Saadet Partisi İl Başkanı Veysel Kutluca, AK Parti iktidarının ekonomik kaynakları yanlış yatırımlarla çarçur ettiğini vurgulayarak, “Temmuz ayında iktidarın, ekonomi yönetiminin aklı neredeydi, neden hâlâ beklenmektedir, en önemlisi hatayı, haksızlığı, zulmü en kısa zamanda düzeltmek varken, beklenen şey nedir?” dedi.
HABER: TAHİR ERDEM
Ülke gündeminde yer alan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kutluca, siyasetten ekonomiye kadar pek çok başlıkta partisinin görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. AK Parti iktidarının ekonomik kaynakları yanlış yatırımlarla çarçur ettiğini vurgulayan Kutluca, Temmuz ayında iktidarın, ekonomi yönetiminin aklı neredeydi, neden hâlâ beklenmektedir, en önemlisi hatayı, haksızlığı, zulmü en kısa zamanda düzeltmek varken, beklenen şey nedir? Tüm bu ısrarlara rağmen TBMM’nin devreye girmesi için neden 1 Ekim bekleniyor? Cumhuriyetimizin 100. yılında, iktidarın o çok sevdiği sloganla, ‘Türkiye Yüzyılı’nda emeklilerini 7 bin 500 liraya yaşamaya mahkûm eden bu politika, bu sessizlik, duymazlıktan gelmek devletimize yakışıyor mu?” ifadelerini kullandı.
Haftalık basın açıklaması yapan İl Başkanı Veysel Kutluca, ülke gündemine ilişkin önemli tespitlerde bulundu.
“ÜNİVERSİTE TERCİHLERİNDE BAŞARI SIRALAMASI DEĞİL EKONOMİK DURUM BELİRLEYİCİ OLDU”
Ekonominin hayatın her alanını ciddi bir şekilde etkilemeye başladığını söyleyerek basın açıklamasına başlayan Saadet Partisi İl Başkanı Veysel Kutluca, milyonlarca gencin üniversite tercihinde bulunurken maddi şartları göz önünde bulundurmak zorunda kaldıklarını kaydetti. Kutluca, sözlerinin devamında, “Her konuda olduğu gibi, bu alanda da ekonomik durum, fiyat hareketliliği, kısaca geçim zorluğu etkili oluyor. Özellikle Anadolu’nun gelir düzeyi düşük bölgelerinde yaşayan gençler, ne kadar zeki ve başarılı olurlarsa olsunlar, büyük şehirlerdeki üniversiteleri tercihte zorlanmaktadır. Çünkü bilmektedirler ki, yapacakları böyle bir tercih bugünkü şartlarda beraberinde yurt bulma problemini getirecektir. Bulabilse dahi ücretlerini ödemede, ulaşımda, yeme-içme masraflarını karşılamada ailesinin takat getiremeyeceği ağır mali problemlerle karşılaşacaktır. Masa başında alınacak yanlış kararlar, istediği bölümü kazanmış bir gencimizin ve ailesinin hayatını böylesine doğrudan etkileyebilmektedir. Hayalini kurduğu üniversiteye girememesine, hayat boyu bir umut kırıklığı yaşamasına neden olabilmektedir” dedi.
“NEDEN 1 EKİM BEKLENİYOR?”
