NÖROLOJİ UZMANI DOÇ. DR. YAKUP TÜRKEL 11 NİSAN DÜNYA PARKİNSON GÜNÜ DOLAYISIYLA AÇIKLAMADA BULUNDU
Özel Kırıkkale Yaşam Hastanesi Nöroloji Kliniği Hekimi Doç. Dr. Yakup Türkel, 11 Nisan Dünya Parkinson Günü dolayısıyla bir açıklamada bulunarak, Parkinson hastalığına dikkat çekti, hastalığın sebebi, erken teşhis ve tedavi yöntemleri ile özellikle “bakla” uyarısında bulunarak Yaşam Hastanesi’nde Parkinson hastalığına karşı izleme ve tedavi yöntemlerini uygulamaya başladıklarını belirtti.
DOÇ, DR . TÜRKEL BİLGİ VERDİ
Özel Kırıkkale Yaşam Hastanesi Nöroloji Polikliniği Hekimi Doç. Dr. Yakup Türkel, Parkinson günü ve bu hastalıkla ilgili bilgilendirici şu açıklamayı yaptı: “Parkinson Hastalığı konusunda toplumsal farkındalık ve bilinçlenme oluşturmak amacıyla her yıl 11 Nisan “Dünya Parkinson Hastalığı Günü”nde tüm dünyada çeşitli aktiviteler yapılıyor. Bu bağlamda Türkiye’de de başta Parkinson Hastalığı Derneği olmak üzere 11 Nisan’ı içine alan hafta boyunca hastalık hakkındaki önemli ve güncel bilgiler toplumla paylaşılıyor. Ayrıca bu yıl Parkinson Hastalığının 200. yıl dönümü. Bizde Kırıkkale Özel Yaşam Hastanesi Nöroloji Bölümü olarak bu hastalık hakkında halkımızı bilgilendirmek üzere bu basın açıklamasını yapmak istedik.
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Parkinson hastalığı uzun süreli, yavaş ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, tedavisinde hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar iş birliği yapması gerekir. Parkinson hastalığı genel olarak bir yaşlılık hastalığı olarak bilinse de başlangıç yaşı 20’lere kadar inebiliyor. Burada önemli olan erken teşhis ve doğru tedavi yöntemiyle hastalık belirtilerinin önemli ölçüde kontrol altına alınabileceğinin, böylelikle yaşam kalitesinin yükseltileceğinin bilinmesidir. Yavaş ilerleyen bu hastalığın her aşamasında oldukça etkin çok sayıda ilaç ve cerrahi tedavi imkanları vardır ve giderek geliştirilen tüm bu yöntemler ülkemizde de yaygın olarak hastalara sunulmaktadır.
HAREKETTE MUTLULUK VAR
Bu tıbbi yöntemler yanında özgün fizyoterapi uygulamalarıyla pratik çözümler üretilerek hastanın evdeki ve işteki günlük yaşamını kolaylaştırmanın mümkündür. Bu nedenle bu yılki Dünya Parkinson Günü’nün ülkemizdeki teması da ’Harekette Mutluluk Var’ olarak belirlenerek, fizyoterapinin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. “Kişi, kendisinde veya sevdiklerinde titreme ve hareketlerde yavaşlama görüyorsa, bunları basitçe yaşlılık belirtisi olarak yorumlamamalıdır. Erken teşhis ve doğru tedaviyle Parkinson’un etkilerini azaltmak mümkündür” deniyor ve tedavinin uzun soluklu bir süreç olduğunu ve bu sürecin her aşamasında hasta ve hasta yakınlarının uzman hekimlerle yakın işbirliğini sürdürmeleridir.
HASTALIK BULGULARI NELERDİR?
Türkiye’de 100.000 civarında Parkinson hastası olduğu tahmin edilmekte, her yıl yaklaşık 10 000 civarında hastaya yeni teşhis konulmaktadır. Tüm dünyada 10 milyon hasta olduğu bilinmektedir. Parkinson hastalığı yavaş ilerleyici beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığıdır. Özellikle de beyinde dopamin isimli bir maddeyi barındıran hücrelerin önemli ölçüde kaybı bu hastalıktan sorumludur. Hastalığın temel bulguları; Titreme (istirahat halinde), hareketlerde yavaşlama, kollar, bacaklar veya gövdede sertlik, denge bozukluğu ve düşmeler. Bunun dışında da çok çeşitli bulgular vardır (El yazısında küçülme, etkilenen tarafta kol sallamada azalma vb). Aşağıda listelenen bazı problemler Parkinson hastalığının erken belirtisi olabilir. Tek belirti tek başına Parkinson hastalığını işaret etmez. Birden fazla belirti varsa doktora başvurulmalıdır. Belirtileri ise; Titreme, Elyazısında küçülme, Koku duyusunda kayıp, Uyku sorunu, Hareket etmede veya yürümede zorluk, Kabızlık, Düşük tonlu konuşma, Maske yüz, Baş dönmesi ve bayılma, Öne eğilmek / Kamburlaşmak.
HASTALIĞIN NEDENİ NEDİR?
Parkinson hastalığının kesin olarak nedeni bilinmemektedir. Küçük bir oranda genetik faktörlerin etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, kırsal alanda yaşamak, kuyu suyu kullanmak, tarım ilaçlarına uzun süre maruziyet, kafa travması ile ilişkide gösterilmiştir. Daha önce de vurguladığımız gibi günümüzde hastalığı tam olarak iyileştiren tedavi olmamakla birlikte, hastaların yakınmalarının azaltan ve günlük yaşamlarını daha iyi sürdürmelerini sağlayan tedaviler vardır. Bunlar ilaç tedavisi, cerrahi ve pil tedavisidir. Bunların yanında fizyoterapi, psikolojik destek de önemlidir.
TÜRKEL’DEN BAKLA UYARISI!
Günümüzde çok konuşulan bazı konulara da açıklık getirmek istiyorum. Bunların başında bakla konusu var. Taze bakla, önemli ölçüde “Dopamin”in öncül maddesi olan “L-Dopa” içeriyor. Taze baklanın 40 gramında 135 gram L-Dopa var ve bu da oldukça yüksek bir miktar. Hastalarımız mevcut dopamin içeren ilaçlarıyla birlikte Parkinson’a iyi geldiğini duydukları baklayı tüketiyorlar. O zaman hastalarda istenmeyen yan etkiler ortaya çıkıyor. Onun için hastalarımız hekimlerine danışmadan hiçbir zaman bakla tüketmemelidir.
YAŞAM’DA PARKİNSON TEDAVİSİ
Diğer bir konu cerrahi ve pil konusu. Parkinson hastalığında kullanılan bu tedavi yöntemleri önemli bir aşama kaydetmemize neden olmuştur. Ancak bu tedavi her hastada etkili olmamaktadır. Hastalarımız ve yakınları hekimleriyle iyi iletişim kurup, bu tedaviler konusunda ona göre hareket etmelidir. Son olarakta kök hücre tedavisi gündem de. Ancak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmakla birlikte, bu tedavi bilimsel olarak hala kanıtlanmamıştır. Ben ülkemizde Parkinson hastalığı konusunda farkındalığı artırmak için yoğun çaba gösteren Parkinson Derneği yönetici ve üyelerine de teşekkürü bir borç biliyorum. Yeni hizmete giren Hastanemizde başta Parkinson hastaları olmak üzere, titreme, distoni vb hareket bozukluğu hastalarımız izlenebilecek ve tedavileri yapılacaktır.”