Kırıkkale’de doğal kaynak suyundan elde edilen ve mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, dünyaca ünlü futbol kulübü Arsenal’in ardından Avustralya’daki rugby takımları tarafından da kullanılmaya başlandı.
ÇOK SAYIDA ÜLKEDEN TALEP GÖRMEYE BAŞLADI
Delice ilçesinde Türkiye’nin en büyük doğal kaynak suyu tuzlasında, 2017 yılında 10 milyon liralık yatırımla kurulan tuz işleme tesisinde, tamamen doğal yollarla elde edilen ve mineral zenginliği nedeniyle tercih edilen tuz, kısa sürede çok sayıda ülkeden talep görmeye başladı. Hijyenik koşullarda herhangi bir kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yollarla dağlık bölgeden çıkan kaynak suyun, sera tipi havuzlarda güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu elde edilen tuz, özellikle magnezyum oranının yüksekliği, kimyasal işleme maruz kalmaması ve ödemi önlemesi nedeniyle rağbet görüyor. Daha önce dünyaca ünlü futbol takımı Arsenal ve Rusya’daki bazı futbol kulüplerinin talep ettiği doğal kaynak tuzu, Avustralya’daki rugby takımlarına da gönderiliyor. Tuz, ayrıca ABD başta olmak üzere, Güney Kore, Belçika, Danimarka, Rusya, İngiltere, Almanya, Avustralya gibi birçok ülkenin mutfakları için de ihraç ediliyor.
KRAMP AĞRILARINA İYİ GELDİĞİ İÇİN ÇOK TERCİH EDİLİYOR
Şirketin yönetim kurulu başkanı Oktay Gözüyukarı, yaptığı açıklamada, faaliyet gösterdikleri bölgede, dağlarda biriken kar sularının yer altından geçerek tuzlu su çözeltisi haline geldiğini ve doğal kaynaktan yer yüzüne çıktığını söyledi. Bu tuzlu suyun içerisinde doğal iyot, magnezyum, çinko, altın, gümüş ve vanadyum başta olmak üzere 84 mineralin bulunduğunu belirten Gözüyukarı, şöyle konuştu: “Bu tuzda, hiçbir tuzda olmayan vanadyum, altın ve gümüş madenleri var. Bu da bölgenin topraklarındaki madenlerden kaynaklanıyor. Tuzumuzu ABD başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyoruz. Japonya 4 ay önce numune istedi. Gönderdik incelediler, tuzumuzu almaya karar verdiler. Sipariş aldık, kısmet olursa oraya da göndereceğiz. Avustralya’ya gönderdik. Oralarda spor takımları kullanıyor. Özellikle rugby takımları kullanıyor. Kramp ağrılarına iyi geldiği için çok tercih ediliyor. Tuzumuzu Arsenal kulübü kullanıyor. Yaklaşık bir yıl oldu oraya göndereli. Türkiye’deki takımlarımıza da verdik. Sporcuların en büyük sorunu kramp ve eklem ağrıları. Bizim tuzumuz da ona birebir iyi geliyor. Sporcuların beslenmelerinde de tuzumuz çok kullanılıyor.”
KAPASİTEMİZİ GÜNLÜK 20 TONA ÇIKARTACAĞIZ
Gözüyukarı, doğal yollardan çıkan suyu dinlenme havuzlarına aldıklarını ve içerisinde yabancı bir madde kalmaması için dinlendirmeye aldıklarını aktardı. Dinlenen suyu daha sonra sera tipi havuzlara aldıklarını anlatan Gözüyukarı, şöyle devam etti: “Seranın içerisini yüzeysel olarak dolduruyoruz. Tamamen güneş ortamında bu havuzlarda çökertme işlemi yapıyoruz. Sodyumla klorür birleşiyor ve tuz oluşmaya başlıyor. Hiçbir katkı ve kimyasal madde kullanmadan kendiliğinden tuzumuz oluşuyor. Sera yapmamızdaki maksat, tamamen dış ortamdan, haşerelerden ve yağmur sularından tuzumuzu korumak. 2017 yılında üretime başladık. Yaz-kış günlük yaklaşık ortalamamız 10 tondu. Şu anda talebimiz o kadar fazlalaştı ki yetişemiyoruz. Kapasitemizi bu yaz günlük 20 tona çıkartacağız. Bir dahaki yıl ise 60 tona çıkartmayı hedefliyoruz.” Gözüyukarı, mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz için Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret tescil belgesi başvurusunda bulunduklarını, yakında ürünün bu belgeye kavuşacağını sözlerine ekledi.