İYİ Parti Kırıkkale İl Başkanı Av. Yavuz Kuzucu, “Ofisten gerekli randevuyu alamayan çiftçilerimiz ofislerin önünde işkenceli bekleyişlerini ya sürdürmekteler ya da tüccarın kucağına itilerek ürünlerini yok fiyatına satmaktadırlar. Çiftçimizin köylümüzün de insanca yaşamaya hakkı var. 35 liraya çıkan mazot fiyatlarıyla kimse toprağını işleyemez” diye konuştu.
HABER: TAHİR ERDEM
İYİ Parti Kırıkkale İl Başkanı Av. Yavuz Kuzucu parti binasında partilileri ve basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kuzucu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Bugün burada; bin bir emekle ürettiği malını yok pahasına elden çıkarmak zorunda kalan çiftçilerimize ses olabilmek adına basın açıklaması yapmak için toplanmış bulunmaktayız.
Değerli Kırıkkaleli hemşerilerim, saygı değer basın mensupları; bu hükümet hiçbir zaman fakirin, fukaranın, kimsesizin, çalışanın, memurun, işçinin, köylünün, emeklinin, dar gelirlinin hükümeti olmamıştır. 1100 odalı saraylarda yaşamaya alışmış bu iktidar halkının yoksulluğuna göz kapamış, kulak tıkamıştır. Hangi medeni ülkelerde, hangi saray saltanatı kalmıştır? Avrupalının yaptığı, deposu halkın verdiği uçuk vergilerle doldurulan lüks arabalarla konvoylar yaparak toplantılara, camilere, cuma namazlarına gitmek halkın sessiz çığlığını yok saymak değil de nedir?
Piyasalardaki ardı arkası kesilmeyen zamlar adeta vatandaşımızı canından bezdirmiş, yarınlarından endişe eder duruma getirmiştir. İnsanlar ev araba alma hayallerinden çoktan vazgeçmiş durumdadırlar. Vatandaşımız çocuklarını nasıl evlendireceklerinin, çocuklarının aç karnını nasıl doyuracaklarının endişesi içerisinde hayatlarını idame ettirme zorunda bırakılmışlardır.
Çiftçilerimiz ise seçimden yeni çıkmış mevcut iktidara büyük umutlarla destek vermişlerdir. Ne var ki iktidar, nefes olması gereken yerde ardı arkası kesilmeyen zamlarla çiftçinin emekçinin soluğunu kesmiştir. Şu anda çiftçimiz birçok yerde ofisleri kapanan, yalvarıp yakarmayla yarım yamalak açılan bunu da sanki çiftçimize bir lütuf gibi sunan iktidarın elinde adeta oyuncak olmuştur. Ofisten gerekli randevuyu alamayan çiftçilerimiz ofislerin önünde işkenceli bekleyişlerini ya sürdürmekteler ya da tüccarın kucağına itilerek ürünlerini yok fiyatına satmaktadırlar.
Kendi çiftçisinin ürünlerini alma satma konusunda seyirci kalan Hükümet yetkilileri, Ukrayna’nın buğdayının dünya ve Türkiye pazarında satılmasını sağlamaktadır. Ukrayna’nın buğdayını dünya pazarlarına sunan hükümetimiz bizim buğdayımızın pazarlamasıyla niçin ilgilenmemektedir?
AKP hükümeti uyguladığı yanlış ekonomik uygulamalarla sıkışınca ithalat yaparak kendi çiftçimizi cezalandırırken başka ülkelerin çiftçilerini destekliyor görünümü vermektedir.
Çiftçimize kota uygulayarak tarihte görülmemiş yanlışlar yaparak çiftçimizin tüm ürünlerini de almamaktadır. Aslında bu yaptığı yanlış uygulamayla Türk çiftçisinin mezarını kazarken Ukrayna çiftçisinin daha iyi yaşamasını sağlamaktadır.
Sayın iktidar yetkilileri kota uygulayacaksanız Sırp’ın sığırına Ukrayna’nın tahılına uygulayın da görelim. Nedir sizdeki bu yabancı seviciliği. Atatürk zamanında kıt kanat imkânlarla kurulan çiftçiye destek tüm kuruluşları sataraktan zaten çiftçilerimiz ne zor durumlarda kaldılar. Çiftçilere yapılan tüm bu kötülükler yandaş basınınızla allanıp pullanıp güzel bir şeymiş gibi anlatıldı. Sayın iktidar yetkilileri lütfen kota denen neye ve kime yaradığı tartışma konusu şeyi kaldırın. Çiftçilerimizi şu kadar buğdayını alırım, nüfus kâğıdı, ikamet ilmühaberi gibi uydurma konularla çiftçilerimizi yormayın.
Değerli Kırıkkaleli hemşerilerimiz ve saygı değer basın mensupları; Köylümüz, çiftçimiz camız yoğurdunu, kestane balıyla karıştırıp yemekten ziyade sofrasına peynir ekmek zeytin almanın gayreti ve çabası içerisindedirler.
Tarım sektörü ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. AKP hükümetleri gelmeden önce ülkemiz dünyada tarım ürünleri kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken bugün birçok tarım ürününü başka ülkelerden almak zorunda kalan bir ülke haline gelmiştir. Tarım ürünleri ülke nüfusunun beslenmesi, milli gelire ve istihdama katkısı, sanayi sektörünün hammadde ihtiyacını karşılaması, sanayiye sermaye aktarması ve İhracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunarak Türkiye ekonomisindeki önemini korumaktadır. Bunun için çiftçimiz ve tarım ürünleri, her zaman desteklenmelidir.
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını hükümetlerin başta alması gereken önlemler olmalıdır.
AKP, her konuda olduğu gibi çiftçilerimiz konusunda da ülkemize, köylümüze, çiftçimize tamiri imkânsız zararlar vermektedir. AKP artık ülkemizi yönetememektedir. Bizim 1100 odalı saraylara değil karnı tok sırtı pek mutlu insanlarımızın olmasına ihtiyacımız vardır.
Seçim bitti ne yeni doğal gaz yatakları ne de yeni petrol kuyuları buluyoruz. Artık dinlediğimiz ninniler yeter. Çiftçimizin köylümüzün de insanca yaşamaya hakkı var. 35 liraya çıkan mazot fiyatlarıyla kimse toprağını işleyemez.
Değerli çiftçilerimiz her seçim döneminde aldatılıp, kandırıldınız. Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP iktidarına iyi bir ders vermek sizlerin sayesinde olacak. AKP kaç dönem yaptığı kandırma oyunlarına yerel Seçimlerde de başlayacaktır. İnşallah önümüzdeki yerel seçimlerde hep birlikte AKP iktidarına dersini vereceğiz. Yoksa daha çok Kendim ettim kendim buldum türküsünü söyleyerek kendimizi avutmaya çalışırız” dedi.