Malul Sayılmayan Gaziler Derneği 2. Genel Başkanı ve Kocaeli Şube Başkanı Yaşar Saral, “Gazilik onurumuzu istiyoruz” dedi. Saral özel röportajımızda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ÖZEL RÖPORTAJ: FATİH GENÇER
Gazetemiz Haber Müdürü Fatih Gençer, Malul Sayınmayan Gaziler Derneği’nin Kırıkkale istişare toplantısı sırasında Dernek 2. Genel Başkanı Yaşar Saral ile özel röportaj gerçekleştirdi. Saral, gazilerin yaşadığı psikolojiden çevre tepkilerine kadar önemli açıklamalarda bulundu. İşte Saral ile yaptığımız özel röportajda öne çıkanlar;
KIRIKKALE ŞUBESİ KURULACAK
Genel Merkezimiz Manisa’da kuruldu. Devamı olarak Kırıkkale şubesi açılı yapılacak. Arkasından Kocaeli ve İstanbul şubesi kuruluş çalışmaları başladı. Son olarak Ankara şubesini açacağız. Resmi temaslarımızı da sürdürüyoruz. Daire başkanları ve bizlerle ilgilenebilecek yetkili kurum ve isimlerle yaptığımız görüşmelerde genel fikir bizlerin gazilik onurunu hak ettiğimiz yönündedir.
AYRIMLAR YAPILIYOR
Şehit ve gazi diye bir kavram yok. Hep ayırmışlar, ‘vazife malulü, vazife şehidi, görev şehidi, malul gazi, malul olmayan gazi’ gibi ayrımlar var. Aslında 20 yaşında askere giden, üniformayı üzerine giyen her genç, olağan üstü hal bölgesi olarak belirtilen Hakkari, Şırnak, Tunceli, Muş, Bingöl, Ağrı, Van ve Mardin gibi bölgelerde görev yapan ve yaralan her asker gazidir.
“EŞİNİN BOĞAZINA TERÖRİST DİYE SARILANLAR VAR”
Çünkü en büyük etken psikolojik sorunlardır. Aramızda 20 yıl geçmesine rağmen hala rüyasında çatışmalara giren, şehit arkadaşlarını gören, psikolojisi bozulmuş ve genel tabirle Vietnam Sendromu yaşayan arkadaşlarımız var. Hala Atatürk ile birlikte çatışmalara girdiğini sanan, gece eşi uyandırdığında terörist diye eşinin boğazına sarılan, ufacık bir maytap patlamasında kendini yerlere atan arkadaşlarımız var.
“İÇ GÜVENLİK AMA DÜNYA İLE SAVAŞIYORUZ”
Bizler Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ciddi anlamda çatışmalara girmiş, 7 düvele karşı çarpışmış askerleriz. Görevlerimiz ve operasyonlarımız genel olarak İç Güvenlik Harekatı olarak adlandırılır. İç güvenlik kendi içerimizdeki terör odaklarını kapsamına alan bir tabirdir. Aslında biz operasyonlarda Amerikalı, Danimarkalı, Almanyalı, Suriyeli, İtalyalı, İranlı ve Iraklılarla çarpıştık. Ele geçirilen yaşamsal malzeme ve mühimmatlara baktığımız zaman bunu net görebiliyoruz. Mayın İtalyan malı, silahlar Amerika ve Rusya malıdır. Mermiler, telsizler alman malıdır. Bizler iç güvenlik için dünyayla çarpışan askerleriz. Bu mücadele halen sürüyor.
BİRÇOĞUMUZ VÜCUDUMUZDA KURŞUNLA YAŞIYORUZ
Bizler onurumuzu almak istiyoruz. Gazilik bizim de hakkımız. Her ne kadar bizlere ‘uzvunu kaybetmemiş’ deseler de, birçoğumuz vücudumuzda kurşunla yaşıyoruz. Vücudunda 200 tane şarapnel parçasıyla yaşayan arkadaşımız var. Ayağında 2 santimetre kısalma olan ve sadece yarım santimetre ile gazi sayılmayan arkadaşlarımız var. Bir çoğu hala travma yaşamakta, ailevi ve sosyo-ekonomik sorunlarla boğuşmaktadır.
