Kamuoyunun tercih noktasına değinmişken biliyoruz ki, bireysel beklentiler oldukça yüksek.
Bunun yanı sıra şehrin gelişmesi yönünde yapılması istenilen beklentilerde var.
Bugüne kadar her ikisini orantılı bir şekilde yürüten oldu mu, sorusuna verilecek cevabın karşılığını sanıyorum geçtiğimiz 10 yıllık süreçte herkes gördü.
Biliyoruz ki, iki dönem milletvekilliği yapanlar var.
Sıralamaya giremedikleri için milletvekilliğinden emekli olup köşesine çekilenleri de tanıyoruz.
Kimisi; Milletvekilliği sürecinde gözle görülür bir hizmet yapamadı.
Kimisi; varlığını dahi hissettiremedi.
Kimisi; boş atıp dolu tutmaya çalıştı.
Kimisi; tribünlere oynadı.
Güçlü bir iktidarın milletvekilleri olarak iktidarın himayesi altında öylesine rahat ettiler ki;
Kimi zaman, vatandaşı görmediler.
Kimi zaman, karanlıkta gelip siyaset cambazları, iktidar yalakalarıyla oturup gece karanlığında sıvışıp meclise döndüler.
Kimi zaman, yandaşlarına imkan sağlamak için vekillik forsunu kullanıp çevre genişletmenin yolunu aradılar.
Kimi zaman, yanlış olduğu halde bürokraside taşların yerini oynattılar.
Günler, aylar, yıllar çabuk geçti sonuçta.
Yaptıkları yanlışları, hataları, ayrımcılık ve adamcılığı, kimsenin görmediğini, hissetmediğini, tahmin bile edemediğini sandıkları, ektiklerini biçecekleri zaman bugün yine geldi.
İyisiyle kötüsüyle, yaptıkları ve yapamadıklarıyla, sadece 7 Haziran’da sandık başında değil, 7 Haziran öncesi sıralamaya girebilmek için yeniden kantara çıkacaklar var içlerinde.
Hatta köşesine çekilen eski mebuslar arasından kantara çıkmayı düşünenler de olacak.
Dumanlı havadan avantaj yakalayıp, yol almayı hesap eden eski mebuslar arasından Ankara yollarını aşındıranları tahmin bile edemezsiniz.
İktidar gücüyle siyasette yer edinen eski yöneticiler arasından dahi, bugün meclise girme zemini aramaya yönelenlere de şahit olacağız eminim.
Fakat şurası bir gerçek ki, dönem eski dönem değil.
İktidar eski iktidar olmaktan çıktı.
Şu an iktidarın her bir bireye,
Ötelenmiş, azarlanmış her bir insana,
Refüze edilmiş her bir duyguya,
Aşağılanmış her bir anneye,
Sıkıştırılmış her bir esnafa,
Hakları gasp edilmiş her bir öğretmene,
Ekmeğe muhtaç edilen her bir asgari ücretliye,
Kısacası bir tek oya bile ihtiyacı olacak.
Dolayısıyla Kırıkkale’deki AKP’nin milletvekili sıralaması, işte tüm bu nahoş bakış açısına karşı en ılımlı, en uyumlu, en mütevazi görünen adaylar arasında şekillenecek diyebiliriz.