Askeri fabrikalar olarak adlandırılan MKE de hedef:
Şehir, İşçi ve gençlerin amatörce spor yapmalarına zemin hazırlamak, sosyalleşmelerini ve Türkiye’nin dört yanından gelen insanların entegrasyonunu sağlamaktı…
Bu amaçla,
Her askeri fabrika kendi futbol takımını kuruyor,
Fabrikalar arası turnuvalar düzenliyor,
Tatlı bir rekabetle insanları birbirine kaynaştırıp,
Kırıkkalelilik ruhu yaratmaya çalışıyordu.…
Başardı da!..
Sene 1967!..
Askeri fabrikaların futbol takımları lağvedilerek kulüpler (çelik spor hariç), tek çatı altında toplanmış, sponsor MKE olmak üzere yönetim şehir eşrafına devredilmişti.
Ve nihayet,
O yıl, MKE Kırıkkale spor adı ile Kırıkkale’mizin ilk profesyonel futbol takımı kurulmuş, üçüncü lige davet edilmişti.
Artık her şey profesyoneldi!..
Kararlar, Zafer caddesinde (mülkiyeti babama ait!) Yeşil Niğde apartmanının teras katındaki kulüp binasında alınıyor, Fikret Karabudak stadyumunda uygulamaya konuyordu.
Her şey profesyonelce yapılmaya başlanmıştı.
Öyle ya, yöneticisi profesyonel olan kulübün,
Topçusu,
Malzemecisi.
Masörü,
Hatta seyircisi bile profesyonel olmalıydı ve oldu!..
Sonun da, 8 haziran 1969 günü Tarsus idman yurdu futbol takımı ile üçüncü lig şampiyonluk maçı geldi çattı!..
Profesyonelce hazırlanan şehir,
Profesyonelce hazırlanan seyirci,
Profesyonelce hazırlanan topçu,
Profesyonelce hazırlayan, profesyonel yöneticiler sayesinde 4 ölü!.. yüzlerce yaralı, yanmış-kül olmuş kulüp binası!..
Türkiye futbol tarihinin ikinci en kanlı ve vahşi olayıydı bu!..
Şu anda böyle bir durum yok şükür!..
Ama
Birliktelikten, beraberlikten, sosyalleşip kaynaşmak ve entegrasyondan oldukça uzaklaşmış, sadece adı itibarıyla bile şehri etmeyen profesyonel insanların elinde adı spor olan bir kulüp var.
Ve her türlü entrikada var!..
Sorum ortaya!..
Paylaşılamayan nedir?
Federasyondan, lotodan, totodan, iddia dan, belediyeden gelen, halktan toplanan paraların miktarı ve harcama alanları nerelerdir, kim yetkilidir?
Varsa gayrimenkul, otopark veya başkaca kar amaçlı işletmelerin kullanımı, kiralanması ne şekilde olmaktadır?
Hedef:
Tıpkı ilk yıllarda ki gibi, sosyalleşmek, tanışmak, kaynaşmak, birliktelik ve entegrasyonsa bu kavga, sahtekarlık, üyeler üstünde ki manipülasyon nedir, niye?
Israrla Kırıkkalelilik ruhundan söz ederken siz-biz diye memleket insanını ayrıştırmak böyle bir ruhun inşasını sağlayabilir mi?
MKE yöneticileri, işçisi, memuru, sendikası ve belediyesi işin içinde olmadan bırakın sporu, Kırıkkale var olabilir mi?
Ve
Başında kim olursa olsun. şu durumdaki Kırıkkale spor’un kime ne faydası olabilir?