HABER-FOTO BURAK CAN
ŞEHİTLERİ ANMA VE ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN 101’İNCİ YILI ANMA TÖRENİ TÖRENLER İLE KUTLANDI
18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Zaferinin 101’inci yıl dönümü tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de düzenlenen törenle anıldı. Anma törenleri kapsamında düzenlenen Cumhuriyet Meydanında ki çelenk bırakma töreninde konuşan İstihbarat Albay Yetiş Kocadağ, “Bugün Gururla kutladığımız bugün, 101 yıl önce kendilerini dünyanın en kuvvetli ve en mağrur ordusu kabul eden, yedi düvelin, Çanakkale’de Kahraman Türk Askerinin iman dolu göğsüne çarpa çarpa, bütün ümitleri ile birlikte Türk sularına gömüldüğü gündür.” dedi.
ŞEHİTLİĞE KARANFİL BIRAKILDI
Cumhuriyet Meydanında çelenk bırakma töreni ile başlayan anma etkinlikleri Şehitlikte yapılan Şehit Mezarlarına karanfil bırakma ile devam etti. Karanfil bırakmanın ardından il Yöneticileri Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği ve Vatan İçin Can Verenler Derneği Ziyareti ile devam etti. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen çelenk bırakma töreninde ilk olarak Valilik çelengi, sırası ile Garnizon Komutanlığı çelengi, Belediye Başkanlığı çelengi, Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği ve Vatan İçin Can Verenler Derneği çelengi bırakılarak başladı. Çelenk bırakmanın ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra ise günün anlam ve önemini belirten konuşmayı İstihbarat Albay Yetiş Kocadağ yaptı.
KÜLLERİNDEN VAR OLMUŞ BİR ULUSUN GÜNÜ
Kocadağ yaptığı konuşmada, “Bugün bir ulusun küllerinden yeniden dirilerek var oluş mücadelesi verdiği yenilgiler ve toprak kayıpları ile uzun yıllar süren umutsuzluğa ve kötü gidişe son vererek yeniden itibar kazandığı, harp tarihine altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanı olan, Çanakkale Deniz Zaferinin 101’inci yıldönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Gururla kutladığımız bugün, 101 yıl önce kendilerini dünyanın en kuvvetli ve en mağrur ordusu kabul eden, yedi düvelin, Çanakkale’de Kahraman Türk Askerinin iman dolu göğsüne çarpa çarpa, bütün ümitleri ile birlikte Türk sularına gömüldüğü gündür. Bugün büyük insan, Ulu Önder, Eşsiz Komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Anafartalar sırtlarında dünyaya komutanlık sanatını öğrettiği gündür. Bugün yurdumuza, namus ve milli bütünlüğümüze göz dikenlere karşı, her karış toprağımızın kanımızla yıkanarak düşmandan temizlendiği gündür”
İLK SAATLERDE CEVAP VEREMEDİ
“Birinci Dünya harbinin gelişimi içinde yer alan Çanakkale muharebeleri, bu harbin yalnız bir parçası değil, başlı başına muazzam bir olay ve dünya tarihinin belki de en önemli dönüm noktalarından biridir. Tarihler 101 yıl öncesinin Şubat ayını gösteriyordu, itilaf devletlerinin amacı, bir an önce Çanakkale Boğazını geçmek, İstanbul’a ulaşmak ve Birinci Dünya Savaşını en az kayıp ve en çok kazanç ile sona erdirmekti. 18 Mart 1915 sabahı o heybetli armada, sahip olduğu bütün silahların Türk topraklarına çevirip ateş ve ölüm kusmaya başladığında, merkez Tabyaları’ndaki Türk topçusu, sahip olduğu yaklaşık 30 – 40 yıllık topların menzil yetersizliği nedeniyle ilk saatlerde cevap veremedi. Çanakkale Boğazına doluşan ve hedef olarak belirlediği her noktaya ateş yağdıran düşmana karşı, sadece sürekli yer değiştiren obüs bataryalarımız ile cevap verilebildi. Öğlen saatlerinde Fransız gemilerinden oluşan filo ileri çıkarak, merkez Tabyaları’nı daha yakın bir mesafeden bombardımana başlayınca, merkez tabyaları da bunlara cevap vermeye başladılar. Ancak düşmanın ateş gücü, Türk Topçusu’ndan çok daha fazlaydı”
ULAŞMALARI ENGELLENDİ
“Ümitlerin kırılmaya başladığı anlarda nusratın döktüğü mayınlar, Seyit Onbaşılar, Üsteğmen Hasanlar ve Teğmen Mevsuflar ortaya çıktılar. Bir anda Çanakkale Boğazı’nı, birleşik filo için cehenneme çevirdiler. Saat 14.00 ile 17.00 arasında düşman, gücünün üçte birini kaybetti ve saat 18.00’de boğazı terk edip geri çekildi. Sonrasında 25 Nisan 1915 sabahı, Gelibolu Yarımadası’nın güney kesimindeki sahillerde tam anlamıyla Türk’ün ateşle imtihanı başladı. Çıkarmanın başladığı ilk saatlerde, Arıburnu sahillerinde yirmiye karşı bir, Seddülbahir sahillerinde ise on üçe karşı bir olarak Mehmetçik direndi. Düşmana terk etmek zorunda kaldığı her karış vatan toprağını, asil kanı ile sulamadan vermedi ve düşmanın ilk 24 saat içinde ele geçirmeyi planladığı hedefleri olan Alçıtepe iken Conk Bayırı – Kocaçimen hattına ulaşmasını engelledi”
GÖZÜNÜ KIRPMADAN İLERİ ATILDI
“Çünkü o Mehmetçiğin başında, Seddülbahir’deki 3’üncü Tabur’un Kahraman Komutanı Binbaşı Mahmut Sabriler, ikiz koyunda sekiz kat üstün düşmana pervasızca taarruz eden Yüzbaşı Yusuf Kenanlar, ölene kadar mevziini terk etmeyen Yahya Çavuşlar, “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diyen Yarbay Mustafa Kemaller Vardı. 8,5 ay boyunca düşman saldırdı, karşı konuldu. Daracık bölgelerdeki siper hatlarımıza saatlerce süren bombardımanlarda on binlerce top mermisi atıldı, kimse yerinden kıpırdamadı. Düşman bir siperimizi ele geçirse, geri almak için sağ kalanlar, süngüsüne sarılıp, gözünü Kırpmadan ileri atıldı” dedi.