Camilerde gönüller kaynaşır
Camiler ve Din Görevliler Haftası tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de kutlanmaya başlandı. Bu yıl ‘Cami, Şehir ve Medeniyet’ konusu ele alınan haftada İl Müftüsü Şahin Yıldırım bir açıklama yaptı. Yıldırım yaptığı açıklamada, “Bir mabet olarak cami; genç ihtiyar, amir memur, zengin fakir demeden bütün Mü’minlerin omuz omuza bir araya geldikleri, yan yana saf durdukları, gönül gönüle kaynaştıkları, acı ve sevinçleri paylaştıkları, Cenab-ı Allah’ın manevi huzurunda dua ve ibadetlerini, samimi yakarışlarını birleştirerek eda ettikleri kutsal mekânlardır” dedi.
CAMİ, ŞEHİR VE MEDENİYETTİR
Camiler ve Din Görevliler Haftası nedeniyle basın açıklaması yapan İl Müftüsü Şahin Yıldırım, “Kıymetli Kırıkkaleli Hemşerilerim; Camilere olan ilgiyi artırmak ve bağlılığı pekiştirmek, camilerin önemini daha etkin bir şekilde anlatmak, camilerin yıllık genel temizlik, onarım, bakım ve tamiratının her kesimle işbirliği yaparak gerçekleştirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığının organizesinde 1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri Haftası ” olarak kutlanmaktadır. Her yıl bir konu tespit edilerek gündeme taşınmakta ve çeşitli etkinliklerle anlatılmaya çalışılmaktadır. Bu yılın konusu Cami, Şehir ve Medeniyettir”
KUTSİYETİNİ KUR’AN-I KERİMDEN VE KÂBE’DEN ALIRLAR
“Değerli Kardeşlerim; Bilindiği üzere İslam dininde mabetlere, mescit ve cami denmektedir. Mescit Allah’a secde edilen yer demektir. Cami ise kelime olarak toplayan, birleştiren, bir araya getiren anlamlarına gelmektedir. Bugün şehir merkezlerindeki camilerimiz insanlarımızın buluştuğu, sohbet ettiği, adresler haline getirilmiştir. Her şehrin bir merkez camisi vardır. Bir mabet olarak cami; genç ihtiyar, amir memur, zengin fakir demeden bütün Mü’minlerin omuz omuza bir araya geldikleri, yan yana saf durdukları, gönül gönüle kaynaştıkları, acı ve sevinçleri paylaştıkları, Cenab-ı Allah’ın manevi huzurunda dua ve ibadetlerini, samimi yakarışlarını birleştirerek eda ettikleri kutsal mekânlardır. Kutsiyetini Kur’an-ı Kerimden ve Kâbe’den alırlar. Yüce Rabbimiz mealen şöyle buyurmuştur. “Şüphesiz âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk beyt ( Mabet) Mekke’deki Kâbe’dir. (Ali İmran Suresi Ayet; 96)”
ALLAH’IN EVİ
“Kıymetli Kardeşlerim; Bundan dolayı mescitlerin ve camilerin İslam’da önemli bir yeri vardır. Kutsallığından dolayı Allah’ın evi kabul edilmiştir. Camiler, Allah’ın rahmetinin yeryüzüne ulaşmasına vesile olan mübarek mekânlardır. Yeryüzünde Allah’a en sevimli yerlerdir. Cennet bahçeleridir. Nitekim kutsi bir hadiste Cenab-ı Allah “Mescitleri, camileri, inşa, tamir, tanzim ve tenvir edenleri, benim rızam için bir birlerini sevenleri ve seher vaktinde istiğfar edenleri görünce onlara azap etmekten vaz geçerim” buyurmaktadır. Camiler Müslüman beldelerin mührüdür. Cennet vatanımızın manevi tapularıdır. Birlik ve beraberliğimizin ilham kaynağıdır. Vatan sevgisinin, şehitlik ve gazilik duygusunun beslendiği, çalışma azminin işlendiği, anne ve babaya hürmetin, güzel ahlakın öğretildiği, irfan yuvalarıdır. Camiler, mihrabıyla mabet, kürsüsü ile mektep, minberi ile devlettir”
HALK MEKTEPLERİDİR
“Camiler tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin hatıralarının saklı bulunduğu, düşmanla savaşan ordumuz için duaların yapıldığı, asker ocağına vatan evlatlarının uğurlandığı, Allah, Vatan, Millet ve Bayrak sevgisinin gönüllere nakşedildiği halk mektepleridir. Camiler ve minarelerde okunan salalar, ezanlar bağımsızlığımızın en güzel ilham kaynağıdır. Bunun en güzel canlı örneği 15 Temmuz gecesi görülmüştür. Nitekim istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif ERSOY bunu ne güzel dile getiriyor. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Evet, camiler; Ülkemizin bölünmez bütünlüğümün, milli bilirlik ve beraberliğimizin en önemli teminatlarındandır. Camiler, sevginin, barışın, kardeşliğin, bağımsızlığın, hürriyetin sembolüdür”
