Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır’da yapılacak yatırımlar hakkında bilgi verdi. Bayram Trafik yoğunluğundan dolayı Delice’den Ankara’ya 3 şeritli yol yapılacağını ilan eden Yıldırım, Hızlı Trenin 2018’de faaliyete geçeceğini duyurdu.
ORTA VADELİ PROGRAM AÇIKLANDI
Başbakan Binali Yıldırım, insan kaynak kapasitesini geliştireceklerini belirterek, “İnsana yatırım devam edecek. Daha iyi eğitim alacak, daha iyi işbaşı eğitim alacak. Mesleki konularda sadece okulda verilenlerle yetinmeyeceğiz.” dedi.
Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında 2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı.
Fark oluşturmak için teknolojiye, yenilikçiliğe yatırım yapılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, “Bunu yapacağız. Verimliliği artıracağız. İlaç gibi üretme değil, bol bol üreteceksin. Çin nasıl yapıyor? İstemediğin kadar üretiyor. Dolayısıyla düşük fiyatla satıyor veya bile bile sübvansiyon yapıyor. Biz sübvansiyon yapamayacağımıza göre daha çok üreteceğiz. Daha çok üreteceğimiz zaman daha makul fiyatlarla satma imkanına kavuşmuş olacağız.” diye konuştu.
MALİ DİSİPLİN VAZGEÇİLMEZ BİR HUSUS
Mali disiplinin vazgeçilmez bir husus olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: “2003’ten beri hep bunu söylüyoruz, söylemekle kalmıyoruz, uyguluyoruz. Mali disiplin demek, savurganlık yok, hovardalık yok (demek)… Nereye ne para lazımsa, onu vereceğiz. Öncelikleri iyi belirleyeceğiz. Hesabımızı, kitabımızı düzgün yapacağız. Eldeki parayla ihtiyaçları karşılayacağız. Hepimiz biliyoruz; iktisadın en bilinen kuralı ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı. Ne yapmamız lazım? Sınırsız ihtiyaçlarda öncelikler belirlememiz lazım. Kaynaklarla da bu öncelikli ihtiyaçları karşılamamız lazım. Bu da mali disiplinle olacak. Biz 10 seçim kazanmış bir partiyiz. Seçim var diye ipin ucunu bıraksaydık, bugünlere gelemezdik. Seçim gelir geçer ama geçim ömür boyu lazım, devam eder. Onun için seçimleri değil, geçimi ve gelecek nesilleri düşünen bir iktidar Ak Parti iktidarıdır. Bu konuda ilk günkü gibi kararlılığımız devam edecek.”
İNSANA YATIRIM DEVAM EDECEK
Bu kapsamda büyümede 5 stratejileri olacağını bildiren Yıldırım, şunları kaydetti:
“İnsan kaynak kapasitemizi geliştireceğiz. İnsana yatırım devam edecek. Daha iyi eğitim alacak, daha iyi işbaşı eğitim alacak. Mesleki konularda sadece okulda verilenlerle yetinmeyeceğiz. İş hayatında da iş öğrenmeye, mesleğini geliştirmeye devam edecek. Bizim petrolümüz yok. Bizim mutlak üstünlüğümüz yok. Bizim mukayeseli üstünlüğümüz var, o da genç nüfusumuz. Gelişmiş ülkelere göre nüfusumuzun ortalaması daha düşük, yani genç nüfusumuz daha fazla. Genç nüfus güç demektir. En büyük zenginliğimizdir. Gençlerimizi geleceğimiz olarak görüyoruz, Türkiye’nin kalkınmasının lokomotifini, öncüsünü gençler olarak görüyoruz. Gençlerimize yatırım yapmaya, insanımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz.”
Ankara-Kırıkkale Arası 3 Saat Sürmüş!
