GündemKırıkkaleManşet

Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım

Haber71.Net - Google News | Abone Ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, miting için geldiği Kırıkkale’de, vatandaşlara seslendi.

Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Cumhuriyet Meydanında halka hitap etti. Elmadağ Mitingi sonrası geldiği Kırıkkale’de emekli, çiftçi ve asgari ücretliye seslenen Kılıçdaroğlu, emekliye kurban ve Ramazan bayramında ikramiye, çiftçinin mazotunun 1.5 TL, asgari ücretin ise 1.5 TL olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, bunun için 4 yıl yetki isteyerek halkın kendisini bir denemesini gerektiğini hatırlattı.

 

İnsanlarla alay ediyorlar

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Elmadağ mitingi sonrası geldiği Kırıkkale’de Cumhuriyet meydanında halka seslendi. Cumhuriyet meydanını dolduran onbinlerce Kırıkkaleliye sözler veren Kılıçdaroğlu, emekli, çiftçi ve asgari ücretlinin geçim darlığı yaşadığını hatırlatarak, CHP iktidarı ile bunların sona ereceğini söyledi.  Konuşmasında iktidarı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bütün emekli kardeşlerime söylüyorum.  Madem kaçak saraya para var, yandaşlara var, emekliye gelince para yok. Yılda iki kez aldığı emekli karşılığında bir şey vereceksin, ikramiye vereceksin, Ona yok diyorlar. Bu insanlarla alay etmek demektir. Emekli kardeşim bende senden bir şey istiyorum. Haziranda da benden sana oy yok diyeceksin. “ dedi.

 

 

 

 

Bu vatandaşın hali ne olacak?

CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi.”Asgari ücret 949 lira. Bakın bir hesap 5 kişilik bir aile düşünün. Anne, baba, 3 çocuk. Günde bir öğün simit ve çay, öğle simit ve çay, akşam simit ve çay. Birer liradan 10 lira yapıyor bir öğün. 3 öğün 30 lira. Ayda ediyor 900 lira. Geriye kalıyor 49 lira. Bu Ankara’daki beylerin Allah aşkına vicdanı var mı? Geriye kalan 49 lirayla bu asgari ücretli ev kirası mı ödeyecek, mutfak masrafımı ödeyecek? 3 çocuğun masrafını mı karşılayacak? Dolmuş parası mı verecek? Taksi parası mı verecek? Ne olacak bu vatandaşın hali? Anlamıyorlar, bilmiyorlar, Türkiye gerçeklerinden koptular. Ben size açık ve net söylüyorum ben sizden birisiyim. Nasıl yaşıyorsanız bende sizin gibi yaşıyorum. Ben 7 çocuklu bir ailenin evladıyım. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Ablamda okuma yazma bilmez. 7 kardeşten sadece üniversiteye giden benim. Sınavlara girdim, kazandım, devlette 27,5 yıl hizmet ettim. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, kaynaklar nasıl harcanır 27,5 yılımı buna verdim. Diyorlar ya kaynak yok. Emin olun söz veriyorum size Sevgili Karabüklüler CHP iktidarında onlara bir kurs açacağım. Devlet nasıl yönetilir, kul hakkı nasıl yenmez?”

 

 

Anlayışımda kul hakkı yemek yok

“Ben o nedenle açlığı da bilirim, işsizliği de bilirim, yoksulluğu da bilirim. 7 kardeşiz dediğim gibi kardeşlerim ne iş yapar? Hiçbirisinin gemisi yok, hiçbirisinin ayakkabı kutusu yok. Kimisi ya emekli, ya bir yerde işçi. Devlet bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Ama kimse dönüp sen buradan aldın çocuklarını zengin ettin, akrabanı zengin ettin, dayını zengin ettin, amcam köşeyi döndü asla diyemez. Çünkü benim ahlakımda, siyaset anlayışımda, inancımda kul hakkı yemek yoktur. Kula ve hakkına saygı göstermek vardır.

 

Çiftçi alın terinin hakkını alamıyor

 

Bizimle onlar arasında dünya kadar fark var. Ağrı dağı kadar fark var. Ben halk için çalışırım, sizin için çalışırım. Sayın Davutoğlu Erdoğan için çalışır ve onun ailesi için çalışır. Hiç siz ağzından işsizliği şöyle önleyeceğiz diye bir cümle duydunuz mu? Yoksulluğu şöyle önleyeceğiz diye bir cümle duydunuz mu? Emeklinin hali çok kötü bende ilgileneceğim diye bir cümle duydunuz mu? Dediğim gibi halk için çalışmazlar onlar. Halk için çalışacak olan kişi halk gibi yaşayacak, vatandaş gibi yaşayacak, vatandaşın derdini bilecek. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Politikacının cebi değil, vatandaşın cebi önemlidir. Vatandaş siftah yapıyor mu? Çiftçi alın terinin karşılığını alıyor mu? Emekli huzur içinde yaşıyor mu? İşsizliğin olmadığı bir Türkiye’yi kurduk mu? Bunları yaptığımız zaman siyaset görevini yapmış olacak.

 

 

İnsan gibi yaşasınlar

 

Bir başka konu, taşeron işçilik. Taşeron işçi var mı aranızda bilmiyorum. Dedim ki, taşeron işçiliği kaldıracağım, herkesin kadrolu hakkı olacak. Çalışıyor mu işçi? Çalışıyor. 8 saat, 8 saat çalışıyor. Niye kadro vermiyorsun? Araya diyor bir tane taşeron koyacağım diyor. Taşeron işçi çalıştıracak ay başında ben parayı taşerona vereceğim taşeronda işçiye verecek. Bende diyorum ki yok kardeşim taşeronu kaldırıyorum. Aradan sen işçiyi çalıştırıyor musun? Çalıştırıyorsun. O zaman parayı niye doğrudan işçiye vermiyorsun? Götür doğrudan işçiye bu parayı ver, kadrosunu da ver iş güvencesi olsun, sendikalı hakkı olsun, o da insan gibi yaşasın.

