Kırıkkale’nin Balışeyh ilçesindeki bir kamu kuruluşunda memur olarak görev yapan Fatih Aykanat, “süs tavuğu” tutkusuyla dikkati çekiyor. Evinin bahçesine kurduğu kümeslerde 16 yıldır süs tavuğu besleyen Aykanat, tavuklarına adeta gözü gibi bakıyor.
SÜS TAVUĞU TUTKUSU
Kimeski Mahallesi’ndeki evinin bahçesindeki kümeslerde süs tavuğu besleyen 40 yaşındaki Aykanat, mesaiden kalan zamanlarını tavuklarını beslemekle geçiriyor. “Süs tavuğu” tutkusuyla çevresindekilerin dikkatini çeken Fatih Aykanat, bir arkadaşına misafirliğe gittiği günden itibaren kendisinde süs tavuklarına ilgi oluştuğunu söyledi.
TÜRKİYE’DE FAZLA ÇEŞİT YOKTU
Hobi amaçlı süs tavuklarıyla ilgilendiğini vurgulayan Aykanat, şöyle konuştu: “Yaklaşık 15-16 yıldır uğraş verdiğim güzel bir hobi. Daha önce Türkiye’de fazla çeşit yoktu. Bilinen birkaç ırk vardı. Onlarla başladık. Sonra bu ırkların çok çeşitli olduğunu öğrendik. Çok büyük bir alan, büyük bir sektör. İl dışından yumurta, civciv ya da damızlık olarak getirttik. Daha sonra çeşitleri çoğalttık. İşin ve hayatın stresini atabilmek için kendi bahçemizde uğraşıyoruz. Onlarla vakit geçiriyoruz. Ailece sevdiğimiz bir uğraş. Sağ olsun eşimin de bu konuda bana büyük bir desteği var. Çocuklarım da meraklı.”Fatih Aykanat, ilk merakının minyatür bir ırk tavukla oluştuğunu anlatarak, “hayvanları sevenlerin insanları da sevdiğini” belirtti.
ÖNCELİK TAVUKLARIN
Mesaisi bittiğinde çoğu zaman önceliğini tavuklara verdiğini, onları besledikten sonra yemek yediğini belirten Aykanat, şöyle devam etti: “Yeri geliyor hasta olanını eve alıyorum. Evde kutu içinde tedavisini yapıyorum. İğne ya da ilacını veriyoruz. Tedavisi bitene kadar evimizin içinde kalıyor. Evimizin içerisi tavuklarım için bir nevi revir oluyor. Bir dönem 500 civarında süs tavuğum vardı. ‘Sultan’ cinsi tavuk, Osmanlı’dan dünyaya yayılan bir ırk. İngilizler tarafından Londra’ya götürülmüş. Sonra da çoğaltılmış ve tüm dünyaya yayılmış bir ırkımız. Yani 5-6 farklı ülkeye özgü hayvan var bende. Önceleri çeşit sayısı daha fazlaydı. Farklı ülkelerin hayvanları vardı ama devlet memuru olduğumuz için bunlarla uğraşmak biraz vakit alıyor, zor oluyor. Süs tavukları, et için beslenen bir ırk değil. Yeme açısından, yumurtası açısından da beslenmez. Süs tavukları cinsine göre yıllık 70-130 yumurta yapar. Yumurta için beslenebilecek bir hayvan da değil. Yumurtaları küçük olur. Ticari boyutu ile çok fazla ilgilenemiyorum. Vaktim yok ve damızlık hayvan sayım da yeterli değil.”
ANKARA’YA TAŞINAMADIM, HAYVANLARIMI BIRAKIP GİDEMEDİM
Fatih Aykanat, tavuklarıyla daha çok ilgilenmek için görev yerini değiştirdiğini dile getirerek, “1999 yılında Ankara’da memur olarak işe başladım. 10 yıl Ankara’da görev yaptım. Ankara’ya taşınamadım, hayvanlarımı bırakıp gidemedim. Hayvanlarımı tercih ettim. 10 yıl tavuklarım sebebiyle Kırıkkale’den Ankara’ya gidiş geliş yaptım ve günde 4 araç değiştirerek işime gittim ama tavuklarımı bırakmadım.” diye konuştu.
HAYVANLARIMLA İÇ İÇEYİM
Bu süreçte Kırıkkale-Ankara arasında günlük 250 kilometre yol katettiğini anlatan Aykanat, “Bundan 7 yıl önce tayinle Kırıkkale’ye geldim ve şimdi Kırıkkale’de memuriyetime devam ediyorum. Hala hayvanlarımla iç içeyim, beraberim. Onları çok seviyorum. Hayvanlarım çok süslü ve rengarenk. Göze hitap ediyor. İnsanları, hayvanları ve doğayı çok seviyorum. Hep iç içeyim. Onlara elimizle yem yediriyoruz. Hepsi cana yakın ırklar. Vakit geçirmek için güzel bir uğraş.” ifadelerini kullandı.