Söz, dilin esiridir ağızdan çıkmadan,
Çıktıktan sonra, sözün esiridir adam olan…
Birde,
“Dilim dilim dilinsin” derdi hacı babam verdiği söz üzerine kendini yargılatana.
Sözü var adamın yerine getirmesini beklediğiniz,
Hatırlatıyorsunuz,
“Öyle dedim ama öyle demek istemedim” diyebiliyor…
Yada
Baktı zülfü yâre dokunacak düşünmeden verdiği söz,
Kökten inkâr edebiliyor yaşanmış tüm şeyleri.
Veya,
Söz verdim senet değil ya diyebiliyor rahat rahat.
İnsan!!!
Ve
İnsan diyor kendine.
Kafada şeytan,
Dilde yalan.
Gönülde sultan,
Üstüne rahat yaşam,
Sorsan adı insan!..
Sıradanlaştı her şey gibi verilen sözler.
Sıradan artık aldatmalar,
Kandırmalar, yalanlar…
Dinleyen alıştı, dinlediği hoşuna gittiği sürece;
Sorun yok!..
Çünkü,
Baktı yalandan kimse ölmüyor,
Çarpılıp yamulmuyor,
Cezası-kazası yok;
Oda kendini dinleyene aynı şeyi yapıyor,
Zincirleme reaksiyon yani…
1899 doğumlu hacı babamların zamanında vardı yaşanılası dünya,
Yaşatan insan,
Ve
Adam…
Onların zamanındaydı,
Dilin esiri söz,
Sözün esiri adam…
Şimdi;
İmam cemaat ilişkisi…
Ali ağa söylüyor,
Dinleyen!.. iki kere söylüyor!..