 

Rahmetli Ecevit güzel bir şey söylerdi “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” derdi rahmetli Ecevit. Taşeron işçiliğin olduğu bir yerde insanca ve hakça bir düzen yoktur. Çağdaş kölenin olduğu bir yerde insanca ve hakça bir düzen yoktur. Onlar şimdi mağdur edebiyatı yapıyorlar. Bizim projelerimize korkudan efendim bu doğru değildir diyemiyorlar. Ne diyorlar? Nasıl yapacaklar diyorlar. Ben hepsini yapacağım sende göreceksin kardeşim hiç meraklanma.

 

Şimdi oy almak için mağdur edebiyatı yapıyorlar.

 

Biraz sonra bu Başbakanlık bölümüne geleceğim. Şimdi mağdur edebiyatı yapıyorlar. Efendim kefenimizi giydik. Ya niye giydin kefeni kardeşim idam yok bir şey yok. Cezada yok. Sonra kaldı ki, zaten idamlara karşıyız. Siyasi idamlardan bu ülke çok çekti yazık günah. Böyle bir şey yok. Ama millete efendim ben kefeni giydim bana sahip çık. Malı görürken sen Cumhurbaşkanı oldun öyle değil mi? Hepimiz biliyoruz bunu. Mağdur edebiyatı. Araban var, uçağın var, sarayın var, her şeyin var, koruman var, ordun var. Ya kardeşim ne mağduru? Mağdur olan kim? Emin olun mağdur olan vatandaş. 17 milyon kişi açlık sınırında, yoksulluk içinde 17 milyon kişi. Mağdur olan bunlar. Onlarla ilgilenmiyor ben mağdur olurum diyor. Yok kardeşim o edebiyatta bitti artık. O nedenle sizden istirhamım güzel bir Türkiye’yi, yaşanacak bir Türkiye’yi, onurlu bir Türkiye’yi, işsizliğin olmadığı bir Türkiye’yi, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye’yi, herkesin evinde huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi beraber kuracağız, birlikte kuracağız.

 

İnsan onurunu koruyacağım. Sözüm söz

 

Bunun birinci şartı neydi? Birinci şartı 7 Haziran’da sandığa gitmek. Söz mü? İkinci şartı sandığa giderken geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir yurttaşımızla beraber gitmek, onu ikna etmek. Nasıl ikna edeceğinizi, hangi bilgileri ona vereceğinizi anlatacaksınız söz mü? Bende size söz veriyorum bu bölgenin temel bir sorunu daha var orman köylüleri. Toplumun en yoksul kesimi orman köylüleridir. Onlar gerçekten de çok az gelir elde ediyorlar. Orada da taşeron uygulaması var. İhaleye veriyorlar. Orman köylüsü alın terinin karşılığını alamıyor. Orman köylüsü olan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 4 yıl içinde ben bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğim. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak yazın bir köşeye. Hiçbir çocuk bu güzelim ülkede yatağa aç girmeyecek. Hiçbir aile, hiçbir anne benim çocuğum aç akşam tencerem kaynamıyor demeyecek. Ben bu güzel ülkede barışı getireceğim, huzuru getireceğim, geliri getireceğim, halkı zenginleştireceğim. Esnaf kazanacak, çiftçi kazanacak, emekli kazanacak, refahı tabana yayacağım. Ne demişti Ecevit? “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” demişti. İnsanca, hakça bir düzeni getireceğim. İnsan onurunu koruyacağım. Sözüm sözdür.

 

4 yıl yetki verin

 

Ne demiştiniz? Sandığa giderken geçen seçimlerde. CHP’ye oy vermemiş bir yurttaşla beraber gideceğiz, onu ikna edeceğiz. Bu sefer diyeceğiz ki gel kardeşim 13 yıl yetki verdik memleketin hali malum. Kılıçdaroğlu diyor ki, bana sadece ve sadece 4 yıl yetki verin. 4 yılda ben bu ülkeyi şaha kaldıracağım. 4 yılda yoksulluğu bitireceğim. 4 yılda yasakları kaldıracağım. 4 yılda yolsuzluğu bitireceğim. 4 yılda hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. 4 yılda değil, ilk 6 ayda emeklilere 2 maaş ikramiye vereceğiz. 1 yılda siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Siyaseti kirlilikten arındıracağız. Siyaset dürüst ve namuslu adamların işi olacak. Bunun mücadelesini yapacağız. Bu millet kavgadan bıktı huzur içinde yaşamak istiyor. Güzel bir ortamda yaşamak istiyor. Anneler CHP iktidarında çocuklarınızı okula gönderirken beslenme çantası vermeyeceksiniz. Çocuk okulda karnını doyuracak, herkes aynı yemeği yiyecek, huzur içinde eve gelecek. Çocuğa yemek verdik mi, vermedik mi, harçlık verdik mi vermedik mi diye bir telaşa kapılmayacaksınız. O çocuklar bizim çocuklarımız. O çocukların karnını doyurmak benim boynumun borcudur. “

Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri Sadece 4 yıl için yetki verin, Türkiye’yi şahlandırayım - Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri

- Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri

Haber71.Net Editör

Kırıkkale'nin Haber Portalı Haber71.Net'in editörü tarafından Kırıkkale haberlerinin son dakika ve hızlı bir şekilde ziyaretçilerine ulaştırmayı hedeflemektedir.
Başa dön tuşu