
Anahtar Parti İl Başkanı Korhan Özaydın, 20 Şubat 2025’te TBMM’ye sunulan ve 8 Nisan’da Genel Kurul’da görüşülmesi beklenen İklim Kanunu Tasarısı’na karşı sert açıklamalarda bulundu. Özaydın, söz konusu tasarının hazırlık sürecinde toplumun geniş kesimlerinin görüşlerinin alınmadığını ve metnin ciddi belirsizlikler barındırdığını ifade etti.
Basın toplantısında konuşan Özaydın, özellikle tarım ve hayvancılık sektörünün tasarıdan olumsuz etkileneceğini dile getirerek, “Metan gazı salımı gibi doğal süreçler gerekçe gösterilerek hayvancılığa kısıtlama getirilmesi, hali hazırda ekonomik zorluklar yaşayan üreticilerimizi daha da güç durumda bırakır. Bu, kırsalda üretimin daralmasına ve yerli üretimin geri çekilmesine yol açar,” dedi.
Tasarıda yer alan “sertifikalı ürün” uygulamasına da değinen Özaydın, bu sistemle çiftçilerin bağımsız üretim kararları almasının imkânsız hale geleceğini belirtti. “Tarımda merkezi denetim artıyor, üretim kamu yararı yerine mevzuatın sınırlamalarıyla şekilleniyor,” şeklinde konuştu.
EKONOMİK EGEMENLİĞE TEHDİT
Enerji, sanayi ve ulaşım gibi kilit sektörlere getirilen karbon azaltım zorunluluklarının üretim gücünü olumsuz etkileyeceğini ifade eden Özaydın, Türkiye’nin karbon piyasalarına entegre edilmesiyle birlikte stratejik üretim alanlarında dışa bağımlılığın artabileceğini vurguladı. “Uluslararası karbon düzenlemeleri, ülkemizin üretim maliyetlerini dış faktörlere açacak; bu da ekonomik egemenlik açısından ciddi bir risk barındırıyor,” dedi.
SOSYAL SONUÇLAR GÖZ ARDI EDİLDİ
Tasarının vatandaş üzerindeki doğrudan etkilerine de dikkat çeken Özaydın, özellikle kırsalda yaşayanlar için ulaşımın zorlaşacağını söyledi. “Elektrikli araçlara geçişle birlikte uygulanması beklenen yakıt sınırlamaları, özellikle taşrada yaşayan vatandaşlarımızın hayatını doğrudan zorlaştıracak. Tasarıda bu sosyal sonuçlara dair hiçbir değerlendirme yer almıyor,” ifadelerini kullandı.