Seçim hükümetinin kurulması safhasında yaşanan son gelişmeler Kırıkkale’de de etkisini gösterdi.
MHP’liyim diyen kimi grup Türkeş’in seçim hükümetine iltihakına destek veriyor, kimi gruplar ise tepki gösteriyor.
Destek verenler ile karşı görüşte yer alanları oranladığımız da, Türkeş’in MHP’nin prensip kararına uymayıp HDP’nin de içinde yer aldığı seçim hükümetine iltihak etmesine destek verenlere göre Bahçeli’nin yanında yer alanların sayısının ezici bir çoğunlukta olduğunu söyleyebilirim.
Bu tabloya baktığımız da ortaya şu çıkıyor, az sayıda olsa da AKP’nin oyununa bazı MHP’liler düşmüştür.
Görüş ayrılığına düşerek Türkeş’in iltihakına destek verenlerin izahı ise çok ilginç.
Neymiş, yıllardır iktidar olmayı özlemiş bir partinin seçim hükümetinde yer alarak MHP’nin Bakan ile temsil edilmesi gerekiyor muş muş.
Düşünebiliyor musunuz?
İmralı ile kol kola girmiş, görüşmeler yapmış, açılım ile HDP’yi güçlendirmiş bir AKP ile HDP’nin içinde yer aldığı seçim hükümeti ile MHP’nin ittifak yapması gayet normal görülüyor.
Üstelik Türkeş’in de MHP’yi dinlemeyip bunu yaptığı için MHP içinden desteklenmesi anlaşılacak gibi değil.
Vay halinize vay demekten başka elimizden bir şey gelmiyor ne yapalım.
Bu durum Kırıkkale’de AKP’ye bir şey kazandıracak mı?
Sanmıyorum ki, kazanım sağlasın.
DHP ve İmralı ile anlaşma halindeyken hesaplar tutmayınca, AKP’nin DHP ve imralı ile karşı karşıya gelmesi nedeniyle oy patlaması yaşayarak tek başına iktidar olacağını düşünmek akıldan öte bir durum bence.
Düşünün bir defa.
7 Haziran seçimlerinde bir önceki seçime göre AKP ne kadar oy kaybetti.
23 Bin değil mi?
Peki, Türkeş’e destek veren cılız sayıdaki MHP’den AKP’ye oy kayması yaşanır mı?
Aradaki oy kaybı telafi edilebilir mi?
Akıllara ziyan bir beklentidir diyebilirim.
Bakın size söyleyeyim.
MHP’nin Kırıkkale’de oy oranı artar mı konusuna bir şey diyemem.
Fakat, görüş ve bakış ayrılığı nedeniyle oy kaybı yaşayabilir mi?
O da, 1 Kasım itibarıyla gözler önüne serilecektir.