AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, MHP’nin 17 Aralık’taki Başbakana ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ile ilgili grup önerisi hakkında konuştu. Ancak önergenin tartışıldığı esnada mecliste muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde başarılı oldukları yönündeki açıklamaları konuşmalara yansıdı. Can, kayıtlarla ilgili açıklama yaptı ve öte yandan seçim sonuçları ile ilgili olarak, “”Askerde nizamiyelerde bir söz vardır: “Hiç bir mazeret başarının yerini tutamaz”
Önergeye karşı Can konuştu
7 Aralık 2013’te yapılan konuşmaların montaj olup olmadığına ilişkin TÜBİTAK raporunun bağımsız kuruluşlara incelettirilmesi amacıyla verilen araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisini” TBMM Genel Kurul’una getirdi. Önerge hakkında AK Parti’den Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can konuştu. Can meclis kürsüsünden şu açıklamaları yaptı; “On iki yıldır ülkemizi her alanda geliştiren, büyüten, gerçekleştirdiği ekonomik ve demokratik reformlarla ekonomik kalkınmada ve ülkemizin demokratikleşmesinde hayal dahi edemediğimiz gelişmeyi sağlayan dünya lideri Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan milletimizin teveccühüyle 12’nci Cumhurbaşkanı seçildi. Ülkemiz, milletimiz ve insanlık âlemi için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
“Millet 9 kez tokat attı”
Milletimiz pazar günü verdiği kararlarla bütün ittifaklara, her türlü karalama kampanyasına iftira ve hakaret siyasetine bir cevap vererek hizmet siyasetine, proje siyasetine oy vermiş ve yeni Türkiye’nin yolunu açmıştır. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması, verilen bu kararla artık daha da kolaylaşmıştır. Bir kez daha milletimize teşekkür ediyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Muhalefet özellikle on iki yıldır kürsüye çıkıyor, konuşuyor, eleştiriyor, hakaret ediyor, “Sandıkta görüşeceğiz.” diyor. Her ne hikmetse sandık geliyor, milletin şamarını, tokadını enselerinde hissediyorlar, yetmiyor bir daha, bir daha, bir daha, bir daha, tam 9 kez.
“Yüzde 38 daha mı büyük?”
Bu nedir böyle? 9 kez milletten tokat yiyeceksin ama hâlâ rakamlarla oynayacaksın, her yenilgiden başarı çıkaracaksın, rakamları eğeceksin, rakamları bükeceksin, rakamları lehine çevireceksin. Allah aşkına, yüzde 52 nasıl oluyor da yüzde 38’ten küçük oluyor? “Efendim, katılım düşüktü.”, “Efendim, imkânlarınız fazlaydı.”, “Efendim, şuydu, buydu…” Kardeşim, mazeret üretmeyeceksiniz, çalışacaksınız. Askerlik yapanlar bilir nizamiyenin girişinde bir yazı vardır, nizamiyenin girişinde der ki: “Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.” Gerçekten hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Ben, şöyle bir soru yöneltmek istiyorum muhalefete: Bu yüzde 38’i 14’e mi böleceğiz ya da bu yüzde 38’de CHP’nin payı nedir, MHP’nin payı nedir? Bunu gerçekten bir sosyolojik olarak incelediniz mi, araştırdınız mı, ben de merak ediyorum. Buna bir cevap veren olursa gerçekten sevineceğim.
“Anayasa’ya uygun bir öneri değil”
Aslında bu grup önerisi Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’ne ve Anayasa’ya uygun bir öneri değildir. Yasa dışı ses kayıtları ve montaj olduğu Başbakanlık tarafından ilk gün açıklanan ses kayıtları gündeme getirilmiştir. Sayın Başbakanımızın yıpratılmaya çalışılması ve bu ses kayıtlarının gerçekmiş gibi grup önerisinde ifade edilmesi İç Tüzük’ü ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157’nci maddesinde tanzim edilen soruşturmanın gizliliği ilkesini ihlal eden bir unsurdur. Türk Ceza Kanunu yasa dışı ses kaydını suç olarak düzenlemiştir. Suç unsurunun, burada, gerçekleşmiş gibi ifade edilmesi de doğru değildir. Bir an için, mahkeme kararı olsa bile, yasal dinleme mevcut olsa bile soruşturmanın gizliliği bu grup önerisinin Mecliste görüşülmesine engeldir.
