Genel

Grev Kararımızı Aldık

Gemlik Şubesi 4. Olağan Genel Kurulu Bursa’nın Gemlik ilçesinde toplandı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Divan Başkanlığa seçildiği Genel Kurulda, MESS grup toplu iş sözleşmesinde sürecinde gelinen son durum ile ilgili önemli açıklamalarda bulunurken, önümüzdeki süreçte izlenecek yol haritasını açıkladı.

Haber71.Net - Google News | Abone Ol

Gemlik Şubesi 4. Olağan Genel Kurulu Bursa’nın Gemlik ilçesinde toplandı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Divan Başkanlığa seçildiği Genel Kurulda, MESS grup toplu iş sözleşmesinde sürecinde gelinen son durum ile ilgili önemli açıklamalarda bulunurken, önümüzdeki süreçte izlenecek yol haritasını açıkladı.

GREV KARARI ALDIĞINI DUYURDU

Genel Başkan Pevrul Kavlak, Gemlik Şubemizin Genel Kurulunda gerçekleştirdiği konuşmasında MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde gelinen nokta itibariyle sendikamız Türk Metal’in çok önemli kararlar aldığına dikkat çekerken, önümüzdeki süreçte izlenecek yol haritasını açıkladı. Genel Başkan Kavlak, önümüzdeki süreçte artık yalnızca sokakların, caddelerin ve meydanların değil, bütün işyerlerinin eylem alanı olduğunu belirtirken, sendikanın 24 Aralık tarihi itibariyle grev kararı aldığını duyurdu.

DAR ETMEYE GİDİYORUZ

Kavlak, “Birkaç gün sonra bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ama 2021 yılı giderken bizden de bir şeyleri alıp götürüyor. Hepimiz, kazanımlarımızın bir kısmını biriktirdiğimiz umutların bir bölümünü ve beklentilerimizin bir parçasını 2021 yılı ile birlikte geride bırakıyoruz. Düşünüyorum da bugüne kadar bir yıl bitsin yenisi gelsin diye hiç bu kadar istekli olmamıştım. Şu günler geçsin üzerimizdeki bu karabasan kalksın diye hiç bu kadar dua etmemiştim. Ülkemizdeki her şey kendi doğal ritmine dönsün biz de işimizin başına ekmeğimizin peşine düşelim diye hiç bu kadar beklenti içinde olmamıştım. Evet, bu yıl da diğerleri gibi geçiyor. Ama ne yalan söyleyeyim hepimizi delip de geçiyor. Delip de geçiyor. Peki, gelecek yıl için umutsuz muyuz? Asla… Çünkü biz çarkları çevirenleriz. Bacaları tüttürenleriz. Üreten katma değer yaratan, kazandıranlarız. Biz her şey bitti zannedilirken nasırlı ellerimizi toprağa basıp yeniden ayağa kalkanlarız… Biz koşullar ne olursa olsun karanlıkta akan bir yıldız gibi umuda doğru kanat çırpanlarız. Emin olun yine kanat çırpmaya devam edeceğiz. Yine üretmeye, kazanmaya, kazandırmaya devam edeceğiz. Yine ülkemizi sırtlayıp bu uçurumun kenarından düze çıkartacağız. Çünkü biz Türk Metaliz. İşte ben bu inançla, gelecek yıllara umutla bakıyorum. İşte ben bu yüzden, sizlere emeklerinize, yüreklerinize sonuna kadar güveniyorum.Yeni bir yola çıkarken ya da herhangi bir mücadeleye başlarken her zaman dönüp geriye bakarım. Türk Metal’in işçi sınıfına örnek olan tarihimizin şanlı sayfalarında yerini bulan mücadele tarihine bakarım. Çünkü bu tarih benim beslendiğim en önemli kaynaktır. Bu sefer de öyle oldu. Buraya gelmeden önce yine dönüp geriye baktım. Geçmişimizden aldığım ilhamla bugüne kadar birlikte kazandıklarımızın ve mücadelemizin verdiği cesaretle karşınızdayım. İşte ben buradayım. Siz buradasınız. Peki, hazır mısınız? Hazır mısınız? O zaman düşün peşime alnımızdan akan her damla ter için soframızda küçülen her dilim ekmek için cebimizde eriyip giden her kuruş için ölümüne çalıştığımız her gün için düşün peşime. Düşün. Hep beraber meydanları dar etmeye gidiyoruz. Dar etmeye gidiyoruz.”dedi.

