Gençlik Derneği(AGD) Kırıkkale Şubesi, Mekke’nin Fethi’nin 1385. yıl dönümü münasebetiyle Kültür Merkezinde bir program düzenledi.
İLAHİ VE EZGİLERİ İLE SAHNE ALDI
İl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen program Filistinli Hafız Abdullah Ca’van’ın Kur’an tilaveti ile başladı.Ardından İlahiyatçı Yazar Rahmi Akduman Mekke’nin Fethi ile alakalı bir konuşma yaptı.AGD Kırıkkale Liseler Komisyonu üyesi Ömer Faruk Vurgun’un Mekke’nin Fethi şiiri ve Ortaokullar Komisyonu üyesi Alperen KARABEL’in Şemail adlı şiirleri okuması ile devam etti. Programda Ravza İlahi Grubu ilahi ve ezgileri ile sahne aldı. Programın sonunda Siyer-i Yarışması’nda dereceye giren 10 gence ödülleri takdim edildi. Vali Yardımcısı Abdullah Arslaner, Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun, AGD Bölge Başkanı Enver Kutlu ve AGD Kırıkkale Şube Başkanı Yusuf Bayraktar’ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
DÜZENE GEÇEN YOLUN AÇILMASIDIR
Programda açılış konuşması yapan AGD Kırıkkale Şube Başkanı Yusuf BAYRAKTAR, “Bilindiği üzere yeryüzünün ilk binası Kâbe’nin bulunduğu şehir olan Mekke İslam Ordularınca 1 Ocak 630 tarihinde fethedilmiştir. Anadolu Gençlik Derneği öncülüğünde geleneksel olarak düzenlenen fetih kutlamaları bu yıl da ülkemiz genelinde birçok il ve ilçe merkezinde yapılacak olan salon programları ile gerçekleşmektedir. Kelime olarak ’açmak’ anlamına gelen fetih, yüreklerin ve yolların tevhide açılmasıdır. Fetih, bir beldenin ve o beldede yaşayan insanların dimağlarının İslam’a açılmasıdır. Fetih, küfrün karanlığının Kelam-ı Kadim’in berraklığıyla silinmesidir. Fetih, sonradan olma ilahlara reddiyedir. Fetih, insanların temel hak ve özgürlüklerini gasp eden zulüm düzeninden adil bir düzene geçen yolun açılmasıdır” dedi.
TÜM DÜNYAYA DEKLARE EDİLMESİDİR
Fetih zalimlerin değil Allah’ın aynında olan izzet ve şerefle bütün insanlığı tanıştırmanın mücahedesi olduğunu ifade eden BAYRAKTAR, “Fetih İslam’ın karşısına çıkanlarla en güzel bir şekilde ve hakkı herkesin anlayabileceği bir biçimde mücahede etmektir. Biz bir insanını kurtarmanın bütün insanları kurtarmak gibi olduğuna inanırız. Biz bir insanı haksız yere öldürmenin de bütün insanları haksız yere öldürmek gibi olduğuna inanırız. Bir can kurtulsun diye kendi canımızdan geçeriz. Bunun adına şehadet denir. Şehadeti anlamayanlar fethi anlayamaz. Fetih ile işgali ayırt edemezler. Günümüz Müslümanların bu büyük fetihten çıkaracağı bazı dersler vardır.
GANİMET ELDE ETMEK DEĞİL
Öncelikle Müslümanlar verdikleri sözü tutarlar, yaptıkları antlaşmayı bozmazlar. Zaferin Allah’tan olduğuna inanırlar. Sabrın ve fedakarlığın Müslümanca bir yaşam tarzının gereği olduğunu bilirler. İslam’ı yaşamanın ancak cihad ile mümkün olduğunu idrak ederler. Zafere giden yolda en büyük gücün inanç olduğunun farkındadırlar. Emaneti ehil ellere teslim etmek gerektiğine inanırlar. Fethin gayesinin ganimet elde etmek değil, yürekleri kazanmak olduğunu bilirler. Ayrıca yılbaşı eğlenceleri ile toplumsal çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun ve duyarsızlığın tavan yaptığı bir zaman diliminde, Anadolu Gençlik erlerinin Mekke’nin fethi kutlamaları asil bir duruşun tüm dünyaya deklare edilmesidir” diye konuştu.
