hakkında şok iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Yapılan usulsüzlükler ile kurumun milyonlarca lira zarara uğratıldığı iddia edildi. İşte şok iddialar ve ayrıntıları…
ARDI ARKASI KESİLMİYOR
MKEK hakkında şok iddialar artarak devam ediyor. Daha önce yayınladığımız iddialar hakkında incelemenin sürdüğü öğrenilirken, yeni iddiaların ardı arkası kesilmiyor. İddialar arasında sahte evrak, güvenlik zafiyeti ve stoklara iadesi meçhul olan patlayıcılar var. İşte Gazetemiz Haber Müdürü Fatih Gençer’in kaleme aldığı iddilar…
İDDİA-1
Kara Kuvvetleri Komutanlığının (K.K.K) siparişi olan 4 bin adet 120 mm MKE MOD 236 A1 Havan Aydınlatma Mühimmatı projesi bitirilmeden tapa alımına çıkıldığı iddia edildi. Projenin kalifikasyonunun Milli Savunma Bakanlığı Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığı ile birlikte yapılıp, bitirildikten sonra onaylanmasını müteakip, tapanın alımına çıkılması gerekirken proje bitirilmeden acele bir şekilde Almanya Junghans firmasından alıma çıkıldığı öne sürüldü. Daha önce 81 mm aydınlatma ve 120 mm havan mühimmatı ailesinde (120 mm MKE MOD 236, MOD 250, MOD 251 ve MOD 258) başarı ile kullanılan DM 93 mekanik zaman tapası, 2004 yılına kadar hem dönülü hem de dönüsüz (yivsiz setsiz havanlarda) kullanılmak üzere üretilmişti. Ancak bu tarihten sonra ilgili Junghans firması maliyeti azaltmak ve fiyatı düşürmek için dönü mekanizmasını ve çarpma mekanizmasını tapadan çıkardı. 1991 tarihli DM93 teknik Şartnamesinde çarpmayla çalışan super-quick mechanism ile hem dönüsüz (Tampella-yivsiz setsiz) hem de dönülü Brandth veya muadili MKE Kurumu yapımı TOSAM HY-12 yivli-setli havanlarda kullanılma şartı istenirken, üretici firma Junghans’ın defalarca” tapalarında belirli bir tarihten sonra ”super quick mechanism” in kaldırıldığı ve dönülü MKE TOSAM HY-12 havanından atılamayacağı hususunda uyarmasına rağmen Almanya’ya alım heyetinin gönderildiği iddia edildi.
ATIŞLAR ALMANYA’DA YAPILDI İDDİASI
MKE MOD 236 A1 Yivli-setli havan aydınlatma mühimmatının atılacağı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde mevcut 120 mm TOSAM HY-12 havanı yerine, Almanya’da yivsiz setsiz Tampella Havanı ile kabul test atışları yapıldığı ve DM 93 tapasının kabulünün yapıldığı iddia edildi. Alman Tampella namlusundan atılan mühimmatı 5 Barut Haklı olup yivsiz setsiz yani dönüsüz olan, Almanya’da atışı yapılan silah ve mühimmat Türk Silahlı Kuvvetlerinin talebi olan ve kullanılan silah ve mühimmatın şartlarını ve aynı zamanda1991 tarihli teknik şartname isteklerini karşılamadığı iddia edildi. Kısaca adı geçen tapanın kabul test atışlarının Türkiye’de 120 mm TOSAM HY-12 yivli setli havanı ve 120 mm MKE MOD 236 A1 mühimmatı ile yapılması gerekiyorken, atışların 1991 tarihli teknik şartname şartlarına uyulmadan Almanya’da yapılarak tapa kabul edildiği öğrenildi.
ATIŞ MALİYETİ 300 BİN TL İDDİASI
Öte yandan Şu anda halen bitirilmeyen MKE MOD 236 A1 projesi kalifikasyon çalışmalarının MSB Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığı ile ortak yürütülmediği ve gizli olarak Mühimmat Fabrikası ARGE Müdürlüğü tarafından yürütüldüğü de iddialar arasında. Her atışta mühimmat başına yaklaşık bütün maliyetler dahil bin 500 TL’yi bulduğu öğrenilirken, şimdiye kadar 10 veya 20 lik gruplar halinde 15 civarında test atışı yapıldığı, 200 adet civarında MKE MOD236 A1 mühimmatı atıldığı öne sürüldü. Bu atışların toplam maliyetinin ise 300 bin aştığı tahmin ediliyor.
