İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu, İl Kültür Merkezinde din görevlileri ve eşlerine, Kur’an Kursu öğreticileri ve eşlerine yönelik Aile İçi İletişim konulu bir konferans gerçekleştirildi.
KATILIM YÜKSEK OLDU
Konferansa Vali Yardımcısı Mehmet Yıldız, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar, İl Müftüsü Bekir Gerek, Din Görevlileri ve Eşleri, Kur’an Kursu Öğreticileri ve öğrencileri eşleriyle katıldı. Programdan önce ilahiler seslendirildi. Nur Camii Müezzin Kayyımı Murathan Önder’in Kur’an tilavetinin ardından İl Müftüsü Bekir Gerek, Ailenin toplumun temel taşı olduğunu, özellikle son zamanlarda aile içi iletişime önem verildiğini dile getirdi.
TAVSİYELERDE BULUNULDU
Müftü Gerek konuşmasının devamında, İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu olarak Kur’an Kursu Öğrencileri ve eşlerinin katılacağı, Din Görevlileri ve eşlerinin katılacağı bir konferansı düzenlemeyi uzun zamandır düşündüklerini, bugüne nasip olduğunu ifade etti. Konuşmasının sonunda ailelerin huzur ve mutluluğu için sohbet birliği, sofra birliği, seyahat birliği ve seccade birliği olmak üzere dört birliktelik tavsiye etti.
DERS VERİR
Konferansa konuşmacı olarak katılan Manisa Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi Hüseyin Öresin, “Konferansı kendimiz, başkaları için değil, kendimiz için dinlediğimiz takdirde istifade edebileceğimizi” söyleyerek dinleyicilere önemli bir hatırlatmada bulundu. Hüseyin ÖRESİN konferansında özetle şu bilgileri dinleyicilere aktardı: “Aile insana ait bir müessesedir. Hayvanlar için “şu hayvan, şuradakinin, gelini; bu diğerinin amcasıdır” gibi ifadeleri hiçbir zaman kullanmayız. Ayette “Eşler birbirinin elbisesidir” ifade edilmektedir. Elbise ise üç şey içindir: Örtünmek, korunmak, güzelleşmek. Kur’an’da bildirilen ifk hadisesi bize ailesel bir krizi nasıl çözeceğimizi ders vermektedir”
DİL DEĞİL DİN DE KAZANDIRIR
Peygamber a.s.m iftiaraya uğrayan Hz. Aişe validemize karşı nasıl bir tutum ve davranış sergilemişse onları örnek almalıyız. Klasik anlayışta anne ve babalar çocuklarının sadece yeme-içme ve maddi ihtiyaçlarını karşılayarak görevlerini yaptıklarını zannederler. Halbuki çocuğun sadece bunlara ihtiyacı yoktur. Ailenin kullanacağı dil, çocuklara sadece dil değil, din de kazandırır. Mutlu bir aile için altı dili etkili kullanmamız gerekir”
ÜZÜLMEMİZE SEBEP OLUR
“Gönül dili: Samimi ve şeffaf olmak, sadece duygularla değil, aklı ve mantığı da kullanmak, müspet eleştirilere açık olmak. Değer dili: Her insan değerlidir ya da değer verilecek yönü vardır. Başkasına değer verildiğinin anlaşılmasının en önemli yolu dinlemektir. Bir psikiyatristin hiçbir sözü değil, gece vakti kendisini dinleyecek kadar zaman ayırılması bir insanı intihardan vazgeçirmiştir. Çocuklarınız kendilerine değer verdiğinizi görsünler. Teşekkür dili: Her zaman olumsuzluklara yönelen insan başkalarının iyiliklerini göremez. Bazan olur ki kişi altmışta elli sekizi göremez, ikisi için muhatabının üzülmesine sebep olur”
KİTAP HEDİYE EDİLDİ
“Dua dili: Çocuklarımız arkalarından edilen hayırlı duaları duymalı ve kendilerinde ondan kaynaklanan bir kuvvet hissetmelidirler. Özür dili: Her insan hata yapabilir. Hatasını gördüğü zaman hemen savunma pozisyonu almamalı ve özür dilemesini bilmelidir. Sükut dili: Beş dili kullanamıyorsak, ya da özellikle öfkeli olduğumuz zamanlarda kullanmamız gereken bir dildir. Zira aksi, daha büyük sorunlara sebep olmaktadır” dedi. Programın sonunda salona girenlere verilen numaraları hadis levhaları için çekiliş yapıldı ve çekilişte kazananlara kitaplar hediye edildi.