Kişisel hiçbir husumetim yok kimseye…
Kimseyle,
Menfaat için kavga etmedim hır gür içerisinde geçen elli altı yıllık ömrümde.
Para bile bulsak ortak,
Kırgınlık olmasın diye hepsini vermişliğim vardır,
Bilen bilir!..
Küsmem, darılmam şahsımla ilgili konularda…
Mesele çoğunluğun,
Vatandaşın,
Milletin çıkarı olur,
Aslan kesilirim.
Yine bilen bilir,
Vatandaşın yerine yediğim dayak buradan Çin seddine ulaşmıştır ama bir metrede geri adım atmamışımdır.
“Kırk yıllık kani, olur mu yani” misali, yine millet adına birkaç şey sorduk ilgililerden dayak yeme pahasına belki cevap verirler de(hesap değil! Hesap alacak makam henüz üzerine alınmıyor) bizde sekiz on okurumuzu! Bilgilendiririz diye,
Cevap yerine tutanak ve yeni bir makam aracının geldiğini söylediler.
Geçen hafta müftü bey bize telefon açtırıyor, randevu talep ediyor, talep sahibi makamına gitmemizi istiyor, bunun etik olmadığını, isterse kendileri buyurup gelebilirler inceliğimizi bir tutanakla resmileştirmeye çalışıyor.
Hangi akla hizmetse?
Efendim millet adına kullanılması gereken millet mallarının vebali,
Günahı,
Haramı,
Helalı,
İcazeti,
Caizini sordum sayın Kırıkkale müftüsüne.
Çünkü ilimizde bu soruları cevaplayacak en yetkili makam ve kişi oydu.
O,
İse sekreteri aracılığı ile randevu talep etti ama randevuyu kendi makamına istedi.
Günahını sevabını bilmem lakin litarötürde böyle bir randevu olduğunu sanmıyorum. En azından, ne duydum, ne işittim. Etik değil, şık hiç değil, doğruda değil yanlış yaptığını bildiğin makama özel görüşmeye gitmek, menfaat ummak gibi bir şey diye düşünüyorum.
Haa, İta amirimiz ve bizde memuru isek,
Emreder,
Seve seve gitmezsek, zıplaya zıplaya gideriz.
Tutanak neyin nesi hala anlayabilmiş değilim!..
Takıntı olmuştur bende makam araç saltanatı.
Bu durumdan başbakanlık etik kurulu da rahatsız olmuş ki,
“Belediyeler ve bazı makam sahipleri yasaları arka taraftan dolanarak hala lüks araç kiralamak yada satın almak sureti ile israfı körüklemektedirler” diye ilgili kuruluşları uyarmaya çalışıyor yayınladığı bildirilerle.
Çarşı cami inşaatı ilgili soruları koyduk bir kenara… ( unuttuk sanılmasın!..)
Kabe’den geldiği söylenen bez parçasına ilahi ve kutsal değer katılıp, cami cami gezdirilip, bizzat müftü eli ile yalatılmasını da es geçtik. (o bezin Çorum’a kadar gittiğini biliyoruz)
Benzini, şoförü, bakımı, yedek parçası, kaskosu, trafik sigortası bizden, 71 DV 519 plakalı makam aracını devlet işi dışında aile boyu çarşı Pazar alışveriş, çocukların okul servisi gibi kullanmak dinen caizmidir, Kuran’da yeri nedir, vebali varmıdır, varsa helal mı, harammıdır? Dedik, demeye devam edecektik ki, cevabı gelmeden,
İkinci bir arabanın alındığı müjdesi! geldi…
2016 model 71 TDV 48 plakalı Toyota corolla ve 74 bin lira (Diğeri Ford fokus sanırsam 2013 model… yani oda sıfır sayılır. Diyanete bağışlanan reno’yu bahse konu yapmıyorum bile, onca borcu olduğu söylenirken müftülüğün.)
Güler misin-ağlar mısın!.. şaka gibi…
Ne diyordu başbakanlık etik kurulu ilgilileri uyarırken?
“Yasaları dolanarak!..”
Müftü,
Bu arabayı diyanet vakfı aldı devletle ilgisi yok diyebilir…
Yani babasının parası değil, vakıf da şahsa münhasır değil. Ki, onun gelirinin dökümünü de kısmen yapabilirim;
Demem o ki ben,
Bu sayın müftüye dini açıdan (sevap mı günah mı diye) hiçbir soru sormayacağım artık. Başbakanlık etik kurulunun “yasaları arkadan dolanarak” diye bahsettiği makam sahiplerinden bir tanesinin de Kırıkkale müftülüğü olduğuna yürekten inanıyorum.
Kötü örnek örnek olmaz derdi babam rahmetli.
Örnek alacağım, akıl danışacağım kişi ve makamın , başta kendisi israf makamı olmamalı diye düşünüyorum.
Husumetim, düşmanlığım, kinim yok kimseye şahsım adına.
Mevzubahis millet ve millet mallarının amacına uygun, yasaları dolanmadan kullanımı ise, üzerime düşeni yapmaya, yani yazmaya devam edeceğim inşallah. Bin tane tutanak tutulsa bile.