Ay başında ödenmesi gereken faturaların vaktini geçirmekten rahmetli.
Günü gelsin-gelmesin,
Para cüzdana girmeden elektrik,
Su,
Telefon,
Vergi,
Kira vs. ödenmeliydi.
Ve
Öderdi de!..
Her şey dakikti!..
Yemek saatle,
Sohbet saatle,
Dinlence, eğlence, gezinti, uyku saatle…
Gün yirmi dört saat, her dakikası programlı.
İfrit olurdu zamandan çalana, zamana karşı hoyrat, hovarda olana!..
Hele randevusuna gelmeyene!..
Veya
Geç kalana,
yada
Savsaklayana!..
Asla affetmez, silerdi yaşamından.
Söz önemliydi onun için.
Ağırlığını bilir, altında ezilirdi.
Tutmayacağı- tutamayacağı hiçbir kelamı ünlemezdi.
Ünlediğinde, ölüm olsa ucunda geri durmazdı.
Aklım yetmez;
O küçükken de büyüklere ağabeylik yapar, yardım eder, derdi olana koşar, ac’ın halinden, tok’un gönlünden anlar, komşu hatırından kese geçmezmiş…
Aklım yetti:
Özelliği artarak devam ederken,
Kuralcılığı, kuramcılığı, komşuluk-akrabalık ilişkileri, yasaya-yasa koyucuya, yasada olmayıp toplumun yasaymış gibi uyduğu kurallara sadakati hiç tartışılmadı.
Yolun sağından giderdi mesela!..
Takıntıydı onun için..
Solu karşıdan gelene aitti.
Gıcıklık olsun diye “Kıbrıs’a git gez-gel diyenlere, gitmem, onların sağı solu belli değil” diye ciddice cevap verirdi.
Yani,
Hayatı üç renkti turşucu “fırfırik Ahmet” abinin
Kırmızı: zaman ve şartlar henüz oluşmadı bekleyeceksin birader başkalarını.
Sarı: bazı şeyler değişebilir ama yinede senin önceliğin olabilecek kadar değil!..
Yeşil: şartlar, zaman, mekan, sağlık, sıhhat, düzen, kural, yasa, toplum uygun, geçebilir- yaşayabilirsin ancak yine de senden başkalarının varlığını da unutmamak koşulu ile…
Renklere uyarsan, başın ağrımaz…
Tesadüfen geldiğin dünyadan zevk alarak mutlu yaşarsınız derdi.,
Ne hikmetse o gün,
Fırfırik Ahmet abi aklımdaydı hep.
Kırmızıyı gördüm, uydum aklımdakine ve durdum geçebilecekken..
Birkaç saniye sonra, küüüttttt! Diye bir sesle birlikte, sarsıldım direksiyon başında.
Kütürtünün heyecanı ile inerken araçtan, sevdiğim bir dostun aldığı pantolonu da kapıya takıp yırtmayım mı o ara!.. (Allahtan gömlek sağlam!)
Toprağı bol olsun fırfırik Ahmet abi kuralla ve renklerle yaşamayı ilke edinmiş, mutlu!ölmüştü.
Sanırım bazılarına iyi gelmiyor öylesi yaşam!..
İlk renkte arkayı önü dağıtıveriyor!..