2015’te neler oldu?
Ölümler oldu, katliamlar yapıldı, bütün kötülükler etrafımızı sararken sevgiler yine ve yeniden yarına bırakıldı, yaşam alanımız daraltıldı, çocuklar kimsesiz kaldı, anneler ağladı, bir yerlerde iç yüzünü bilmediğimiz oyunlar oynandı.
Öncelikle günler boyunca yaşanan kavgaların tartışmaların, yumruklaşmaların ardından Mart 2015’te iç güvenlik paketi meclisten geçti. Polis olağanüstü yetkilerle donatıldı.
Mecliste sürpriz bir öneriyle AKP, cumhurbaşkanına da başbakan gibi örtülü ödenek tahsis edilmesini önerdi. Muhalefetin tepkisine rağmen öneri kabul edildi. Cumhurbaşkanına da artık devlet icaplarında kullanılmak üzere devlet bütçesinin binde beşi kadar para tahsis edildi. Üç kuruşa evladını büyütmeye çalışan vatandaşların ihtiyacından daha elzem bir tahsisti.. Rahata erdik.
Berkin Elvan dosyasının soruşturmacısı savcı Mehmet Selim Kiraz odasında rehin alındı ve şehit edildi.
Onlarca askerin mağdur olduğu Balyoz Davası sonuçlandı, sanıklar beraat etti.
Soma davası başladı. Sanıklar 11 ay sonra yargı karşısına çıktı.
Kenan Evren 98 yaşında öldü. Fazla uzun sürmüş katliamlarla dolu hayatı sona erdi. Terazisi şaşmayacak adalete teslim edildi. “Ölmeseydi de beslese miydik…”
1 Ocak 2014’te Hatay, 19 Ocak 2014’te de Adana’da mühimmat ve silah taşıdıkları iddiasıyla durdurulan Mit tırlarıyla ilgili sorumlu tutulanlar tutuklandı.
7 Haziran seçiminden koalisyon çıktı. AKP 258 milletvekili çıkararak iktidarı kaybetti.
Süleyman Demirel öldü.
Cumhurbaşkanı, hükümeti kurma görevini Ahmet Davutoğlu’na verdi.
Hüseyin Şahinkaya öldü. 12 Eylül döneminin darbe ve rüşvet iddialarıyla ünlü generaliydi.
Suruç’taki katliamda 34 kişi hayatını kaybetti, 100’e yakın kişi yaralandı. Şok atlatılamadan Ceylanpınar’da iki polisimiz evlerinde vurularak şehit edildi.
Temmuz 2015’te Işid’e ve Kandil’e hava operasyonu düzenlendi. Kamplar bombalandı.
Irak’ta PKK hedeflerine yönelik operasyonlar, gelen şehit haberleri neticesinde çözüm süreci buzdolabına kaldırıldı.
Tayyip Erdoğan Rize’de “artık ülkede fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı olduğunu, Türkiye’nin yönetim sisteminin değiştiğini, yapılması gerekenin bu durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi olduğunu söyledi. Güzel espriydi.
Türkiye uzun yıllar sonra sokağa çıkma yasaklarıyla yeniden tanıştı.
Mülteci sorunu, Bodrum’da Aylan bebeğin kıyıya vuran bedeni ile yürekleri dağladı.
Türkiye Nobel tarihine ikinci defa adını yazdırdı. Mardinli profesör doktor Aziz Sancar Nobel ödülünü kazanan ilk Türk bilim adamı oldu. İthafıyla gururumuz oldu.
Ankara’daki barış mitinginde ortalık savaş alanına döndü. İki bomba ile 102 kişi hayatını kaybetti.
Koza-İpek medya grubuna el kondu. İki televizyon da grubun gazeteleri de kayyum yönetiminde yayına başladı.
1 Kasım seçiminde AKP tek başına iktidar oldu.
Işid Paris’te 130 kişiyi katletti.
Türk savaş uçakları sınır ihlali yapan bir Rus savaş uçağını vurdu. Rus pilotlardan biri hayatını kaybetti. Putin tepkisini ekonomik yaptırımlarla gösterdi.
Antalya’da G-20 zirvesi gerçekleştirildi.
Diyarbakır barosu başkanı Tahir Elçi öldürüldü.
Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı, bir kısım özgürlükler de onlarla beraber demir parmaklıklar ardına atıldı.
***
Unuttuklarım elbette var, unutulmayacak yaralarla dolu bu yılda…
Daha özgür, daha vicdanlı, daha adil, daha yaşanılabilir ve katlanılabilir bir 2016 dileğiyle…
