15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilân edilen olağanüstü hâl, 3 ay daha yani 19 Nisan 2017’ye kadar uzatıldı.
Olağanüstü hâlin (OHAL) 3 ay daha uzatılmasını öngören Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüp kabul edildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 21 Temmuz 2016’da ülke genelinde ilân edilen OHAL, 19 Ocak Perşembe saat 01.00 itibariyle 3 ay daha uzatılacak. Başbakanlık tezkeresi için hükümet adına konuşan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin içinde bulunduğu olağanüstü şartlar sürdüğü için OHAL uygulamasına ihtiyaç duyulduğunu” söyledi. Kurtulmuş, “Türkiye’ye milli güvenlik tehdidi oluşturan üç temel unsurun varlıklarını devam ettirdiğini” belirtti.
“BÜYÜK OYUNLAR, TERÖR SALDIRILARI DEVAM EDERKEN…”
“Türkiye’nin yakın çevresindeki şartların, buralarda ortaya çıkan derin istikrarsızlık ve siyasi türbülansların, Suriye’de, Irak’ta ve bölgedeki diğer ülkelerdeki bölünme ve dağılma senaryolarının uygulamaya konulmasının, ayrıca çok sayıda silahlı terör grubunun bu bölgelerde çok rahatlıkla hareket ederek hem bu ülkelerin insanlarına zarar vermesi hem de bu ülkelerdeki varlıkları üzerinden Türkiye’yi tehdit altına almaya devam etmesinin herkes tarafından gözlemlendiğini” anlatan Kurtulmuş, “Dolayısıyla Türkiye çevresinde bu kadar büyük oyunlar, terör saldırıları devam ederken, her an Türkiye’nin sınırlarının ötesinden Türkiye’ye karşı tehditler ulusal güvenlik riski olarak karşımızda dururken ‘Olağan şartlar içerisinde yaşıyoruz’ diyemeyiz. Dolayısıyla tek başına bunun da bir olağanüstü milli güvenlik meselesi olduğunu görmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
“Bu terör örgütleri eş zamanlı olarak Türkiye’yi tehdit altında tutmaya devam ediyorlar. Sadece yaşadığımız son dört terör olayını bir kere daha gözden geçirirsek Türkiye’nin ne büyük bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu ve bu tehdidin nasıl artarak devam etmekte olduğunu görürüz. Bunlardan birisi Beşiktaş saldırısıdır, birisi Kayseri saldırısıdır, bir diğeri Rus Büyükelçisi’ne yapılan saldırıdır, en sonuncusu da maalesef Ortaköy’de yılbaşı gecesi yapılan saldırıdır. Bu saldırıların her birisinde kullanılan terörist yöntemler farklıdır, bu saldırıdaki her bir terör örgütünün kimliği farklıdır, bu saldırıda hedef alınan kitlelerin her birisi de farklı farklı kitlelerdir ama Allah aşkına bana söyleyebilir misiniz, Ortaköy’deki saldırının hedefiyle Kayseri’deki saldırının hedefi arasında ne fark vardır? Hepsinin hedefi bu aziz milletimizdir, vatanımızdır, ülkemizin birliğidir, ulusal güvenliğimizdir ve Türkiye’nin geleceğidir. Onun için bu saldırının Türkiye’ye karşı yapılmış bir saldırı olduğunu, bu saldırılara karşı milletçe yekvücut olarak durmamızın mecburi olduğunu bir kere daha hatırlatmak isterim. Özellikle son Ortaköy saldırısı üzerinden daha önceki terör saldırılarında verilen mesajlardan başka farklı mesajlar da verilmek isteniyor. Bunlardan birisi, ‘Biz 2017 yılında da milletin başına bela olmaya devam edeceğiz’ deniliyor. Biz de çok açık söylüyoruz; hangi terör örgütü olursa olsun, arkasında kim olursa olsun, motivasyonları ne olursa olsun biz de 2017 yılında bütün terör örgütleriyle mücadele etmeye kararlıyız, sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Son zamanlarda maalesef bunu sosyal medya üzerinden de derinleştirmeye çalışan bazı gâfiller ve hâinler var. Çok açık söyleyeyim, onların hepsini de takip ediyoruz, takip etmeye devam edeceğiz. Bu memlekette hayat tarzları üzerinden bir ayrışma yapmaya çalışıyorlar; Ortaköy saldırılarının arkasındaki temel nedenlerden birisi de budur. Buna karşı da uyanık olmak zorundayız.”
“Hâlâ varlıkları devam ediyor”
Yılbaşı gecesi düzenlenen Ortaköy saldırısının özellikle “Türkiye’nin, ülke sınırları dışındaki terörle mücadelesindeki başarısını hazmedemeyenlerin işi olduğunu” vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye’ye, “Sesinizi çıkarmayın, terörün başka ülkelerdeki kaynaklarını kurutmaya kalkmayın” mesajının verilmeye çalışıldığını dile getirdi.
“15 Temmuz’dan aldığımız dersi de tekrar tekrar hatırlayarak birlik içerisinde, dirlik içerisinde yolumuza devam etmemiz gerektiğini de bir kere daha hatırlıyoruz ancak 15 Temmuz’dan sonra bu yüce Meclisin olağanüstü hâli ilân etmesini gerektiren FETÖ terör örgütünün saldırıları ki her ne kadar bir darbe teşebbüsünde bulunamayacak şekilde belleri kırılmışsa da devlet içerisinde hâlâ bazı noktalarda varlıkları devam ediyor.”
“Henüz FETÖ’nün devletten arındırılması sonlandırılmamıştır. FETÖ’nün ve bütün terör örgütlerinin devletin içerisinden arındırılmasını sağlayana kadar olağanüstü hâl uygulamasına ihtiyacımız olduğunu bir kere daha sizlerle paylaşmak istiyoruz.”