İşgücü piyasasını daha etkin hale getireceklerinin altını çizen Başbakan Yıldırım, teknolojiyi ve yenilik geliştirme kapasitesini artıracaklarına işaret etti. “Doğu-batı koridorunda trafik diye bir problem kalmayacak” Fiziki altyapıya çok yatırım yaptıklarını hatırlatan Yıldırım, “Yollar, havalimanları, köprüler, demiryolları, hastaneler, okullar… Türkiye’nin her tarafında, doğusunda batısında, hiç bölge farkı gözetmeksizin, aynı standartta altyapıyı her yere yaptık ama bitmedi. Türkiye büyüyor, büyümeye devam edecek. 2 şerit gidiş, 2 şerit gelişli yollar vardı, yetmiyor şimdi. O zaman ‘Ne yapıyorsunuz kardeşimiz siz? Van Gölü’nün çevresine 4 şeritli yol yapıyorsunuz’ diye itiraz edenler, şimdi diyor ki ‘Efendim, buradaki şerit kafi gelmiyor. Bir şerit daha ilave edin.’ Geçen hafta sonu Ankara-Kırıkkale arasından vatandaş bayram dönüşü 3 saatte zor gelmiş. Şimdi Delice-Ankara otoyolu başlayacak. Dolayısıyla oradaki sıkışıklık bitecek.” şeklinde konuştu.
HIZLI TREN 2018’E
Yıldırım, 2018 sonunda da Ankara-Kırıklale-Yozgat-Sivas Hızlı Demiryolu başlayınca doğu-batı koridorunda artık trafik diye bir problemin kalmayacağını ifade ederek, “Bunu niye anlatıyorum? Çünkü altyapı olmazsa, üstyapı olmaz. Altyapı olmazsa, gelişme olmaz. İstediğiniz kadar üretin, taşıyamazsanız, kullanıcıya ulaştıramazsanız bir faydası yok. Tarlada çürür tarım ürünüyse, sanayi ürünü ise götürüp Avrupa’ya, bir başka memlekete satmak için taşıma maliyeti üretim maliyetinin üzerine çıkar. Kimse de almaz.” değerlendirmesinde bulundu.
KURUMSAL KALİTE ARTACAK
Kurumsal kalitelerini iyileştireceklerini belirten Yıldırım, “Buradan bahsettiğimiz ne? Bu da devletin iş yapma alışkanlıklarının, milletin beklentilerine uygun hale getirilmesi. Emreden, talimat veren devlet değil, milletin önünü açan, işini kolaylaştıran, işini geliştirmesine destek olan bir kamu yönetimi, bir devlet anlayışını ortaya koyacağız.” ifadesini kullandı. Başbakan Yıldırım, 3 yıllık OVP’de büyümenin artarak devam etmesini, kişi başına gelirin artmasını ve yeni istihdam alanlarının oluşturulmasını hedeflediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Okuldan mezun olan gençlerimiz var. Çalışma yaşına gelen vatandaşlarımız var. Bunların iş bulması, istihdam edilmesi için sürekli yatırım yapmak lazım. Doğu ve Güneydoğu Anadolu destek ve kalkınma hamlesinin ana maksatlarından birisi bu. Esas itibarıyla bölgenin istihdam ve kalkınmasını yapmakla beraber, Türkiye’nin genel kalkınmasına da ciddi bir kaldıraç etkisi yapacak. Bunları yaparken enflasyonu düşüreceğiz. Enflasyonun düşmesi için mücadele edeceğiz. Cari işlemler açığını azaltacağız. Bütün bunların anahtarı mali disiplinden asla vazgeçmeyeceğiz.”
HEM MALİ DİSİPLİN HEM BÜYÜME
“Göstergeleri muhafaza etmeyi başardık, bundan sonra da başaracağız”
Hem mali disiplinin sağlanabileceğini hem de büyümenin gerçekleştirilebileceğine işaret eden Yıldırım, “Türkiye’nin geçmişine bakın. Borcu milli gelirinin yüzde 70’inin üzerindeydi, şimdi yüzde 35’in altında ama bu sürede de büyümeye de devam etmişiz. Cari açığımızı azaltmışız, büyümeyi sürdürmüşüz, enflasyonu kontrol altına almışız. Zaman zaman sıçramalar olmuş ama hep kontrol altında devam edilmiş. Dolayısıyla bütün bunlar afaki değil. Bu söylenenler geçmişte başarılan ancak önümüzdeki dönemde küresel şartların daha da olumsuza gitmesine rağmen Türkiye’nin etrafındaki olaylara rağmen başarılan hususlardır. Bu bakımdan önümüzdeki 3 yıl ile 2004-2007 arasını kıyaslarsak, bu 3 yıl, dünya şartları bakımından, bölgesel şartlar bakımından 2004-2007’ye göre çok çok kötü. Ona rağmen göstergelerimizi muhafaza etmeyi başardık, bundan sonra da başaracağız.” şeklinde konuştu.