TOPLAM ZARAR 1 MİLYON EURO İDDİASI
Her 10 atıştan 2-4 adet arası atışta DM93 tapaları fonksiyon yapmadığı iddia edildi. Bu atışların kabul kriterinin; tapanın fonksiyon yapmamasına müsaade etmediği, yani fonksiyon yapmama sıfır çıkarsa kabul, 1 adet tapa fonksiyon yapmazsa ret olunması gerektiği öğrenildi. MKE yönetimi tarafından olayın üstü kapatılmak amacıyla fabrika, dolayısı ile devletin yaklaşık 1 milyon euro zarara uğratıldığı iddia edildi. Tapanın bu durumda 120 mm MKE MOD236 A1 Yivli Setli Havan Aydınlatma mühimmatı ile birlikte kullanılamayacağı ve TSK envanterine satışı yapılamayacağı öne sürüldü.
İDDİA-2
Mühimmat Fabrikası ARGE Müdürlüğü ve Mühendislik Hizmetleri Müdürlüğü arşivlerinin dijital arşive aktarılarak, proje yönetiminde etkin bir arşiv için YATAY Bilişim A.Ş. firmasından Dv-TDM programı satın alındı. Ancak firmanın Mühimmat Fabrikası ARGE Müdürlüğü ve Mühendislik Hizmetleri Müdürlüğünde mevcut NATO’nun sekizinci büyük arşivi olan ve Osmanlı’dan günümüze kadar 200’den fazla mühimmat projesini binlerce mühimmat teknik resimlerini, şartnameleri, dokümanı ve bunlarla ilgili kalıp, takım, aparat, mastar resimlerini tarayarak dijital ortama aktardığı iddia edildi.
1 YILDIR TESLİM EDİLMEDİ İDDİASI
Fabrika dışına çıkması yasak olan bu dokümanları düzenleme yapma gerekçesi ile fabrika dışına çıkarıp, 1 seneye yakın bir zamandır halen getirmediği iddia edildi. Firmanın yetkililerinden biri olan Farshid JALELIZADEH İran asıllı olduğu öğrenildi. Dolayısıyla Türkiye’nin sahip olduğu fabrika dışına çıkarılması yasak olan TÜBİTAK SAGE, ASELSAN A.Ş. gibi Kamu kuruluşlarına dahi verilmeyen üst derece gizli dokümanın yurtdışına servis edildiği ve NATO üyesi olmayan ülkelerin eline geçtiği şüphe ediliyor. Firmanın 1 yıldır teslim etmediği bilgilerin akıbetinin ne olduğu merak ediliyor.
İDDİA-3
Fabrikada üretimi yapılan mühimmatların dolumu yapılan patlayıcıya ait keşifleri (birim mühimmat için kullanılan patlayıcı miktarı) çok yüksek olduğu için çok fazla miktarda patlayıcının ne yapıldığı konusunda kesin bir bilgi edinilemediği öğrenildi. 155 mm M107 obüs mühimmatı dolum kapasitesi 6,5 kg TNT alırken, keşfi 8 KG’a yakın olduğu ve arada 1,5 kg ‘a yakın bir fark bulunduğu öğrenilirken, bu mühimmattan adet sipariş geldiği takdirde 15 bin Kg gibi muazzam bir fazlalık ortaya çıktığı iddia edildi.
ARTAN PATLAYICILARIN AKIBETİ BİLİNMİYOR İDDİASI
Terör örgütlerinin kullanımına en uygun patlayıcı C4’ün (Plastik patlayıcı) en fazla kullanıldığı M18 Mayın en fazla 400-405 gr COMP C4 alırken keşif miktarının 450 gram olduğu öğrenildi. Bu durumda her mayından 50 gr COMP C4 patlayıcısı arttığı ve 2011 yılında gelen 4 bin adet siparişte yaklaşık 200 kg COMP C4 arttığı iddia edildi. Bunların fazlasının stoklara ne kadar iade yapıldığı meçhul olduğu iddia edilirken, yine el bombalarının hatalıları için bozuk raporu düzenlenerek imha edilmekte, ancak imha edilen miktarın boyutunun bilinmediği iddia edildi. 2001-2002 yıllarında terör örgütlerinde ele geçen MKE yapımı el bombaları hususunda Genel Müdürlüğün ifadesinin alındığı biliniyor.
GÜVENLİK ZAAFİYETİ İDDİASI
Bu tip patlayıcıların stratejik riskine istinaden, özel izinle girmesi gerektiği halde sadece fabrika idarecilerinin emirleri ile içeri alınan, fabrika içinde neredeyse fink atan özel firma ve fabrikanın sözleşme ile kiraladığı araçların ne çıkardığı, hangi görevle İmla Üretim Müdürlüğüne girip çıktıkları belli olmadığı öne sürüldü. Giriş-çıkış izni alınsa dahi, giriş çıkış yapanların aranması, bir güvenlik personeli refakatinde işleri bitinceye kadar yanlarında bulunması gerektiği ve günlük olarak raporlandırılması gerektiği biliniyorken, bu işlemlerin hiçbirinin yapılmadığı iddia edildi. Bu nedenle Fabrikada güvenlik açısından büyük zafiyet bulunduğu iddia edildi.
