Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı’nda görevli Diyetisyen Fatma Üneşi Öztürk, Ramazanda sağlıklı beslenme ile ilgili açıklamalarda bulundu.
KİLO ALIMINA NEDEN OLUR
Ramazan ayının yaz dönemine gelmesiyle ve açlık süresinin ortalama 17 saate kadar çıkmasının çeşitli sağlık problemlerine yol açabileceğini belirten Öztürk, “Öğün sayısının ikiye düşmesi metabolizmayı yavaşlatır bu da tahmin edilenin aksine metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımına neden olur. Ayrıca yağlı yemeklerin, hamur işi ve tatlıların tüketiminin artması buna karşılık başta su olmak üzere, sebze ve meyve tüketiminin azalması kilo alma riskini artırmakla beraber sindirim sistemi problemlerine neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra ramazan ayı sağlıklı beslenildiğinde; sindirim sisteminin dinlenmesi ve vücuttan toksin dediğimiz zararlı maddelerin atılması için bir fırsat olabilir” dedi. Su tüketiminin artırılması gerektiğini dile getiren Öztürk, “Uzun süren susuzluk ve havaların sıcak olması vücudun sıvı gereksinimini artırmaktadır. Bunun için iftar ve sahurda en az 10-12 bardak su tüketilmeli geriye kalan sıvı ihtiyacı da ayran, taze meyve suları, mineralli sular, kompostolar ve su oranı yüksek kavun, karpuz gibi meyvelerden sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
İFTARDA NE TÜKETMELİYİZ?
İftarda beslenme şeklinin hakkında bilgiler veren Öztürk şu açıklamalarda bulundu: “Öğün sayısının azalmasıyla yavaşlayan metabolizma hızını uyarmak için orucu hurma, kuru kayısı gibi bir meyveyle açıp iftara çorba ve salata gibi hafif yemeklerle başlanılması, sonrasında en az 15 dakika ara verilip az yağlı bir et yemeği veya sebze yemeği ile devam edilmesi uygundur. Kan şekerini aniden yükselten (glisemik indeksi yüksek olan) pirinç ve beyaz ekmek tüketimi azaltılmalıdır, onun yerine tam buğday, çavdar, kepek ekmeği, bulgur pilavı tercih edilmelidir. İftarda kısa sürede tüketilen fazla miktarda yemek, sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir. Beynin tokluk sinyallerini 10-15 dakika sonra gönderdiği de göz önüne alınarak yavaş yavaş, iyi çiğneyerek ve öğünlere bölerek tüketmeliyiz yemeklerimizi. Yemekten 1-2 saat sonra da meyve ile bir ara öğün yapılmalı, tatlı tüketeceksek de sütlü bir tatlı tercih ederek hem kalori alımını azaltmış hem protein alımını artırmış oluruz.”
SAHURU İHMAL ETMEYİN!
Sahur yapmadan oruç tutulmaması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Ramazanın yaz aylarına gelmesi açlık süresinin fazla olmasına neden olduğu için gün içerisinde kan şekerimiz düşer. Kan şekerimizin düşmesi yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı gibi problemlere yol açar. Bu yüzden sahura kalkmak kan şekerinin düzenlenmesinde önemlidir. Sahurda yeterli sıvı alınmalı, aşırı yağlı ve tuzlu besinler tüketilmemeli. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yiyip yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmamalı.Bu nedenle sahurda kan şekerimizin uzun süre düşmesini önleyen protein oranı daha yüksek süt, yumurta, peynir gibi yiyeceklerle birlikte tam tahıllı ekmek ve yeşilliklerden oluşan bir kahvaltı veya çorba ve zeytinyağlılardan oluşan hafif bir öğün tüketilebilir” dedi. Ramazan ayının iyi değerlendirilmesi gereken bir detoks ayı olduğunu dile getiren Fatma Üneşi Öztürk, yeterli ve dengeli beslenildiği takdirde midenin, manevi zenginliklerle de ruhun dinlendiğini belirtti.