Kıssadan hisse:
Padişah soytarısına demiş ki, bana karşı öyle bir kabahat işle, karşılığında dilediğin özrün, işlediğin kabahatten büyük olsun… bir gün avaneleri ile birlikte merdiven çıkarken padişah, soytarı ansızın arkasından gelip parmak atmış kıçına… sultan, öfke ve hiddetle arkasına dönerek “bire zındık, ne bu cüret ne bu cesaret diye kükremiş…. Şeyyy haşmetli sultanım demiş soytarı, özür dilerim yanlış anlaşıldım, sizi hanım sultan sandım!..
Öğrencilerin,
Kızlı erkekli aynı merdivenleri kullanması beni bile tahrik ediyor dedi mi?
Dedi!
Kim?
İstanbul’da bir okul müdürÜ!..
Öğrenci, veli, vatandaş siyasiler tepki koyunca ne dedi?
Özür dilerim yanlış anlaşıldım!..
Evlenmenin yaşı yoktur,
İsteyen altı yaşında kız çocuğuna da nikah kıyabilir, onunla evlenebilir dedi mi?
Dedi!.
Kim dedi?
Kerameti kendinden menkul şıh’ım, hocayım diyen zerzevatın biri!..
Konferans için gittiği illerden birer ikişer kovulup iş yapamaz duruma gelince ne dedi?
Özür dilerim yanlış anlaşıldım!..
Hükümetimiz sayesinde hepimiz Türk olmaktan kurtulduk, gerçek kimliğimizi bulduk dedi mi?
Dedi!
Kim dedi!
Eski İstanbul il başkanı!..
Tepki yoğunlaşınca ne dedi?
Özür dilerim yanlış anlaşıldım!..
Türklüğün hiçbir faydasını görmedim dedi mi?
Dedi!..
Kim dedi?
Altı çocuk üzerine dört çocuklu sekreterine imam nikahı kıyan, eski Çorum millet vekili!..
La Türklük seni milletvekili yaptı, vekillik bitince bir devlet kuruluşuna danışman yaptı daha ne yapsın diye tepki görünce ne dedi?
Özür dilerim yanlış anlaşıldım!..
Bir bakanla karşılıklı telefon muhabbetinde “bakara- makara” diye kutsalımız üzerinden dalga geçerken ses kayıtları ortalığa saçıldı mı?
Saçıldı?
Kim geçti dalgasını?
Yandaş bir gazeteci !..( bakan, malum kişi!)
İnkar-minkar derken, işin ciddiye binmesi sonrasında ne dedi?
Özür dilerim, yanlış anlaşıldım!..
Şerefsizin,
Haysiyetsizin,
Onursuz-din taciri deyyusun biri namaz kılan kılmayan, oruç tutan tutmayan, Müslüman, Musevi, İsevi, ataist’lerin vs. verdiği vergi ile ayakta duran TRT ekranlarından “namaz kılmayan hayvandır” dedi mi?
Dedi!..
Başbakanımız sayın Binali Yıldırım’ın bile halt etmiş, gibi ( Anadolu’da halt etmek, bok yemek anlamı taşır!) oldukça ağır tepki koymasından sonra ne dedi?
Özür dilerim yanlış anlaşıldım!..
Örnekleri çoğaltmak mümkün son günlerde..
Önce halt’ı ediyorlar, tepki yoğunlaşırsa “özür dileriz” diyor ikinci ve daha büyük halt’ı ediyorlar..
“Yanlış anlaşıldık!..
Dikkat edin yanlış anlattık demiyorlar, “yanlış anlaşıldık!”
Lan soytarılar:
Ne demek yanlış anlaşıldık?
Siz doğru anlatıyorsunuz da biz salakmıyız yanlış anlıyoruz!..
Bal gibi aklınızın dibini döküyor, içinizin pisliğini kusuyorsunuz millete.
Zoru görünce de, tıpkı padişah soytarısı gibi kuyruğunuzu apışınızın arasına alıp “yanlış anlaşıldık” mazeretine sığınıyor, ikinci kere aklımıza küfür ediyorsunuz.
Ve
Israrla ve hala bizi salak yerine koymaya devam ediyorsunuz.
Kuş kadar beyniniz, hasbel kader geldiğiniz ve işgal ettiğiniz makam- mevkilerinizle bu millet sizleri çok iyi tanıdı artık.
Salak değiliz!..
Şaşkın, avare, pejmürde hiç değiliz…
Sizleri;
Gayet iyi anladık, anlıyoruz…
Sizin anlamadığınız, şimdilik bizimde o zeka ile anlamanızı beklemediğimiz şey ise;
Memleketin soytarıya ihtiyacı kalmadığı günlerin belki yarın, belki de yarından yakın olması…
Bakalım:
O gün geldiğin de, yanlış anlaşıldık diyebilecek misiniz!..