18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Ak Parti Keskin Beldiye Başkan adayı Ekmel Cönger, “Çanakkale’de dönemin en modern ordularını dize getiren atalarımız destansı direnişi ile milli mücadele ruhuna da ilham kaynağı olmuştur” dedi.
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Ak Parti Keskin Beldiye Başkan adayı Ekmel Cönger,”Çanakkale Zaferi, ayağa kalkan millet iradesinin, bağımsız yaşamayı ilke edinen Türk Ulusunun somutlaşmış duruşudur. Yedi düvele karşı savaşan askerlerine ölmeyi emreden Mustafa Kemal’in ve dönmeyi aklından bile geçirmeyen nice kınalı kuzunun kanlarıyla, canlarıyla bağımsızlığımız korunmuştur.“Çanakkale’de dönemin en modern ordularını dize getiren atalarımız destansı direnişi ile milli mücadele ruhuna da ilham kaynağı olmuştur. Çanakkale geçilmez’ sözünü tarihe kanlarıyla nakşeden kahraman şehitlerimiz Türk’ün yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim ve iradesini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı.
TELGRAF TBMM’DE OKUNDU
Mustafa Kemal Paşa Polatlı’dan ayrılmadan önce, Ankara-Kayseri yolu üzerindeki Keskin ilçesinden bir telgraf almıştı. Keskin halkının temsilcileri diyorlardı ki: “Bazı milletvekilleri heyecan ve telaş içinde buradan geçerek geriye kaçtılar. Bizler canca ve malca her fedakârlığı yapmaya hazır bulunuyoruz. Bu milletvekillerinin telaşını haklı gösterecek bir tehlike varsa, yediden yetmişe cepheye gitmemize izin veriniz.” Telgraftan sonra M.Kemal Paşa İşte güvendiği halk konuşmaya başlamıştı cümlelerini kullandı. Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Rıfat (Börekçi) Efendi, 1 Nisan 1920, tarihli telgrafla TBMM açılması için kazalardan nakdi para istemiştir.
Keskin Müftüsü ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Sadık Cönger efendinin TBMM açılışından Keskinlilerin büyük mutluluk duyduklarını bildiren telgrafı TBMM’de okunmuş TBMM’nce ayakta alkışlanmıştır. Keskin Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin doğrudan bağlı bulunduğu, Ankara’daki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine de bizzat para yardımında bulunduğu ve yine Ankara Müdafaa-i Hukuk cemiyeti’nin gelir gider defterinde de görmek mümkündür.
Keskin kurtuluş savaşında da aktif rol oynamıştır. Öyle ki savaşın kazanılması için en fazla ihtiyaç duyulan silah ve cephanenin üretildiği üç yerden birisi Keskin’de idi. Batı cephesinin silah onarımı ve mühimmat ıslahı ve değiştirilmesi işleri başlıca Eskişehir, Ankara ve Keskin olmak üzere üç yerde yapılmakta idi Batı cephesinin ana deposu da Keskinin Köprü Köyü ve Yahşiyan da idi. Keskinde bulunan fişek fabrikasında fişek ihtiyacını karşılamak için gece gündüz çalışmıştır. Batı cephesi komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği 14 Ağustos 1920 tarihli yazısında Kaplan Naci Kumandasındaki Keskin müfrezesinin tamamının Eskişehir’e sevkine emir buyrulmasını rica etmiştir.
1- (Hacı Ka) Mehmet Atakul kumandasındaki 120 atlıdan ibaret Keskin Müfrezesi.
2- Arap Osman kumandasındaki 120 atlıdan ibaret 25 Müfrezesi
3-Süleyman Ağa Kumandasında 44 atlıdan ibaret Kalecik gönüllüleri
Batı cephesine savaşmaya gönderilmiştir. Batı cephesinde Bozöyük – Bilecik cephesinde de ayrıca yunan ordusuna karşı savaşan Rıza bey ve (Hacı K ) Mehmet Atakul komutasındaki Kırşehir ve Keskin gönüllü alayı içerisinde de 100’lerce Keskinli bulunmaktaydı. Bu önemli tarihi an yaşanmamış olsaydı, acaba Mustafa Kemal’in Ankara’ya girişi ve bunu takip eden tarihi olaylar, hangi tarihler’de gerçekleşebilirdi? Keskinli Kahramanların yaptığı küçümsenecek bir olay değildir. Daha sonra Keskinliler 500 kişilik atlı birlik oluşturarak cepheye sevk edilmiştir ve o zamanın Ankara basını Kahraman Keskinliler diye manşet atmışlardır.