İşte ülkemizin hasret kaldığı bakan profili.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı gittiği bir restoranın tesadüfen girdiği çocuk oyun odasında ödev yapan çocukları görünce şaşırmış, kaynar sular başından dökülmüş gibi olmuş.
Hemen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürünü arayarak “ben demedim mi bre gafiller tatilde çocuklara ödev verilmeyecek” diye, ne bu kepazelik, hangi densiz bu çocuklara tatil ödevi verir, tez bulun ve gereğini yapın demiş ve büyük bir sorumlu devlet adamı örneği sergilemiş.
Ben de bu davranışı canı gönülden destekliyorum!
Hatta bu affedilmez hatayı işleyen öğretmenlerin tez meslekten ihracı, o okulun süresiz kapatılması ve ayrıca cezalandırılmaları için C.Savcılarımıza ihbarda bulmuyorum.
Ayrıca kaçak ders çalışmaya zorlandıkları için de O öğrencilerimizin okuduğu okuldan mezun sayılmaları ve bundan sonra ki eğitim hayatlarında
Tüm derslerden muaf tutulmarı için Sayın Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyorum
Yazık değil mi O çocuklarımıza. Bir yılda sekiz aylık eğitim dönemi yaklaşık 240 gün. Bundan cumartesi ve pazarları, Mili-Dini bayramlarımızı, yarı sömestr tatilini ve birde idari izinleri çıktığında geriye 150 gün ya kalıyor ya kalmıyor. Öğrencilerimiz çok yoruluyor.
Elalem uzaya yerleşim birimi yapsın, molla İran bile eğitimde bizi sollasın, biz de tutalım bir kaç kendini bilmez sözde eğitimci yüzünden çocuklarımızı yarış atı gibi ders çalıştıralım.
Olmaz öyle şey Sayın Bakanımızı bu milletperver, sorumluluk sahibi olarak görevini layıkıyla yerine getirmesi ülkemizde inşaallah bir milat olur ve diğer bakanlar da bu güzel vazife bilincini örnek alarak görevlerini aynı sorumluluk ve bilinçle yerine getirirler.
Şaka sanıyorsanız yanılırsınız. Gazete haberini aşağı aldım, okuyun ve gözlerinize inanın.
Aziz Nesin ben sana ne diyeyim.