Beslenmenize dikkat ederek hastalıklardan korunun
Havaların soğumaya başladığı şu günlerde grip başta olmak üzere soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığı artıyor. Bu hastalıklardan korunmak için kişisel bakım ve hijyenin yeterli olmadığına dikkat çeken İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş; “Yeterli ve dengeli beslenmeye de özen göstermek gerekiyor” dedi.
LAHANA TİPİ GİYİNİN
İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, mevsim geçişlerine bağlı grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar konusunda uyarılarda bulundu. Dr. Güngüneş, bu hastalıklardan korunmada aşı ve kişisel hijyenin önemli olduğunu, bunun yanında vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin de gerekli olduğunu vurguladı. Bu dönemde hava sıcaklıklarında gün içerisinde meydana gelebilecek ani yükseliş ve düşüşlere de dikkat çeken Güngüneş, ‘Lahana tipi giyinme’ olarak tanımladığı; ince ama kat kat giyinme şeklini önerdi. Bu tip giyinme şeklinin, vücudun, gün içerisinde ya da ortam değişikliklerinden kaynaklanan ısı farklılıklarına adaptasyonu açısından önemli olduğunu vurguladı.
ÖNLEM ALIN
Doğru beslenme şekline ilişkin önerilerde bulunan Dr. Güngüneş, “Sağlık sorunları ortaya çıkmadan evvel önlem alın. Bunun ilk şartı, yaşınıza göre düzenli aralıklarla sağlık kontrollerinizi yaptırmak, sağlığınızdan haberdar olmaktır. Stresten uzak durun. Uyku düzeninizi bozmayın, kaliteli bir uyku vücudu güçlü tutar. Düzenli olarak fiziksel aktivite ve egzersiz yapın. Fiziksel aktivitenin, sağlıklı yaşamın anahtarı olduğunu unutmayın. Alkol ve sigaradan mümkün olduğunca uzak durmaya gayret edin. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmada ve mücadelede en önemli faktörlerden biri de beslenmedir; yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin.
BOL SIVI TÜKETİN
Sadece hastalık zamanında değil, normal zamanlarda da sıvı tüketimine dikkat edin. Günde en az 1,5-2 litre su için. Suyun yanı sıra vücudun günlük sıvı ihtiyacını desteklemek için ayran, meyve suyu, süt ve çorba da tüketebilirsiniz. Bol sıvı alımı, hastalık döneminde vücut ısısını dengede tutmanın en önemli yoludur. Öte yandan sebze yönünden zengin çorbalar da vücudunuzun hastalıklara karşı direncini arttıracaktır. Hastalığın ağır seyrettiği günlerde çorba ve su ile birlikte bol bol bitki çayı ve meyve suları için. Gribe karşı koruyucu bir önlem olarak limonatayı da tercih edebilirsiniz. Günün her saatinde tüketebileceğiniz ucuz maliyetli bir içecek olan limonata, bol C vitamini içeriğiyle soğuk algınlığına karşı vücut direncini arttırmaktadır. Fazla ekşi tüketemeyen bireyler, bir miktar şekerle ve taze nane yaprakları gibi farklı lezzetlerle tatlandırabilirler.
C VİTAMİNİ ALIN
Hastalık dönemlerinde günlük diyetinizde C vitamini yönünden zengin gıda ve içecekleri bulundurun. Mevsime uygun olarak, brokoli, karnabahar, ıspanak, karalahana, limon, portakal, mandalina, greyfurt gibi sebze ve meyvelere sofranızda yer ayırın. Sebze ve meyveler, hücrelerin yenilenmesini ve doku onarımını sağladıkları gibi, hastalıklara karşı direnç oluşumunda da etkindirler. Özellikle havuç, bu mevsimin en önemli sebzesidir. İster taze olarak yensin, isterse sıkılmış olarak meyve suyu şeklinde içilsin isterse de bir tavuk suyu çorbaya doğranmış şekliyle olsun havuç, muhakkak kadın, erkek veya çocuk herkesin diyetinde yer almalıdır.
BAĞIŞIKLILIK İÇİN
SÜT VE YUMURTA
Bağışıklık hücreleri, mikroplarla mücadele ederken A vitaminine ihtiyaç duyarlar. A vitamini süt, tereyağı, peynir ve yumurta ve karaciğerde bolca bulunur. Bunun yanında tahıllar ve türevleri, kuru baklagiller, etler, yağı alınmış sütler, yağsız süttozu, yeşil ve sarı renkli sebze ve meyvelerin dışında kalan sebzeler ve meyveler de A vitamini aktivitesi gösteren öğeler çok az veya hiç yoktur. Süt ürünlerinden peynir aynı zamanda zengin bir çinko kaynağıdır. Çinko, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren önemli minerallerin başında gelmektedir. Hayvansal kaynaklarda çinko emilimi daha üst düzeyde olduğu için et de beslenmenizde yer almalıdır. Et ve peynirin yanında kurubaklagiller, kabuklu deniz ürünleri ve sert kabuklu kuruyemişler de iyi birer çinko kaynağıdırlar.
BAL, ŞİFA KAYNAĞI
Grip ve soğuk algınlığına karşı bal tüketimi, boğaz ve bronşlarda iyileşmeyi hızlandırır, doğal ilaç etkisi gösterir. Balın, bitki çaylarının antioksidan etkisini artırdığı bildirilmektedir. Papatya, zencefil, melisa, ekinezya, ıhlamur ve adaçayı gibi bitkilerin çaylarına eklenecek bir miktar bal, grip ve soğuk algınlığı şikayetinizin giderilmesinde etkili olacaktır. Özellikle zencefil, solunum yollarını açan doğal bir antiseptik vazifesi görmektedir. Zencefili, bal ile karıştırarak tüketebileceğiniz gibi, diğer bitki çayları ve limonata gibi içeceklerle de tüketebilirsiniz.
BALIK OLMAZSA OLMAZ
Balıketi, A, K, D ve B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12) açısından zengindir. Ayrıca, selenyum, fosfor, magnezyum, iyot ve çinko mineralleri ile çoklu doymamış yağ asitleri, kısa adı EPA yani eikosapentoenoik asit ve yine kısa adı DHA olan dokosaheksaenoik asit’nın da en önemli kaynaklarından biridir. Özellikle soğuk kış günlerinde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri dolayısı ile bağışıklık sisteminizin kuvvetlenmesine destek olur. Kış mevsiminde güneşten fazla yararlanamadığınız için, kemik ve diş sağlığında önemli olan D vitaminin karşılanmasında yine balık tüketimi önem kazanmaktadır. Bu nedenle, hangi tür balık olursa olsun haftada en az iki kez balık tüketmeye gayret gösterin” dedi.