AK Parti iktidarının ekonomik kaynakları yanlış yatırımlarla çarçur ettiğini vurgulayan Kutluca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilere yönelik açıklamasına atıfta bulunarak, “İktidarın bu tavrı ciddiyetten, samimiyetten, insaftan oldukça uzak bir tavırdır. İktidar bu durumu düzeltene kadar, yüz binlerce insan ne acılar çekecek; ailesine, evladına, torununa küçük bir hediye bile alamamanın ne hazin duygularını yaşayacaktır. Temmuz ayında iktidarın, ekonomi yönetiminin aklı neredeydi, neden hâlâ beklenmektedir? En önemlisi hatayı, haksızlığı, zulmü en kısa zamanda düzeltmek varken, beklenen şey nedir? Tüm bu ısrarlara rağmen TBMM’nin devreye girmesi için neden 1 Ekim bekleniyor? 1 Ekim’de devlet bütçesine sürpriz yapacak bir para gelecek de o mu bekleniyor? Cumhuriyetimizin 100. yılında, iktidarın o çok sevdiği sloganla, Türkiye yüzyılında emeklilerini 7 bin 500 liraya yaşamaya mahkûm eden bu politika, bu sessizlik, duymazlıktan gelmek devletimize yakışıyor mu?” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞ ZAMLARLA KEMER SIKARKEN İKTİDAR OBEZLEŞİYOR”
“Vatandaşlarımızın %90’ından fazlasını yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkûm etmek gerçekten yakışıyor mu? Gençlerini işsizliğe, emeklilerini ve çalışanlarını yoksulluğa, esnafını, çiftçisini borca mahkûm etmek doğru mu? Tarımda her geçen gün daha çok dışa bağımlı hale gelmek, eğitim ve sağlıkta günbegün kalite kaybı yaşamak, umutsuzluk içine sürüklenmek ‘Türkiye Yüzyılı’ söylemleriyle çelişmiyor mu?” diyerek iktidara sorular yönelten Kutluca, sözlerine şöyle devam etti: “Hayat pahalılığına, fahiş fiyat uygulayanların sebep olduğunu iddia eden bir iktidar yine kendisinin vergi ve harçlarda fahiş artışlara gitmesi hangi mantıkla açıklanabilir? İktidar, bir yandan millete kemer sıkıştırırken; diğer yandan kendisi kemer gevşetmeye devam ediyor. Çünkü obez hale gelmiş bir insan gibi, iktidar da obezleşince başka türlü olmayacağını herkes bilir” cümlelerini kullandı.
“ İSRAİL İLE NORMALLEŞMEK İÇİN UYUŞTURUCU TACİRİ SERBEST BIRAKILIYOR”
Son yılların en ciddi sorunlarından biri olarak gündemde yer edinen uyuşturucu tehlikesine değinen Kutluca, ailelerin uyuşturucu belası yüzünden perişan hale geldiklerini kaydetti. Uyuşturucu ile mücadelenin eksik yürütüldüğünü kaydeden Kutluca, “Terörle mücadele hangi ciddiyetle ele alınıyorsa; uyuşturucu ile mücadele de bir o kadar ciddi ele alınmalıdır. Öyle 3-5 sokak satıcısını yakalayıp, birkaç ay içerisinde serbest bırakmakla bu iş çözüme kavuşturulamaz. Limanlarımıza gelen gemilerde, emniyet güçlerimizce kaç ton uyuşturucu yakalandığına dair kamuoyuna bilgi verilmiş değildir. İşte geçtiğimiz günlerde İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye üzerinden kaçakçılık yaptığı gerekçesiyle 10 yıl hapis cezası alan bir İsrailli mahkûmu serbest bıraktığı için Sayın Fidan ve Erdoğan’a teşekkür ediyor. Bankaya para yatırdığı için, çocuğunu dershaneye gönderdiği için yüzlerce insanı 6-7 yıldır cezaevinde tutanlar, işinden edenler, irtibat ve iltisak gibi kavramlarla binlerce insana terörist damgası vuranlar, uyuşturucu tacirleri ile irtibat ve iltisaklı olan bir uyuşturucu kaçakçısını İsrail ile normalleştirmek için serbest bırakıyor” dedi.
Kutluca, Saadet Partisi’nin; Meclis grubuyla, Başkanlık Divanı ve il ve ilçe başkanlıkları ile birlikte vatandaşların sorunlarını dile getirmeye devam edeceklerini ifade etti.
Kutluca, Problemleri dile getirecek, çözüm tekliflerimizi paylaşacak, muhalefet partisi olmanın tüm sorumluluklarını bihakkın yerine getirmeye çalışacağız.
Her ne kadar birileri sürekli olarak gündemi değiştirmeye, gerçek gündemleri perdelemeye, kamufle etmeye çabalasa da; bizler ülkemizin gerçek problemlerine odaklanmaya devam edeceğiz. Milletimiz, seçimlerde yaşanan kayıkçı kavgasının farkına varmıştır.
Biz tüm kadrolarımızla bir yandan Yerel Seçim çalışmalarımıza odaklanacak, diğer taraftan vatandaşlarımızın sorunlarının çözüm yollarına mesai harcayacağız.
Çünkü biliyoruz ki; Milli Görüş politikalarına dönülmedikçe ülkemizin feraha çıkması ve refaha kavuşması mümkün değildir!