-
Keskin
HIRSIZLIK
Mehmet Mencet E.Hakim HIRSIZLIK Kozan’da gönlü rûhâniyetli bir ablamız vardı. Bir gün eve telefon açmış, hanıma demiş ki: “Sana bir sır vereceğim ama vakti gelmeden kimseye söyleme! Gaybı Allah bilir. Mehmet Bey kardeşimin başına bir hâdise gelecek. Belki burada, belki de tayin olup gittiğiniz yerlerde. İşi ile ilgili; ama bu olay olduğu zaman sakın üzülmesin, merak etmesin, ona zarar gelmeyecek. Ama sakın kendisine bir şey söyleme. Hâdise meydana geldiğinde açıklar, teselli edersin!” diye tembih etmiş. Tabiî benim haberim yok. Aradan bir yıl geçmiş. Pazartesi sabahı hazırlanıp çıkacağım sırada kalemden aradılar. Hırsızlık olmuş; “Kalem ve sizin odanız açılmış.” dediler. Bir gün…
Haberin Detayı -
Kırıkkale
Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -5-
Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -5- Mehmet MENCET E.Hakim 1988 yılı Temmuz ayında Adana Kozan’a tapulama hâkimi olarak tayinim çıktı. Kozan, dağ etrafına kurulmuş tarihî bir ilçe. Eskiden her yerde lojman olmuyor, adliyeler yetersiz kalıyordu. Nüfusun hızla artması, şehirlerin kalabalıklaşması dolayısıyla, dâvâ sayısının artması; bina ve personel ihtiyacını karşılamıyordu. Bir yere tayin olduğumuz zaman, ilk sorduğumuz; «Lojmanı var mı?» sorusuydu. Çünkü bu günkü kadar kiralık evler yoktu. Hele küçük kasabalarda, herkes kendi ihtiyacına göre ev yaptırıyor, fazlasına gerek duymuyordu. Yüksek kira vermeye râzı olsanız bile yine de ev bulamıyordunuz. Mesleğimiz açısından da bir ev sahibimiz olsun istemiyorduk. Günün birinde mutlaka işi…
Haberin Detayı -
Köşe Yazıları
Hayat Yolculuğunda Unutamadığım Kareler 4
Erbaa, Tokat’la Amasya arasında güzel bir ilçe. Karadeniz’le İç Anadolu arasında; insanları samimî, sıcakkanlı, misafirperver, Anadolu’nun birçok geleneğinin hâlâ yaşandığı, görgülü, kültürlü bir ilçe. Köyleri bile gayet temiz ve bakımlı. Bilhassa Çerkez köylerine köy demek, haksızlık olurdu. İnsanların giyim kuşamları çok düzgündü. Hanımlar giyim kuşam alışverişleri için İstanbul’a giderlerdi. Dört-beş tane tuğla fabrikası vardı. Sulakyurt’ta yeni lojman yapılmıştı. İlk biz oturacaktık, o kadar sevindik ki… Bir hâkimin kirada oturması hususunda şöyle denirdi: “Ev sahibiyle ne kadar resmî olursanız olun, bir gün mahkemeye işi düşebilir veya evinde oturmanızı istismar edebilir.” Neler işittik bu konuda. Kimseyi tanımadan samimî…
Haberin Detayı -
Kırıkkale
Hayat Yolculuğunda Unutamadığım Kareler 3
Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER 3 Mehmet Mencet Emekli Hakim Mâzîde tanıştığınız insanlardan kimi vardır ki; onunla ilgili bir şeyler hatırlayınca, ismiyle-cismiyle sanki karşınızdadır. Kimi de var ki, beraber yiyip içmişsinizdir. Fakat hâfızanızı zorlasanız da ismi bir türlü hatırınıza gelmez. Demek ki o, günlük hayatımızdaki; sıradan, gönülde yer etmemiş kişilerdendir… Rahmetli Urfalı Esad Ağabeyimiz unutulmayacak güzel insanlardan… Çocuklarını ziyarete gelen bir baba şefkatiyle, tayin olduğumuz her yere gelir ama bir geceden fazla kalmazdı. Adana’nın Kozan ilçesine gidince, Urfa’ya biraz daha yaklaştık. Birkaç gün tatilimiz vardı, sıla-i rahim kabîlinden onu da ziyaret etmeyi düşündük, Urfa bizim için memleketimiz gibiydi. Telefon ettik. Urfa’nın…
Haberin Detayı -
Köşe Yazıları
Hayat Yolculuğunda(Unutamadığım Kareler) 2
Mehmet Mencet Temmuz 1988’de hiç beklemediğim bir anda tayinim Antalya’ya çıktı. Antalya’nın girişinde şu cümlelerle karşılaştık: «Şüphesiz Antalya dünyanın en güzel yerlerinden birisidir!» Temmuz ve Ağustos ayları, Antalya’nın en çekilmez sıcağının olduğu zaman. O yıllarda ev sıkıntısı çok. Nüfus fazla olmadığından kiralık ev çok az. Birisi asker arkadaşım diğeri sevdiğim bir dostum orada oturdukları için bize ev aradılar. Tesadüf bu ya ikisi de aynı evi tutmuşlar. Kozan’dan geldik ama ev küçük. Batı cepheli olduğundan bütün gün güneş içinde. Şimdiki gibi klima da yok. Üstelik kavgacı bir mahalle, gece yarısı gürültü-patırtı eksik olmuyor. «Bu evde oturulmaz!» diyerek yerleşmeden yeni ev arayışına…
Haberin Detayı -
Köşe Yazıları
Haramın Binası Olmaz
Mehmet Mencet İki arkadaşın arsaları var, kadastro gelince diğer arkadaş arsanın hepsini kendi üzerine yaptırmış. «Haram yiyen haramî olur.» demiş büyükler, oğlu bir adamı öldürmüş ve hapse girmiş. Her yerde cezaevi yoktu eskiden, olsa bile geçici olarak iki odalı, çatısı bile olmayan dam, bir ev gibi. Bu genci odaya koyuyorlar yanına hiç kimseyi istemiyor. Kimse de korkudan yanında kalmak istemiyor. Diğer odada 30 kişi var, sığmıyorlar. Savcı bey de o sırada orada değil, mecburen yanına ben girdim. Yanımda da jandarma var; “–Selâmün aleyküm!” diye söze başladım. “Bak sen iyi bir insansın, müslümansın. Diğer arkadaşların öbür odaya sığmıyor. Sen tek…
Haberin Detayı -
Köşe Yazıları
Hayat yolculuğunda unutamadığım kareler
Mehmet Mencet Emekli Hakim İnsan yaşadığı sürece iyi veya kötü, kendisini tesiri altına alan, hayrette bırakan olayları, ibret alacağı veya düstur edineceği güzellikleri yaşar. Ben de âcizâne 41 yıllık meslek hayatımdaki enteresan hâdiseleri yurdum insanının gerçeklerini sizlerle paylaşmak istedim. Yaş kemâlini bulunca; insan geriye dönüp baktığında, artıları ve eksileri gözden geçirebiliyor; «Acaba bir arpa boyu yol alabildik mi?» diye. Öğrencilik, askerlik, evlilik derken bir makam sahibi oluyorsunuz, eliniz para görüyor; hiç tanımadığınız insanlar, küçük bir kasaba ve siz hâkim, savcı, kaymakam vs. «filân bey» oluyorsunuz. Çarşıda caddede giderken ayağa kalkanlar, selâm verenler oluyor. Genç ve tecrübesizsiniz. Hâkimlik imtihanını…
Haberin Detayı