“Biri ses sanatçısı, biri yüksekokul mezunu”
Grup önerisinin gerekçesine baktığımızda, bir araştırma komisyonu kurulması talebinden ziyade, tamamen gerçek dışı, montaj dublaj ürünü olan ses kayıtlarına dayanılarak yıpratma amaçlı cümlelere dayanılarak hazırlandığını görüyoruz. Sivil toplum kuruluşunun raporundan bahsediliyor. Bu raporlarda montaj olmadığı yönünde görüşler olduğu ifade ediliyor. Değerli milletvekilleri, basına yansıyan ve İngiltere’de hazırlandığı iddia edilen rapor 2 kişi tarafından hazırlanmıştır. İmzalayanlardan birisi ses sanatçısı, diğeri ise meslek yüksekokulu mezunudur. Bu rapor da sesler için “Kesinlikle montaj değildir.” gibi bir sonuca varmıyor, “Montaj olma ihtimali azdır.” diyor.
“Rapor bilimsel değil”
Önergede belirtildiği üzere, TÜBİTAK’tan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması gereğince talep ediliyor. Soruşturmanın gizli, bir bölümü basına sızdırılmış… Rapor, ses uzmanı ve elektrik elektronik mühendisi, konusunda uzman 2 profesör ve 1 doçent olmak üzere 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanıyor. Teknik donanım açısından ülkemizin bu konudaki en yetkili kuruluşunun ve bu konudaki en uzman kişilerinin hazırladığı rapora mı itibar edilecek yoksa -demin söylediğim gibi- konusunda uzman olmayan, yeterli ehliyeti ve liyakati bulunmayan 2 kişinin hazırlamış olduğu rapora mı dayanılacak? “Kesinlikle montaj değildir.” şeklindeki bir kesin sonuca varmayan, “Montaj olma ihtimali azdır.” şeklindeki bu raporun açıklanma tarihine baktığımızda ise yerel seçim günü olan 30 Marttan iki gün önce basına açıklanıyor ve bu raporun bilimsel olmadığı ve siyasi amaçlarla hazırlandığını da teyit ediyor.
“Görevlendirmeler Şubat ayında yapıldı”
TÜBİTAK’taki görevlendirmelere baktığımızda ise 2014’ün Şubat ayında gerçekleştiriliyor. Eğer TÜBİTAK’taki görevlendirmeler grup önerisinde açıklanan gerekçelerle yapılmış olsaydı görevlendirilen bu şahısların 30 Mart seçimlerinden önce böyle bir raporu hazırlamaları gerekirdi ki bir anlam ifade edebilsin. Görüldüğü üzere, bu rapor 30 Mart seçimlerinden sonra tanzim edilmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması gereğince haziran ayında yani yerel seçimlerden -deminde söylediğim üzere- üç ay sonra rapor hazırlanıyor. Raporun içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgiye sahip değiliz ancak basına yansıyan bölüm kadarıyla bu konuşmanın kesinlikle bir montaj ve dublaj olduğu belirtiliyor.
“Vatandaşın ciddi beklentisi var”
Demin de söylediğim üzere, şimdi, siz bu konuda uzman ve yetkin kuruluşlarda, 2 profesör ve 1 doçentten oluşan bir heyetin hazırlamış olduğu rapora mı itibar edeceksiniz yoksa yeterli teknik donanımı olmayan, bu konuda yeterli uzmanlığı olmayan meslek yüksekokulu mezunu bir sanatçının hazırlamış olduğu rapora mı itibar edeceksiniz? Bu rapora kimin itibarın edip etmeyeceğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz ama şunu özellikle söylemek istiyorum: Torba yasayla ilgili vatandaşın ciddi derecede beklentisi olduğundan dolayı bu grup önerisini görüşecek zamanımız yok. İnşallah, bu hafta sonu itibarıyla muhalefetin de desteğiyle kamuoyunu yakından ilgilendiren bazı meselelerdeki torba yasadaki metinleri yasalaştırarak milletimize hizmet olarak göndereceğiz diye düşünüyorum. Muhalefete de özellikle şunu belirtmek istiyorum: Hiçbir zaman yüzde 38 yüzde 52’den büyük değildir. 14 siyasi parti, sözüm ona bir araya geldiler, yüzde 38 aldılar. Efendim, şimdi, yüzde 52 niye yüzde 58 değilmiş! Hadi canım sende”