BUNU DA BİZ BAŞARDIK. TÜRK-İŞ BAŞARDI

“Hepimiz için önemli bir aşamanın büyük bir mücadelenin çok önemli bir toplu sözleşme sürecinin tam da ortasındayken geçtiğimiz günlerde yoğun bir gündemi hep birlikte yaşadık. 2022 yılında uygulanacak asgari ücret toplumun büyük bir kesiminin hiç ummadığı oranda artarak 4250 lira olarak belirlendi. Asgari ücrete yıllık brüt yüzde 39 oranında zam yapıldı. Bu oran, devletin katkısıyla birlikte nette yıllık yüzde 50’ye kadar ulaştı. Hayatını zorluklarla sürdüren geçim sıkıntısı yaşayan asgari ücretli kardeşlerimiz için bir nebze olsun rahatlama sağlandı. Her zaman söylediğim gibi asgari ücretlilerin de insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmelerine Katlı sağlayacak bir oran belirlendi. Bildiğiniz gibi asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri temsil eden TÜRK-İŞ sürecin en başından bu yana en az 4 bin lira olması yönünde tavır koydu. Kamuoyu oluşturdu. Baskı yaptı. Diretti. Ve kazandı. Unutmayın. Bunu başaran TÜRK-İŞ’tir. Türkiye’nin örgütlü gücüdür. O nedenle bir kez daha gururla söylüyorum ki bu ülkede iyi ki TÜRK-İŞ var.Ben Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyesi değilim. Komisyonda geleneksel olarak TÜRK-İŞ Eğitim Sekreterleri görev yapıyor. Ancak bu kez bakanlıkta yapılan son pazarlık aşamasına ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan son toplantıya TÜRK-İŞ’i temsilen ben de katıldım. Çünkü konu önemliydi müzakereler çetin geçti. Ergün Başkan rahatsızlığı nedeniyle katılamıyordu. Benim de orada olmamı istedi. O son toplantıya Külliye’ye giderken kafama koymuştum. Bu önemli bir fırsattı. Bir daha kolay kolay ele geçmezdi. Asgari ücreti belirlerken çok önemli bir şey daha yapmalıydık. Türkiye işçi sınıfının on yıllardır süren özlemini dindirmeliydik. Pandemiydi, ekonomik krizdi, şuydu, buydu derken kapkaranlık geçen bir dönemin sonunda bu dönemin mağduru tüm işçiler için iyi bir şey yapmalıydık. Yıllardır her açıklamamızda her konuşmamızda ısrarla talep ettiğimiz asgari ücretin vergi dışı kalmasını orada tekrar gündeme getirmeliydik. Bu işi artık çözmeliydik. Bunu yalnızca biz değil işveren tarafı da talep edince Sayın Cumhurbaşkanı da tarihi bir karar verdi. Ve asgari ücret vergi dışı kaldı. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Ancak bu da yetmezdi. Yine bizim ısrarlı talebimiz sonucunda tüm çalışanların ücretlerinden asgari ücret kadar olan kısmının vergi dışı kalması da karar altına alındı. Bu yalnızca önemli bir gelişme değildi. Bu bir devrimdi. Bunu da biz başardık. TÜRK-İŞ başardı.”dedi.

ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMUYORUZ

“Uzun süreden beri hepimizin gündemini içinde yaşadığımız ekonomik gelişmeler ve bu gelişmelerin yol açtığı olumsuz sonuçlar oluşturuyor. Sanayicisinden işçisine köylüsünden memuruna kadar toplumun tüm kesimleri yaşanan olumsuzlukları iliklerine kadar hissediyor. Halkımız büyük bir belirsizlik içinde bir mengenenin arasındaymış gibi olup biteni kavramaya çalışıyor. Görünen köy kılavuz istemez derler. Lafı evirip çevirmeden, eğip bükmeden durumun adını koyalım. Yaşadığımız bu sürecin adı krizdir. Ekonomik krizdir. Ve eğer bir ülkede ekonomik kriz varsa sosyal yaşamdan siyasete hatta aile yaşamımıza kadar her şeyde, her yerde kriz vardır. Sorun vardır. Halkımız pandemi koşullarının da tetiklediği ekonomik krizin neden olduğu sorunlarla boğuşuyor.Her gün kapanan bir dükkanın, işten atılan emekçilerin, tarladan aldığı ürününü satamayan köylülerin, ay sonunu getiremeyen emeklilerin haberlerini izlemekten hepimizin asabı bozuluyor. Olan biten karşısında şaşkınız. Hepimizin gözü ekranlarda döviz kurundaki değişimi izliyoruz. Döviz birkaç saat içinde inanılmaz oranda yükseliyor. Ardından bir bakıyoruz, büyük oranda düşüyor. Cebimizdeki para her geçen dakika eriyor biz de, olan biteni çaresiz seyrediyoruz. Hepimiz sakin ve durgun bir denizde giderken fırtınaya yakalanan bir gemi gibi alabora olduk. Hatta karaya oturduk. Şimdi hepimiz can yeleklerimizi giymiş durumda fırtınanın dinmesini bu denizin sakinleşmesi bekliyoruz. Artık hepimiz bir anlamda sözün bittiği yerdeyiz. Çünkü artık hepimiz dayanma gücümüzün sınırındayız. Çünkü artık hepimiz dardayız. Zordayız. Şimdi biz bu tabloda iki önemli ve zor süreci birlikte yaşıyoruz. Başka bir deyişle iki paralel çizgi üzerinde eğilmeden, bükülmeden, düşmeden yürümek için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz.”

