Uğruna kendini patlatacak kadar inanmış insanların hiç okumadığı kitabının tam tersine ibadet ve davranışları hakkında konuşmaya.
Korkuyor bilgi sahibi Afganistan da, İran da, Irak-Suriye-Sudan da olduğu gibi softaların saldırılarının Türkiye de üzerlerine gelmesinden.
İsmet paşa,
“bir milletin kalkınmasının önündeki en büyük engel, bireyin, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasıdır.” Demişti.
Günümüzde,
Herkesin her konuda bir fikri var, herkes her şeyi biliyor,
Herkes her konuda uzman memleketimizde,
Ama okumuyor!..
Halbuki bilgi, okumadan asla oluşmaz.
Avrupa’nın en cahil-kurnaz milleti Yunan’lıların ortalama Dimitri’si,
Yılda yirmi üç kitap okumasına rağmen iştigal ettiği konunun dışında kalanlar hakkında bilmediği için fikir beyan etmezken,
Ortalama bir Mehmet on yılda bir kitap okur,
Ve
Her konuda fikri vardır, her şeyi bilir!..
Hatta,
Hayatında eline bırakın kutsal kitabımızı, Teksas-Tommiks bile almamışken bazıları,
Bu konuda birkaç üniversite bitirmiş,
Yüzlerce kitap yazmış,
Makaleleri çeşitli dillere çevrilmiş,
Uluslar arası saygınlığı olan Bayraktar Bayraklı, Zekeriya Beyaz, Yaşar Nuri Öztürk, İhsan Eliaçık vs. gibi prof ve hocaları eleştirir, yetmez, dinsizlikle suçlar birde.
Memleketin bireyi olarak uzman değilim ilahiyat konusunda.
Herhangi bir eğitim almadım.
Ama cahil-cühelada değilim dinim ve ritüelleri hakkında.
Çünkü,
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Elmallı hocanın eli ile Türkçeleştirdiği kitabımı her fırsatta okur, aydınlanmaya çalışırım. (televizyona çıkan şarlatanları yada kendine şıh-şeyh payesi yapıştıran din tüccarlarını dinleyerek değil!)
Peygamber efendimize peygamberlik tebliğ edildikten sonra ilk yaptığı şey, kabe içerisinde bulunan ve insan eli ile yapılmış putları yıkmak olmuştu.
Yanılmıyorsam Hz. Ömer,
Peygamber efendimizin ölümünden sonraki hac döneminde hacca giden Müslümanların “gölgesinde peygamberimiz uyumuştu” diye kutsiyet yüklediği hurma ağacını kesmişti. (Örnekleri çoğaltabilirim!..)
Yani demem o ki,
İnsan eli ile yapılmış şeylere kutsiyet yüklenmesi pagan dinlerinin rütielleridir!..
İslam’ın kitabına göre, Allah’a şirk koşulması demek-ki,
Buda samimi Müslümanların asla kabul edemeceği durumdur diye biliyorum.
Merakım,
Müslüman’ın biri,
Kabe örtüsünden bir metre kadar parça getirmiş Mekke’den , (sağ olsun!)
Başta imam olmak üzere sanki kabe! Kırıkkale’ye gelmiş gibi davranmanın,
Kameraların merceğine bakarak örtüyü öpüp öpüp alına koymanın İslam da yeri nedir,
Öpüp alna koyulacak kadar ilahi,
Uğruna kürsü kurup, hatim indirecek kadar kutsalmıdır bu örtü?
Konunun uzmanı ve şehrimizin en yetkilisi sayın Müftü açıklamalıdır bizlere,
Bizde doğrusunu bilelim,
Ve
Korkmadan softadan-yobazdan,
Reklam edilmesine izin verilmeden kurnazlar tarafından, doğru kişinin ışığında, doğru yerden bilgilenerek dinimizi yaşayalım.