MKE lokaline davetliydim geçen hafta.
Yiyecek,
İçecek,
Soğuk-Sıcak ne varsa söylendi mutfaktan.
Çoban salata da geldi tabii!..
Ellerden ayrı olarak çoban salatanın üzerine doğranmak üzere bir- iki diş sarımsak istedim garsondan.
Veremem beyefendi dedi!..
Neden?
Mutfakta aşçı diyor ki, çoban salata domates, soğan, biber, salatalık karışımından ibarettir,
Sarımsak ise ekstra…
Ekstra şeyler de ayrıca ücrete tabidir.
Yahu,
Bir diş sarımsağın ücretimi olur hem benim bildiğim çoban salatanın içine isteyen maydanoz da doğrar sarımsak da…
Sirkede döker isteyen, limonda sıkar…
Herkes Ustanın keyfine-tarifine uymak zorunda mı ?
Valla burada böyle dedi.
İnatlaştık:
Ben ekstra ücret ödenmesini istemedim,
Garson da mutfaktan bir diş sarımsağı yürütüp getiremedi.
Adam bankayı götürüyor!..
Adam belediyeyi götürüyor!..
Adam memleketi,
Adam ülkeyi götürüyor!..
Adam, devletin yüz milyonlarca dolarlık yatırımını,
Emeğini,
Geleceğini götürüyor!..
Ama ben karışıma dahil olduğu halde bir diş sarımsağı götüremiyorum.
Ve düşünüyorum!..
Yahu,
Herkes vazifesini,
Yetkisini,
Selayetini bu kadar güzel kullanıyor ve bir diş sarımsağın bile hesabını istiyorsa bankalarıyla, enerjileriyle, ormanı, fabrikası, doğal kaynaklarıyla ülkeyi götüren nasıl götürüyor?
Veya,
Herkesin devlet malını kolayca mideye indirdiği bir ülkede, ben neden sarımsağa uzaktan bakmak zorunda kalıyorum?