BU MÜCADELEYE VAR MISINIZ?

“Biz bu ülkede en iyi sözleşmeleri imzalayan en iyi hakları alan sendikayız. Yahu Allah aşkına yıllardır mücadele ettik, direndik, kazandık. Ama bir gün olsun “Oh” diyemedik. Bir gün kafamızı kaldıramadık. Aldığımızı, ağzımızın tadıyla yiyemedik. Düşünsenize kardeşlerim her gece cebimizde yüz lirayla yatıyoruz. Doksan lirayla uyanıyoruz. Bu bize reva mıdır? Bu adalet midir? Böyle bir düzen olabilir mi? Eğer olabiliyorsa ben bu düzeni kabul etmiyorum.Gemlik Şubemizin bu genel kurulu bizim için yeni bir milattır. Buraya boş gelmedim. Ajandamda yeni kararlarla yeni planlarla geldim. Buraya yeni eylem kararlarımızı açıklamaya geldim. Bakın son birkaç gündür örgütlü olduğumuz bütün bölgeleri eylem alanına çevirdik. Buna devam edeceğiz. Bütün bölgelerde küçük çaplı mitinglerle mücadelemizi yükseltiyoruz. Daha da yükselteceğiz. Salı günü İzmir’de alanlardaydık, Çarşamba günü Manisa’daydık, Perşembe günü Bursa Kent Meydanını inlettik, dün Eskişehir’deydik… Bugün buradayız. Pazartesinden itibaren eylemlerimize devam edeceğiz. Çerkezköy’de, Gebze’de, Bolu’da, Sakarya’da, Ankara’da olacağız. Her yerde. Her meydanda biz olacağız. Hiç durmayacağız. Hiç durmayacağız. Ve bütün bu sürecin sonunda da muhatabımızdan olumlu bir adım gelmezse sesimizi duymayanlar duysun diye… Bizi görmeyenler görsün diye… Anlamayanlar anlasın diye… Sizleri Kocaeli meydanına çağıracağım. Binleri, on binleri, yüzbinleri… O meydana çağıracağım. Artık yeter demeye çağıracağım. Bıçak kemiğe dayandı demeye çağıracağım. Direnmeye. Mücadele etmeye çağıracağım. Orada olacak mısınız? Bu mücadeleye var mısınız? Var mısınız?

EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV

“Bizim lugatımızda bu sözcükler hiç olmadı. Hiçbir zaman hayattan ümidimizi kesmedik. Buraya kadarmış demedik. Kendimize güvendik. Yaslandığımız dağın zirvesinde dalgalanan Türk Metal bayrağından güç aldık. Bir olduk, iri olduk, diri olduk. Yine öyle olacağız. Bundan önce çalıştık, ürettik, hakkımızı aldık. Yine alacağız. Zorluklar karşısında, bana mısın demedik. Yine demeyeceğiz. Zaman yaklaşıyor günü gelince herkes görecek. O masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. O masayı miting alanına çevireceğiz. O masada direneceğiz. 2017 sözleşmesinde çıtayı buraya koyduk, 2019’da buraya çıkardık, şimdi buraya koyacağız. Biz nedeni olmadığımız bir sorunun mağduru olmak istemiyoruz. Biz bu krizlerin bedelini ödemek istemiyoruz. Biz, yaşanan bütün zorlukların bütün kesimlerin özverisi ve adil bir paylaşımla aşılabileceğine inanıyoruz. Hiç kimse kısa vadeli çıkarlara odaklanarak bir gelecek inşa edemez. Biz, hem kendimiz, hem de ülkemiz için bir gelecek arıyoruz. Ve bu idealimize de mutlaka ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz.Konuşmamın başında da söylediğim gibi biz, mücadelemizle, verdiğimiz yaşam kavgasıyla, içimizde yanan memleket sevdasıyla zor zamanların insanlarıyız. Fakat şunu da hiç kimse aklından çıkartmasın. Zor zamanların insanlarıyız ama kölesi de değiliz. Biz bu süreci barış içinde masada bitirmek istiyoruz. Ama olmazsa işi sokaklara taşımayı da iyi biliriz. Biz, o sokakların yabancısı değiliz. Biz o sokaklardan geldik. Gerekirse yine o sokaklara döneriz mücadelenin kralını veririz. Biz sizden aldığımız güçle arkamızda sizin desteğinizle o masada en iyisini yapmak için, en iyisini almak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Yine haykıracağız. Nefesimiz yettiğince bağıracağız. Bir kez daha söylüyorum. Eylemse eylem, grevse grev… Eylemse eylem, Grevse grev…”dedi.

- Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri

Haber71.Net Editor

Kırıkkale'nin Haber Portalı Haber71.Net'in editörü tarafından Kırıkkale haberlerinin son dakika ve hızlı bir şekilde ziyaretçilerine ulaştırmayı hedeflemektedir.
0 0 votes
Haber Değerlendirme
Subscribe
Notify of

guest
0 Yorum
Newest
Oldest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Back to top button
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x