Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Serkan Tunçbilek, “Eğitim-öğretimin başladığı şu günlerde Milli Eğitim Bakanlığı çerçevesinde yaşanan provokasyona yönelik bu girişimleri kınadığımızı, ancak bir yere de not ettiğimizi bildirerek, iktidarın yaşanan rezaletlere ne tepki vereceğini, Türk adından rahatsız olanların devlet içinde devlet oluşturma girişimlerine karşı nasıl pozisyon alacağını merak etiğimizi belirtmek istiyoruz” dedi.
“…İhanet ve bölünme süreci”
“Milli Eğitim’de yaşanan hadiseler” başlığıyla yayımladığı yazılı basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığının uygulamaları ve Bakan Nabi Avcı’nın davranışlarını eleştiren Tunçbilek, çözüm sürecinin başlangıcından bugüne yaşınalanların rezaletten ibaret olduğunu ifade etti. Tunçbilek açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Habur’da teröristleri karşılama rezaletiyle başlayan; teröristlerin yol kesip kimlik kontrolleri yapması, sözde asayiş ekiplerini kurması gibi bir dizi rezaletle ve son olarak geçtiğimiz ay askerimize, devletimize ve milletimize ilk kurşunu sıkan PKK’lı hainin heykelinin Lice’de dikilmesiyle devam eden ihanet, bölünme ve çözülme senaryosu, işbirlikçiler tarafından bölüm bölüm sahneye konulmaktadır. Şimdiye kadar yaşanan süreçte başta İmralı canisi olmak üzere, terör örgütü ve yandaşları kamuoyuna adeta barış elçisi gibi sunulmuştur.
“Hepsi o konfedarasyonun üyesi”
Sadece adının milli olduğu Milli Eğitim Bakanlığı’nda ise eğitim ve öğretim yılı başlar başlamaz bir dizi operasyonun başladığı da gözlerden kaçmamaktadır. Okul yönetimlerinin kendine uygun olarak yeniden yapılandırılması noktasında yürütülen sinsi ve gizli operasyonlarda, Türk gençliğinin ilmi ve fikri konularda yetişmesinde önemli rolleri bulunan ve büyük çabalarla görevlerini ifa eden milliyetçi öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz fişlenmekte, siyasi nedenlerle görevlerinden uzaklaştırılmaktadır. Mesleki hayatlarını yıllarca yönetici olarak sürdürmüş olan idarecilerimizin birçoğu sürgün edilerek ücra köşelerde öğretmenlik yaşantısına geri döndürülmüşlerdir. Üstelik yeni atanan müdürlerin % 80’i; AKP’nin hükümet olduğu 2002 yılında üye sayısı sadece 41000 olan, “bize katılmazsan…” diye başlayan baskı, şantaj ve tehditlerle bugün itibariyle 762000 üyesi olan ve yaklaşık % 1750 oranında hormonlu büyüyen, AKP’ye göbekten bağlı bir sarı konfederasyonun üyelerinden seçilmektedir.
“Kahkaha ve esprilerle…”
Eğitim- Öğretimin başladığı şu günlerde Milli Eğitim Bakanlığı çerçevesinde yaşanan provokasyona yönelik bu girişimleri kınadığımızı, ancak bir yere de not ettiğimizi bildirerek, iktidarın yaşanan rezaletlere ne tepki vereceğini, Türk adından rahatsız olanların devlet içinde devlet oluşturma girişimlerine karşı nasıl pozisyon alacağını merak etiğimizi belirtmek istiyoruz. Okulların açıldığı ilk günde önünde kapkaranlık bir tablo hâkimken Bakan Nabi Avcı’nın yeni eğitim ve öğretim yılını kahkaha ve esprilerle açması, zannederiz ki merakımıza da bir cevaptır. Milli Eğitim’de yaşanan son derece ciddi ve vahim gelişmelere rağmen, kendisi de bir akademisyen olan ve kabinenin en yaşlı üyelerinden birisi olan Milli Eğitim Bakanı’nın bu esnek ve laubali tavırları dikkatimizden kaçmamıştır. Yönetici atamalarındaki liyakatsizlik ve adaletsizlikler, TEOG’daki rezalet nedeniyle birçok öğrencinin daha henüz okullarına yerleşememesi, PKK’nın yaktığı 17 okul ve bu okullarda okuyan 2 binden fazla öğrencinin okula başlayamaması, İmralı canisinin annesinin adının hainler tarafından bir okula verilmesi gibi bir sürü olumsuzluk Milli Eğitim Bakanımızın keyfini hala kaçırabilmiş değildir.
“Yetkilileri göreve çağırıyoruz”
Bu süreç içerisinde yaşanan gelişmelerden canı yanan, olayların üzerine titreyen ve ilgilenen, son kale Ülkücü Hareket kalmıştır. Siyasi tabloya bakacak olursak bölücü odaklar ve işbirlikçiler bir tarafta, milliyetçi vatanseverler ise diğer taraftadır. Alçaklık, hainlik ve bölücülük baş tacı yapılırken, milliyetçilik ayaklar altına alınmıştır. Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler olarak atılacak olan adımların tarafımızca yakından takip edildiğini, milli birlik ve kardeşliğimizin bozulmasına yönelik her türlü girişimin de her zaman karşısında olacağımızı bir kez daha kamuoyuna beyan ediyor ve terör eylemleri hakkında, yetkilileri göreve çağırıyoruz”