Türk Metal Sendikası’nın MPT’nin özelleştirilmesine dair resmi ağızlardan yapılan açıklamalara karşı yaptığı protesto eylemine yüzlerce kişi katıldı. İşçiler, “Kırıkkale uyuma silahına sahip çık” diye bağırdı. Petrol İş Sendikası Şube Başkanı Recep Sefer, birliktelik çağrısında bulunurken, Türk Metal Sendikası Şube Başkanı Mürsel Öcal, “SSM anlaşma hükümlerine uymuyor” dedi.
Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yüzlerce işçi ellerinde pankartlar ve sloganlarla basın açıklamasına destek verdiler. MHP, CHP, DP Petrol-İş, Türkiye Emekliler Derneği, Ülkü Ocakları ve vatandaşların katıldığı protesto eyleminde işçiler, “Milli Piyade Tüfeğini satanı biz de satarız” diye haykırdılar. İlk olarak konuşma yapan Petrol-İş Sendikası Şube Başkanı Recep Sefer, Tüpraş’ın özelleştirilmesi sürecini hatırlatarak, “Biz Tüpraş özelleşmesin diye alanlardayken, kimsenin sesi çıkmamıştı. Şimdi, ‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ diye bağırıyorsunuz ya, bakın Tüpraş işçisi yine burada ve alanlarda. Daha başka kişilere ve kurumlara sıra gelmesin diye susmuyor” dedi.
11 TEMMUZ ÖNEMLİ TARİH
Daha sonra konuşma yapan Türk Metal Sendikası Şube Başkanı Mürsel Öcal şunları söyledi; “İnsanların ömrü doğmalarıyla birlikte başlar. Hayat ise, doğumla ölüm arasında insanın yaşadıklarıdır. Önemli olan, hayatı en doğru, en güzel ve en iyişekilde yaşamaktır. Çünkü bizim için, Yüce Allah’ın bize emaneti olan hayat, kutsaldır. Eşimiz kutsaldır, çocuklarımız kutsaldır, vatanımız da kutsaldır. Biz, bu değerler için varız, var olmaya da devam edeceğiz. Bir işçiçin en büyük değer, ürettiği mal ve hizmettir. Çünkü içinde alınteri vardır, göznuru vardır. İşte onun için, işçilerin her ürettiği, onların bir evladı, çocuğu gibidir. İşte, 11 Temmuz 2010 tarihi bizler için, bu açıdan önemli bir tarihtir.
TÜRKİYE’NİN GÖZBEBEĞİ
Makina Kimya işçilerinin bir evladı olan,milli piyade tüfeğimizin doğumu, bu tarihte tüm dünyaya ilan edilmiştir. Şimdi bizim için önemli olan milli piyade tüfeğini yaşatmaktır. Ama daha da önemli olan milli piyade tüfeğinin doğduğu yerde yaşaması, makina kimya işçilerini de doyurmasıdır. İşte biz, bu toplantıyı bunun için düzenliyoruz. Bizler, bu konudaki düşüncelerimizi, duygularımızı ve kararlılığımızı, değerli Kırıkkale basını sayesinde tüm Türkiye ile paylaşmak için burdayız. Makına Kimya, Türkiye’nin sanayileşmeye adım attığı ilk fabrikadır. Türkiye’nin, o büyük demir çelik fabrikalarını var eden de makina kimyadır. Sadece savunma sanayimizin değil, Türk sanayinin de gözbebeği, belkemiğidir. Makina Kimya, Türkiye’nin savunması ve güvenliği yolunda, bugüne kadar üzerine düşen görevi yerine getirmiş, önemli bir kuruluştur. Makina kimyanın önemli fabrikalarından biri olan, silah fabrikası da, burada çalışan arkadaşlarımızın sayesinde, savunma sanayimizin önemli bir aktörüdür.
