Paris’teki saldırıları IŞİD üstlendi.
Konser salonunda yakalanan saldırgan, tutuklandığı an “Ben bir İŞİD üyesiyim” diye bağırıyordu.
Peki IŞİD neden Fransa’yı hedef aldı?
Fransa IŞİD’e karşı NATO destekli yapılan hava operasyonuna en büyük desteği veren ülkelerden biri. En azından biz bu şekilde biliyoruz..
Aynı zamanda Antalya’da yapılacak zirve IŞİD’in geleceği için çok önemli. Çünkü buradan çıkacak karar IŞİD’in geleceğini belirleyecek. Kararı verecek ayrı kutuplar ise dünya tarihinde belki de ilk kez aynı fikirde.
Amerika da, Rusya da, Avrupa Birliği de, Çin de IŞİD teröründen kurtulmak istiyor. Tüm ayrı kutupları bir araya getiren IŞİD, bunun farkında.
Bu nedenle tüm dünyaya şu mesajı vermek istiyor: “Beni Suriye’de vursanız da, ben ülkenizde sizi vururum!”
IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) örgütünün gücü tam olarak bilinmemekle birlikte binlerce savaşçıya sahip olduğu tahmin edilmekte.
Örgütün ekipmanı, üye sayısı, liderleri vs bir yana, üzerinde durulması gereken nokta, amacı: TAMAMEN ŞERİAT KANUNLARIYLA YÖNETİLEN BİR İSLAM DEVLETİ KURMAK!
Cuma günleri Kuran-ı Kerim’den bir hadis eşliğinde “Hayırlı cumalar!” mesajlarını asla ve asla ihmal etmeyen ve fakat esasen ne kul hakkı, ne iyi niyet, ne vebal kaygısı olmadığını bildiğimiz şovenistler hepinizin malumudur.
Bilirsiniz ki bu güruh, çamurlaşmış ruhlarını Müslümanlık kisvesi altında kamuya sunar, kendini aklama adına İslamiyet’i kullanmaktan imtina etmez.
Müslümanlıkla ve Allah korkusuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan yaşamını, en garibanından en donanımlısına etki edeceğini bildiği kelimeler ile saklamaya çalışır: “Yüce Allah! Başörtü! Bacım! İslamiyet!”
Din insanın vicdanıdır. Din, kul ile yaratıcı arasında bir bağdır.
Kul hakkının son bulduğu, sokakların kana boğulduğu, düşüncelerin susturulduğu hele ki ölümlerin olduğu yerde dinden bahsedilemez!
IŞİD bir terör örgütü… İslamiyet’i kullanarak tacirlik yapan her bir birey de onlardan farksız benim gözümde.
Bu vesile ile söyleyeceğim şudur ki; her ölüm acıdır. Hiçbir ölümün arkasından sevinilmez.
Bazıları ölmez, 77 yıl değil 770 yıl sonra dahi silinemez.
Bazıları ise sadece ölür. Arkada sadece nefretle geçirilmiş günler bırakarak, bir daha hatırlanmamak üzere gömülür.
