Kırıkkale Eğitimciler Derneği Başkanı Ramazan Uçkun, gönüllü eğitimciler olmazsa, inşa edilen dev binaların bir işe yaramayacağını söyledi. Eğitim bir milletin ve devlettin temel taş olduğunu ifade eden Uçkun, eğitimsiz bir toplumun yok olmaya mahkum olacağını belirtti.
“DEMOKRASİ UYGAR TOPLUMLARIN YAŞAMA BİÇİMİDİR”
Kırıkkale Eğitimciler Derneği, üyeleri ve ailelerine “Yeni Eğitim Yılına Merhaba” kahvaltısı düzenledi. Kendi binasında düzenlediği Kahvaltı sonunda Dernek Başkanı Ramazan Uçkun, üyelere geniş katılımlarından dolayı teşekkür ederek, “Eğitim, öğretimden önce gelir ve öğretime göre daha kalıcıdır. Öğretimden meyve alabilmek, eğitimi sağlam ve ciddî yapmakla mümkün olabilir. Toplumda denge ve adaletin kalıcılığı bununla doğrudan ilgilidir. Eğitim görmüş halkı bir yöne sevketmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır. Özellikle demokratik sistemlerde, insan eğitimi ya da eğitilmiş insan modeli ayrı bir önem taşır. Çünkü demokrasi, uygar toplumların yaşama biçimidir. Sorumluluk duygusu ise demokrasinin şartı evvelidir. Özgürlük dahil, diğer bütün şartlar bundan sonra gelir. Sorumluluk duygusu taşımayan bireyler, demokrasinin değerini ve önemini anlayamazlar. Bu ise ancak eğitimle mümkündür” dedi.
“…KENDİ SONUNU HAZIRLAMIŞ DEMEKTİR”
Sorumluluk duygusunu gerçek anlamda yaşayıp kavrayabilmemiz için öğretim yeterli olmadığını belirten Uçkun, “Bunun için mutlaka eğitim gereklidir. Toplumun huzurunu bozmaya yönelik eylemler bunun en açık göstergesidir. Bu eylemlerin öznesi olan insanların çoğu; ya üniversite öğrencisi, ya da üniversite mezunu. Yani birşeyler öğrenmiş ama eğitilememiş. Böyle olunca, meyve de çürük ya da kurtlu oluyor. Öyleyse burada altı çizilmesi gereken bir konu var: Bireyi özgür bırakan demokratik sistem, aynı bireyin eğitimini karşılayamazsa, kendi sonunu hazırlamış demektir. Bundandır ki, demokrasilerde bu konu ayrı bir önem taşır” şeklinde konuştu.
“İNSANI EĞİTMEK ŞART”
Eğitilmemiş insan, kontrol altına alınamayan ateş gibi olduğunu ifade eden Uçkun, “ Vereceği zararın boyutunu önceden kestirmek zordur. Ateş nasıl kontrol altında tutulmalıysa, barajın önüne nasıl set çekmek gerekirse, insanı da eğitmek şarttır. Eğitimsiz insan; toplum ve devlet için en büyük tehlikedir. Okullar, demokrasinin kalesidir. Okulun, demokratik sistemdeki yeri ve önemi inkâr edilemez elbette. Ama eğitim için okul yeterli bir şart değildir. Okulun temel işlevleri arasında insan eğitmek tabiî ki var. Ama eğitimi okula hapsetmek doğru olmaz. Çünkü eğitimin yapıldığı yer bizzat okul işlevi görür. Binaların varlığı birinci derecede önemli değildir. Asıl önemli olan, eğitime inanmak ve eğitebilmektir. Bina denilen mekân, ihtiyacın arkasından kendiliğinden ortaya çıkar. Ama eğitime inanmazsak ve gönüllü eğitimcilerimiz olmazsa, inşa edilen dev binalar neyi ifade eder ki?” diye konuştu.
AİLE İÇİ İLETİŞİM VE ÇOCUK
Dernek üyelerden Nurettin Eker ise Peygamber Efendimizin (SAV), hayatından örnekler vererek, aile içi iletişim ve çocuk eğitimi konusunda bilgiler verdi. Eker, günümüzde çocuklarımızı bekleyen tehlikelerden ve bunlara karşı almamız gereken tedbirleri anlattı.