İSTİHDAM HAKKI VERİLDİ
3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası kapsamında bizlere de iş hakkı verilmiştir. Bu bağlamda Genel Kurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığına bağlı askeri tersaneler, bakım-onarım merkezleri, MKE, Orman Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde, ‘Terörle mücadele sırasında yaralanan askerler’ diye iş imkanı sağlanmış durumda. Şuan Türkiye genelinde 600’e yakın malül sayılmayan gazi kardeşimiz işe yerleşmiş bulunuyor.
“GAZİLİK HAKKIMIZI İSTİYORUZ”
Onurumuz olan gazilik hakkımızı istiyoruz. Herhangi bir maddi beklentimiz olmadı ve olmayacak. Tek isteğimiz diğer arkadaşlarımız gibi gazi ibareli yaka kartlarımızı ve rozetlerimizi takmak istiyoruz. Bizlerde onlarla aynı çatışmalarda yaralanmış askerleriz.
“BAŞBAKANA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Başbakanımıza teşekkür ediyoruz. Daha önce görüşmelerimiz olmuştu, istihdam hakkı sağlandı. Bir çoğumuz elimize ekmeğimizi aldık, çocuklarımıza daha iyi gelecek sunabileceğiz. Ancak örneğin bir ortama girdiğimizde “Siz ne gazisiniz, siz nesiniz?” diye sorulduğu zaman hiçbir şey söyleyemiyoruz. Sadece çatışmada yaralandığımızı ve herhangi bir hakkımızın olmadığını söyleyebiliyoruz. “Bizlere siz gazi değilsiniz, niyazisiniz” denilerek, onur kırıcı söylemlere maruz kalıyoruz. Bunlara bir son vermek için dernekleştik. Son Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan almış olduğumuz bilgilere göre malül sayılmayacak derecede gazi olan arkadaşlarımızın sayısı 5-6 bin civarındadır. Resmi istatistiklere dayalı araştırma yapılmamış, sonuç belirtilmemiş. Son çıkan yasayla birlikte, başvurular göz ününde bulundurularak yeni bir çalışma yapılmaya başlandı. Şuan itibariyle ulaşılabilir sayı 2 bin civarında. Bunun yanı sıra internet kullanmayan, köyünde olan veya maddi durumu iyi olup başvuru yapmayanlar, yaşanılanlardan ötürü devlete küsmüş kişiler var.
“BİZLERİ TANIMALILAR”
Derneğimizi kurduk, artık daha aktif ve daha etkin olarak mücadele edeceğiz. Kimseden herhangi bir beklentimiz yok. Sadece bizleri tanımalarını istiyoruz. Çünkü bizlerde gaziyiz. Ben 3 kurşun, bir el bombası yemiş bir askerim. Akciğerlerim yüzde 67 çalışıyor. Sağ kolum tam kapanmıyor. Allah’a şükürler olsun, herhangi bir uzvumuz kayıp değil.
“ULUDERE OLAYININ AKABİNDE YAŞANANLAR BİZLERİ DERİNDEN ÜZDÜ”
Bizleri üzen olaylar var. Hakkari Uludere’de hayatını kaybeden 34 kişinin şehit statüsüne sokulması bizleri derinden yaralamıştır. Bunların 4 tanesinin terörist olduğu belgelenmiştir. Buna rağmen şehit statüsüne sokuldular. Ailelerine bugüne kadar hiçbir şehit ailesine ve gaziye verilmeyen miktarda tazminat ödendi. Hiçbir şehit yakını bu güne kadar 1 ay içerisinde şehit ailesi kartını almamıştır. Çünkü prosedürler buna izin vermez. Bu 1 yıllık bir süreç sonrasında veriliyor. Ancak Uludere’de hayatını kaybedenlerin yakınlarına, ‘Şehit ailesi’ kartları 1 ayda verildi. Bunların bilincindeyiz ve görüyoruz.
“KİMSEDEN SADAKA İSTEMİYORUZ”
Biz her zaman söylüyoruz, “Şehit nurlanmış, gazi onurlanmış askerdir.” Biz onurumuzu istiyoruz. Son söylemek istediğim bu, lütfen bizleri tanıyın. Bizler kimseden sadaka istemiyoruz. Gazilik onuruyla hayat mücadelesini sürdürmek istiyoruz”
2
Askerde yaralanan herkes gazidir gaziler arasında ayırım yapmak büyük bir yanlıştır umarım en yakın zamanda sayın başbakan bu duruma bir çözüm getirip tüm mağdur olmuş malül sayılmayan gaziler gazilik onuruna kavuşur
allah allah… belasını arıyo bu adam yaw… terörist diye tutuklanmadığına dua etmiyo da..