KUTSAL OLDUĞU KADAR DA ZOR BİR GÖREVDİR
“Değerli Kardeşlerim; Mabetlerin ilk görevlileri peygamberlerdir. Onun için din hizmetleri çok kutsal bir görevdir. Kutsal olduğu kadar da zor bir görevdir. Başta müftü ve vaizlerimiz olmak üzere bütün cami görevlilerimiz bu kutsal, kutsal olduğu kadar da çok zor olan bu görevi sıcak soğuk, gece gündüz demeden günün 24 saatinde büyük bir özveri ile ifa etmeye çalışmaktadırlar. Vatandaşlarımızın halkımızın, cemaatimizin hizmetlerine koşmaktadırlar. Diğer taraftan hayırsever insanlarımızın cami hizmetlerine verdiği maddi ve manevi destek her türlü takdirin üzerindedir. Bütün din görevlilerimizin hizmetlerinden, hayırsever insanlarımızın, cami dernek yöneticilerimizin maddi ve manevi desteklerinden dolayı kutluyorum. Ahirete irtihal edenleri rahmetle anıyorum”
CAMİ ŞEHRİN MERKEZİNDE KURULMUŞTUR
“Değerli Kardeşlerim, 2017 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftasının konusu ise “Cami ve Kitap” tır. Hiç şüphesiz ki dini hayatımızın merkezi camilerdir. Camiler sadece bir ibadet yapılan yer değil, aynı zamanda bir ilim merkezidir. Onun için camiler mihrabıyla mabed, kürsüsüyle mekteptir. İslam medeniyetinde cami şehrin merkezinde kurulmuştur. Camilerde ise Hz. Peygamber Efendimizden günümüze kadar ilim halkaları oluşturulmuş, kütüphaneler kurulmuş, buralardan herkes istifade etmiştir. Bizi yaratan Rabbimiz öncelikle “Yaratan Rabbi’nin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir. (Alak Suresi 97/1-5) buyurmuş ve kendimizi, Kur’an’ı, hayatı yani manevi ilimleri, dünyevi ilimleri, fen ilimlerini okumamızı istemiştir”
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİR
“Sevgili Peygamberimiz de camilerin ilim merkezi haline getirip orada ilim tahsil edenlerle ilgili şu müjdeyi vermektedir: “Allah’ın kitabını okuyup aralarında müzakere etmek üzere Allah’ın evlerinden bir evde (bir camide) bir araya gelen Müslüman topluluk üzerine huzur iner, onları rahmet kaplar ve melekler etrafını kuşatır. Allah Teala da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların (seçkin meleklerin) arasında anar.” (Müslim, Zikr 38) Mescid-i Nebevide başlayan ilim halkaları milletimiz Süleymaniye, Selimiye, Fatih gibi inşa ettikleri muhteşem camileri külliyesiyle birlikte kütüphaneleri ile beraber inşa ve ihya etmişlerdir. Bu camilerin mabed olma yanında bir ilim merkezi, bir kültür merkezi olmuştur. Süleymaniye kütüphanesi, Fatih kütüphanesi meşhurdur. Kırıkkale Nur Camii de sadece bir mabed değil külliyesiyle birlikte aynı zamanda bir ilim, kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir”
30’UNCUSUNU KUTLUYORUZ
“Bugün İslam dünyası olarak içinden geçtiğimiz tarihimizin en zorlu sürecinin temelinde bilgisizlik ve cehaletin olduğu malumdur. Bu cehaleti eksikliklerimizi ortadan kaldırmak için camilerde din görevlilerimiz cemaate, sabah namazlarından önce Kur’an-ı Kerim ve meali, yatsı namazlarından önce ilmihal ve hadis, öğle namazlarından önce vaaz, ikindi namazlarımdan önce bir ayet bir hadis okuyarak ibadetin yanında ilimle de cemaati doğru bilgilerle aydınlatmaya çalışmaktadır. Bu durumda camilerin bir ilim ve irfan mektebi olduğunun en güzel ifadesidir. Bütün camilerimizde kitaplıklar oluşturulmuştur. Bu kitaplar gençlere yaşlılara, çocuklara kısaca herkese hitap etmektedir. Bizim arzumuz insanımızın zamanının bir kısmını camilerde sadece ibadet yapmak için değil, kitap okumak için de geçirmelidir. Bu yıl 30. sunu gerçekleştireceğimiz hafta Kırıkkale’mizde amacı doğrultusunda en iyi bir şekilde kutlanacaktır. Bu bilinç geliştirilmeye çalışılacaktır. Haftanın Kırıkkale’miz ve bütün Müslümanlar için hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.