Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin, Türkçe’de zaman zaman şapka işaretinin kalktığı söylentilerinin ortaya atıldığını belirterek, “Şapka işareti hiçbir zaman kalkmadı.” dedi.
Kaçalin, yaptığı açıklamada, “Ben doğrusunu yakaladım” mantığıyla imla kurallarına sık sık müdahale edildiğini söyledi. TDK olarak kendilerinin fazla müdahaleden ve değişiklikten yana olmadıklarını vurgulayan Kaçalin, “Fakat öyle güzel ve doğru ikazlar alıyoruz ki bunları dikkate almak mecburiyetindeyiz. Ayrı ve bitişik yazmalar, şapka işareti kullanma, virgülün yeri, hitaplarda ‘bey’in büyük ya da küçük yazılması gibi. Biz herkesin bildiği bir bilgide birleşelim diyoruz.” diye konuştu.
ŞAPKA İŞARETİ
Kaçalin, 1940’lı yıllardan beri Türkçede yer alan şapka işaretinin kullanımının kalktığı yönündeki söylemlerin gerçekçi olmadığını dile getirdi. Şapka işaretinin kullanılmaya devam ettiğini ve imlada bulunmasından yana olduklarını ifade eden Kaçalin, şöyle konuştu: “Şapka işaretimiz var. Bunun gibi zaman zaman bizim adımıza ‘sosyal otlangaç, gök götürü konuksal avrat’ gibi kelimeler de TDK adına uyduruluyor. Bu konular TDK’ya sorulur öğrenilir. Örneğin ayda bir ‘Münir Özkul öldü’ diye haber çıkıyor. Ama ailesine ve kızına sormuyorlar. Özkul’un kızına taziye telefonları geliyor. Tabi psikolojisi altüst oluyor. Şapka işaretinin kalması da bunun gib”
İKİ TUŞA BASMALARI GEREK
“Şapka işaretinin kalktığı gibi bir şey yok. Bize sorarlar biz cevabını veririz. Kurum adına halüsinasyon görmeye gerek yok. Şapka işareti hiç bir zaman kalkmadı. Kalkabilir, Türkiye’de harfler kalktı. Şapka da kalkar ama bence kalkması doğru değil. Anlama problemi doğar. Fransızca’da da şapka işareti var.” Kaçalin, haber merkezlerinde çalışanların şapka işareti gerektiren kelimeleri yazarken bir harf için iki tuşa basmaları gerektiğini, bunun yapılmaması nedeniyle şapka işaretinin kullanımdan kalktığı gibi bir algının ortaya çıktığını dile getirdi.
HATALAR OLDUKÇA TÜRKÇE DÜZELEMEZ
Bu tür ciddiyetsizliklerin “Türkçenin katledilmesine” neden olduğunu öne süren Kaçalin, “Bu ciddiyetsizlik, öbür ciddiye alınan işler kadar ciddiye alındığında çözüm olur. İş laçka, yetki yok, ciddiyet yok. Sonra da diyorlar ki ‘Ne olacak dilimizin hali’.” ifadelerini kullandı. Türkçeyi yanlış kullananların iki dil bilenler ve Türkçeyi bilmeyenler olduğunu aktaran Kaçalin, kitaplar yazılsa, emirler yayınlansa veya programlar yapılsa bile hatalı kullanım bulunduğu sürece Türkçenin düzelemeyeceğini sözlerine ekledi. Zekeriya Karadavut AA