Bana göre,
“ANGARALIYIZ” diyemediğimiz için vilayet yaptılar Kırıkkale’yi..
1980’de askerdim,
Benimle birlikte yüzlerce Kırıkkaleli geldi Balıkesir’e,
Hiç birimiz tekmil verirken “Ankara” komutanım demedik öğretlemiş gibi…
Hep Kırıkkale, hep Kırıkkale!..
Beklide,
Bize ceza olsun diye, “aha size vilayet haydin yurdunuza marş marş” dediler.
Bir şekilde vilayet olduk kısaca!..
İlk valimiz,
Kurucu valimiz yani, Fikret Güven’di.
ANAVATAN partisi iktidar,
Fikret Güven devletin değil de o partinin memuruydu sanki..
Allah var;
Çalıştı!
Kendisine villa yaptırdı baş pınarda yapılacak onca iş varken…
Adı o nedenle ölümsüz! Unutamam.(her gittiği vilayete o tür yaşam alanı yaptırıyormuş kendisine, en son Düzce valisi idi, oraya da yaptırdı ama oturmak nasip olmadı, emekliliğini istemek zorunda kaldı diye biliyorum!)
Sonra ki,
Geldi, birkaç ay geçti, hak vaki oldu, hakkın rahmetine kavuştu.
Ardından gelen,
Uzunca bir süre kaldı memleketimizde,
Şurada bir vali var dediler,
Vatandaş tanımadı,
Kırıkkale hizmet görmedi, ancak tarikatların hepsi ile “kanka” oldu!..
Behiç Çelik!..
Partizandı!..
Çakmıyormuşuz gibi yapıyordu lakin Kırıkkale yerine, MHP ve MHP’liler,
Vilayet olmanın nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyordu sayesinde.
Vekil adaylığında,
Başarılı olması için Kırıkkale’den giden onlarca MHP’li karargah kurarak Mersin’e,
Diyetini ödedi kendisine.
Mustafa Bahrettin Demirer!..
Benim için dürüstlüğün,
Bürokratlığın,
Devlet adamlığının timsaliydi.
Bir çok yatırıma imza attı.
Yenilik yaptı,
Vilayet olduğumuzu hatırlattı bizlere.
Adamı vardı,
Devlet ödeneği,
Arabası vs. vardı…
Fakat özel işlerinde ES turizmin kadrolu, biletli yolcusuydu.
Ve
Kırıkkale’nin tek ve son valisiydi bana göre.
Güzel kardeşim Hakan Gökkaya Kırıkkale’den bir Darende’li geçti diyor…
Geçebilir!..
Ama o geçen vali değildi kesinlikle!..