YİĞİT NAMIYLA,KÖY İMAMIYLA,DEVLET BAŞIYLA ANILIR SİZ NEYLE ANILACAKSINIZ
Bu ülkede 1,5 yıl boyunca bilim ve akıl dışı bir ekonomi modeli uygulandı. Tüm dünya tersini yaparken biz, bile bile duvara tosladık. Ne oldu? İş adamları battı, iş yerleri kapandı, çiftçinin mahsulü tarlada kaldı, işçi sefalet ücretine mahkûm edildi. Ama o koltukları 30 yıldır işgal eden sözde temsilcilerden gık bile çıkmadı!
Özellikle Rifat Hisarcıklıoğlu! TOBB Başkanı olarak iş dünyasının sesi olması gereken kişi, bütün bu yıkım sürecinde suspus oldu! İş insanları iflas ederken, sanayici üretim yapamaz hale gelirken, krediye erişim imkânsızlaşırken Rifat Bey neredeydi? Ne zaman bir çıkış yaptı? Ne zaman “Bu politikalar yanlış” dedi? Koskoca hiç!
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Peki Rifat Bey, 20 yıldır ekonomi batarken susan biri ne olur?
Millet 20 yıldır Erdoğan’a kızıyor, ama bir de şuna bakın: Hisarcıklıoğlu tam 23 yıldır TOBB’un başında! Daha düne kadar iktidarla kol kola, her davette en ön sırada, en lüks sofralarda poz veren adam, bugün kalkmış sanayiciyi, tüccarı, esnafı temsil ettiğini söylüyor!
Soruyorum:
• Hangi sanayicinin hakkını savundun?
• Hangi tüccara “Senin için buradayım” dedin?
• Hangi esnafı, hangi KOBİ’yi korudun?
Rifat Hisarcıklıoğlu, kendisini iş dünyasının lideri olarak pazarlıyor ama gerçekte yıllardır sadece “koltuk koruma” siyaseti yapıyor!
Sivil Toplumun Kökünü Kuruttular!
Bu ülkede siyasetçilerin değişmesini istiyoruz ama asıl problem nerede? Siyaset, sivil toplumdan beslenir. Eğer sivil toplum güçlü olmazsa, siyasete de çürük adamlar gelir. Peki, sivil toplum ne halde?
Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB), Ergün Atalay (TÜRK-İŞ), Şemsi Bayraktar (Ziraat Odaları), Bendevi Palandöken (Esnaf Odaları)… Bunlar, sivil toplumun üzerine beton döken dört isimdir!
İşçi sefalet içinde, Ergün Atalay susuyor!
Çiftçi tarlasını ekemiyor, Şemsi Bayraktar sessiz!
Esnaf kepenk kapatıyor, Bendevi Palandöken gıkını çıkarmıyor!
Sanayici can çekişiyor, Hisarcıklıoğlu hâlâ “İstişare ediyoruz” masalları anlatıyor!
Bunlar yıllardır sivil toplumu iktidarın dümen suyuna sokarak bitirdiler. Toplumsal direnci kırdılar. Akademi zaten çürümüştü, geriye kalan tek dinamik alan olan sivil toplumu da iğdiş ettiler!
“Yiğit namıyla, köy imamıyla, devlet başıyla anılır.”
Hisarcıklıoğlu, Atalay, Bayraktar, Palandöken… Siz, kimlerin adıyla anılıyorsunuz?
Halk Yoksulluk İçinde, Bunlar Saray Gibi Makamlarda!
• TOBB başkanı, özel uçaklarla geziyor!
• Sendika başkanı, işçinin hakkını savunmak yerine işvereni koruyor!
• Çiftçinin temsilcisi, çiftçi can çekişirken kahve sohbetleri yapıyor!
• Esnafın lideri, krizin ortasında esnafı değil kendini düşünüyor!
Sizleri halkın temsilcisi değil, iktidarın gölgesi olarak hatırlayacaklar!
Ama unutmayın, “Beton ne kadar sert olursa olsun, üzerine düşen bir damla su onu zamanla çürütür.”
Bugün o beton koltuklarda oturabilirsiniz, ama milletin öfkesi sizi oradan bir gün süpürecek!
RCM