DENETİM VE ARAMA YAPILMIYOR İDDİASI
Tesislere giriş çıkış yapacak misafir-yabancı personel için önceden izin alınması, hangi konuda ziyaret yapacakları, şahısların isimleri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değilseler pasaport ve kimlik bilgileri, araçlarının plakası, şoförünün kimlik bilgileri, ziyaretin yapılacağı gün ve saat gibi bilgiler detaylı olarak bildirildikten sonra Milli Savunma Bakanlığından gelen izinle MKE Genel Müdürünün oluru ile, fabrika müdürünün bilgisi dahilinde gerçekleştirilmesi ve gerekli bütün güvenlik ve istihbarı tedbirlerinin alınması yükümlülüğü Fabrika Yönetimine verilmişken; bütün bunlar yapılmadan, fabrikanın ve özellikle imla işletmesinin içinde gerek özel firma araçları, gerekse sözleşmeli araçlar sadece fabrika müdürünün izni ile gün içinde defalarca giriş çıkış yaptığı ve bunlara hiçbir denetim ve arama yapılmadığı iddia edildi.
KAMERA KAYITLARI NEREDE?
2009 Ekim ayında faaliyete geçen Güvenlik ve personel takip sistemine bağlı güvenlik kameralarının faaliyete geçtikten bu zamana kadar olan bütün kayıtlarının 2 kopya yedeklenmesi ve bir yedeğinin yangına dayanıklı özel kasa içinde saklanması yönetmelikler gereği mecburi iken, bazıları 15 günlük kayıt hafıza kapasitesine sahip, bazıları ise 20 günlük kayıt hafızasına sahip kameraların görüntüleri yeni kayıtla 15 veya 20 günden eski kayıtların üstüne yazarak eski kaydı sildiği de iddialar arasında. Bu durumda kameranın bağlı olduğu bilgisayarın kapasitesine bağlı olarak 15-20 günden eski görüntü kayıtlarına ulaşılamadığı öğrenildi.
ŞAŞKINLIK YARATIYOR
Kameraların kurulduğu Ekim-Kasım 2009 yılından bu yana, video kayıtlarının yedeklenmemesi kanunen suç teşkil ediyor. 1976,1986 ve 1997 yıllarında dünyada en büyük ölçekli patlamalar kategorisinde yer alan 3 büyük patlama geçirmiş, büyük insan ve maddi kayıplara sebep olmuş bir fabrikanın güvenlik zafiyeti olması şaşkınlık yaratıyor. Fabrikada mevcut patlayıcıların üretim esnasında ve üretim sonrasında kontrolsüz oluşu firmaların Milli Savunma Bakanlığından izinsiz giriş çıkışları ve gerekli denetimlerin yapılmaması, 4 yıllık olması gereken güvenlik kamerası kayıtlarının yedeklerinin olmaması akıllarda soru işareti bırakıyor.
2
Fatih bey, Sinter Metal’in iddialarını listelerinizden kaldırmanız ve Zirve Sanayi Firmasını koymanız oldukça manidar geldi açıkçası.
N’oldu Sinter Metal’in eşkiya patronu Olgun Tanberk’ten tehditmi aldınız siz de? korktunuz mu? Ya da orta yolmu buldunuz?
Bakın sizin kaleminizden hatırlatayım iddianızı;
http://www.haber71.net/mkekde-hayali-ambar-yolsuzlugu-iddiasi/
Tarih : 5.05.2014 , 17:37
”FİRMAYA İHALESİZ İŞ VERİLDİ İDDİASI
MKEK geçtiğimiz yıl da SİNTER yolsuzluğu ile gündeme gelmişti. İddiaya göre gayri resmi usullerle firmaya ihaleler verildi. İhalesiz iş alan firmaya 20 milyon dolarlık kıyak yapıldığı iddia edilen yolsuzluk olayı yargıya intikal etmiş ve soruşturma başlatılmıştı. Yine iddiaya göre MKE Fabrika Müdür Yardımcısının oğlunun firma tarafından Avusturya’da okutulduğu ve olayların yargıya intikal ettirilmesiyle oğlunun Türkiye’ye döndüğü öne sürülmüştü.”
Çok şaşırdım!!! Cidden Zirve’demi bulaşmış bu karanlık işlere Sinter Metal gibi?
Fatih Bey bir yanlışınız olmasın. Bu işleri yapan Zirve Savunma Firması değil, SİNTER METAL AŞ., hatta bildiğimiz kadarıyla Mühimmat fabrikası müdür yardımcısı Zirve Sanayi Firmasının yetkililerini, Sinter Metal’in gireceği ihaleye girmemeleri yönğnde tehdit etmiş ve Zirve Savunma’da savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
———————————————–
(Not: Bugün Zirve Savunma Sanayi Firmasının bir iştirakine, MKEK Mühimmat Fabrikası Müdür yardımcısının Kardeşinin Ortak olduğunu öğrendim ve cidden şok oldum!!)