TÜFEK TE YAPARIZ TANK TA
Silah fabrikası, bugüne kadar 778 bin g-3 piyade tüfeği, 13 bin hk 33 piyade tüfeği, 4 bin700 m63 makinalı tüfek, 110 bin mp5 makinalı tabanca, 1000 bora 12 keskin nişancı, 10 bin bomba atar, 50 bin tabanca ve 11 bin av çiftesi üretmiştir. Bunların hepsini biz ürettik… Makina kimya işçileri üretti. Bunların hepsinde, bizim emeğimiz var, alınterimiz var. İste bu nedenle biz, bunlara sahip çıkıyoruz.. Biz hem üretime, hem de üretmeye sahip çıkıyoruz. Çünkü biz makina kimya işçileri, mühendisleri, teknisyenleri olarak, allaha şükür her işi, her şeyi yapacak güçteyiz. Milli piyade tüfeğini de yaparız, tankını da yaparız…
SÖZLEŞMEYE UYMADILAR
Büyük bir ihtimalle, 2014 yılında milli piyade tüfeğinin seri üretimi başlayacaktır. Biz, bu tüfeğin sahibiyiz. Bu tüfek, bizim eserimiz, bizim işçimizin, mühendisimizin, teknisyenimizin eseri. Dolayısıyla bu tüfeğin kaderi konusunda, bizim de söz söyleme hakkımız vardır. İşte biz bu hakkı kullanmak için bugün burdayız, meydanlardayız. Sesimizi duyurana kadar da meydanlarda olacağız. Daha önce de söylediğimiz gibi, milli piyade tüfeğinin üretimiyle ilgili olarak savunma sanayi müsteşarlığı ile kurum arasında bir sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmede, eğer savunma sanayi müsteşarlığı ilaveten bir talepte bulunursa, bunu 1 yıl önceden kuruma bildireceği hükmü de yer almıştır.
TAMAMINI ÜRETİRİZ
Ancak, savunma sanayi müsteşarlığı bu hükme uymamıştır. önce seri üretim için talepte bulunmuş, arkasından az bir zaman geçtikten sonra da ilave bir talepte bulunmuştur. Ama 1 yıl önceden hükümüne uymamıştır. Dolayısıyla kurum, siparişlerin üretimi noktasında bir kararsızlık içindedir. Edindiğimiz bilgilere göre, bu siparişlerin bir kısmı, özel sektörde üretilmek istenmektedir. Burada kurumu, kararsızlık noktasına getiren, savunma sanayii müsteşarlığıdır. Çünkü, sözünü tutmamıştır. Eğerli basın mensupları, değerli hemşerilerim, biz, makina kimyada işçiler için varız. Bizim amacımız, bizim gayemiz; makina kimya işçilerinin sosyal ve ekonomik standartlarını yükseltmek içindir. Biz, kurumun ticariişleyişine karışmayız. Ancak, ısrarla ve inatla söylüyorum ki; biz, eğer sözleşmedeki 1 yıl hükmüne uyulmuş olsaydı, bu üretimin tamamını silah fabrikasında yapardık, yaparız da.
TABANCA FABRİKASI HATIRLATMASI
Bunları neden söylüyorum? Çünkü biz geçmişte bunun acılarını yaşadık. Tabanca üretiyorduk. Tabanca üretimi elimizden alındı. 600 kişinin çalıştığı atölye kapandı. Kim kaybetti? işçiler kaybetti, biz kaybettik, Kırıkkale kaybetti. Biz, işçilerimiz ve kırıkkalemiz yeniden aynı acıları yaşasın istemiyoruz. Biz üretmek istiyoruz, biz ülkemize, sanayimize kazandırmak istiyoruz. Biz, makina kimya çalışanlarının kazanmasını istiyoruz.
‘KIRIKKALE İÇİN VARIZ’
Şimdi, son çare olarak, milli piyade tüfeğinin bir kısmının özel sektörde üretilmesi düşünülüyor. Bu durumda akıllı olması gereken, Makina Kimya’dır. Kurumun, kendi üretimi olan, milli piyade tüfeğine sahip çıkması şarttır. Milli piyade tüfeğinin üretimiyle ilgili olarak sürecin her aşaması, kurum tarafından denetlenmelidir. Montaj testinden, kalite kontrolüne, yurt içi ve yurt dışı satışlardan, teslimine kadar sürecin her noktasında kurum olmalıdır. Son karar mercii makina kimya olmalı, son noktayı makina kimya koymalıdır. Biz, yine de iddia ediyoruz, istenen siparişleri biz üretiriz. biz, gerek sendika olarak, gerek makina kimya işçileri olarak bu konuda arzuluyuz, istekliyiz. Biz, bize düşen göreve hazırız. Biz çalışırız, çabalarız. Gece gündüz demeden üretiriz. Çünkü biz, Kırıkkale için varız. Makina Kimya işçisi için varız. Emek için, ekmek için varız, Türkiye için varız”