Amacım kimseye ders vermek değil…
Yol göstermek,
Yön çizmek,
Akıl öğretmek falan hiç değil..
Haddim de değil!..
Herkesin aklı başında!..
Bebesi-beleği,
Torunu-tombağı,
İşi-gücü, yanında- yakınında bir kamyon adamı var.
Yok aslında kimsenin kimseye ihtiyacı;
Ama
Memleketin küçüklüğünden olsa gerek,
Bu köşede olmasa öbür köşede,
Bu caddede olmasa diğerinde,
Bu gün olmasa yarın muhakkak karşılaşılıyor,
Yüz yüze gelinebiliyor…
Dolayısı ile bir takım ihtiyaçlar da hasıl olabiliyor insanlar arasında!..
Dediğim gibi,
Kimseye akıl vermek haddim değil, bazı hallerde benim akla ihtiyacım oluyor çünkü.
O nedenle;
Bilirim demokrasi havarisi kesilmiş necip milletimin bireyinin on yılda bir kitap okusa da her konuda engin bilgisi olduğunu!…
Çıkarmam sesimi, soluğumu,
Tanırım kendimi, karışmam boyumdan büyük işlere!..
Ancak
Bu biraz farklı bir durum gibi!..
İşin içinde bilgi yarıştırma yok!..
Beceri yok!..
Yetenek,
Konum, sınıf, statü, güzellik, çirkinlik, uzunluk, kısalık,
Vesaire hiç yok!..
Ya ne var?
Sokak kabadayılığı!..
Biri diğerine demiş ki, diğeri de ona demiş ki!..
Gelsin sanal alemden tehditler,
Küfürler,
Hakaretler!…
Olmuyor beyler olmuyor!..
Gazeteciler, toplumun önünde yürüyen kişilerdir.
Bilgi, birikim, ve deneyimleri ile yön gösteren, yol çizenlerdir. Memleketin şu zor günlerin de milletinin yanında olanlardır gazeteciler.
Enerjinizi,
Devleti soyanlara, kamu malını istismar edenlere, istismar edene kapı aralayanlara, insanların dini duygularını kişisel rant hesabına çevirenlere karşı kullanmalısınız.
Siz sokak kabadayısı gibi efelenir, on ikinci sınıf mafya babaları ağzı ile birbirinize hakaretler yağdırırdanız,
Önünde yürüdüğünüz millet ne yapmaz ki!..
Haddim değil karışmak işinize ama uyarımdır!..
Bence kendinize gelmelisiniz az biraz, çünkü ikinizde çok değerlisiniz hem benim, hem şehrimiz için.
0