Yerel seçimlerin ardından Türkiye şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı.
Muhalefetten şimdilik ses çıkmıyor.
Daha doğrusu ne bir aday ortaya çıkarmış nede bir aday üzerinde her hangi bir karara varmış değil.
İktidar cephesinde ise bu yönde çalışmalar ve görüşmeler devam ediyor.
İki soru var.
Birincisi, Başbakan Tayip Erdoğan kesin aday olacak da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül aday olacak mı, olmayacak mı?
İkincisi, muhalefetin adayı kim olacak?
Şimdi Türkiye bu iki sorunun cevabını arıyor.
Medyaya da çıkan haberler ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarına bakılacak olursa, Gül’ün tekrar adaylık düşünmediği yönünde.
Kaldı ki, Erdoğan aday iken Gül’ün aday olma düşüncesinin ihtimal dışı olacağı kanaatindeyim.
Gül’ü Köşke taşıyan yol arkadaşları olarak böylesi bir hareketin içinde bulunması da zaten uygun bir tavır olmasa gerek.
Bu noktada muhalefetin tavrı önem arz ediyor.
MHP ile CHP ayrı ayrı bir aday mı çıkartır, yoksa iki muhalefet partisi olarak ortak bir aday üzerinde karar mı kılınır henüz belirsiz.
Varsayımlar üzerinden hareket edecek olursak, şöyle bir tablo kaçınılmaz.
Diyelim ki, CHP ve MHP ayrı ayrı aday ile Cumhurbaşkanlığı seçimine girsin.
O zaman Başbakan Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı hayırlı olsun diyebiliriz.
MHP ile CHP ortak üzerinde anlaşarak seçime girerse ki, bu durumda ortak adayım kim olacağı önemli bir süreçtir.
Gösterilecek ortak adayın muhalefet partileri tabanında kabul görüp görmemesi gibi ciddi bir durum ortaya çıkacaktır.
Zira, hatırlayın Türkiye “evet-hayır” gibi bir halk oylamasından geçti.
Ana muhalefet partisi CHP ile muhalefet partisi MHP,” hayır” için sokaklara çıktı.
Ne olmuştu sonuç?
Türk halkı “Evet” demişti.
İki muhalefet partinin birleşmesine rağmen.
Yani bir alamda iki muhalefet partisi de tabanına hakim olamadı.
Yine biliyorsunuz ki, tüm menfi propagandalara rağmen Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerden zaferle çıktı.
Bir çok bölgede iki muhalefetin tabanı düşünsel olarak birleşmesine karşın iktidar partisi Ak Parti böylesi bir zafer elde etti.
Şimdi diyorum ki, mevcut olasılıklar göz önüne alındığında Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın yine galip gelmeyeceğini kimse yadsıyamaz.
Ancaaak;
Şöyle bir durum var ki, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetme olasılığı bir tek şeye bağlanabilir.
O olasılık ise; Köşke gidecek yolda Cumhurbaşkanına Başbakanın da tüm yetkilerinin verilmesidir.
Bu durum ise muhalefet kadının tabanını tetiklemeye yetecektir.
Daha doğrusu muhalefetin elini güçlendirecek bir nevi.
İşte o zaman; Cumhurbaşkanlığı seçimi ciddi bir sınav olacaktır.
Çankaya yolu Başbakan Erdoğan için zor ve meşakkatli hale gelecektir.
