Gündem

Bütçeye tepki!

Haber71.Net - Google News | Abone Ol

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin, “ 2015 eğitim bütçesi eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik kayıpları karşılanmalıdır” dedi.
“SERMAYENİN İHTİYAÇLARI ÖN PLANA ÇIKMIŞ”
Yazılı açıklamasında hükümetin 2015 eğitim bütçesini değerlendiren Eğitim Sen Şube Başkanı Yüksel Şahin, “Bir ülkenin gelirlerinin nasıl toplanacağı, toplanan gelirden kimlerin ne kadar pay alacağı önceden belirlendiği bütçeler, hükümetlerin kimin çıkarlarını temsil ettiğini gösteren siyasal metinler olarak bilinmektedir. Yıllardır bütçe gelirleri ağırlıklı olarak halktan toplanan vergilerden karşılanmasına rağmen, bütçe harcamalarında halkın ihtiyaçlarından çok sermayenin ihtiyaçları öne çıkmıştır” ifadesinde bulundu.
“BELİRGİN BİR AZALMA VAR”
2015 Merkezi Bütçe Tasarısı’nın tıpkı geçmiş yıllardaki gibi başta eğitim ve sağlık olmak üzere, kamu hizmetleri alanında yaşanan ticarileşme ve piyasalaştırma uygulamalarına paralel bir mantık ile hazırlandığını ifade eden Şahin, “2015 eğitim ve yükseköğretim bütçesi, önceki yıllardaki bütçelerin kopyası sayılabilecek bir anlayışla, eğitim sisteminin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarını görmezden gelen, sadece zorunlu harcamaların dikkate alındığı bir içerikte hazırlanmıştır. Yıllardır kamu hizmetlerine ayrılan kaynaklar, özellikle eğitim ve sağlık alanında sadece rakamsal olarak artmakta, eğitime yönelik kamu yatırımları açısından bakıldığında belirgin bir azalma yaşandığı görülmektedir” dedi.
“HALKIN SIRTINA YIKILMIŞTIR”
Şahin yazılı açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi; “2014 yılında 56 milyar TL olan MEB bütçesi, artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve acil çözüm bekleyen altyapı sorunlarına rağmen 2015 yılı için 62 milyar TL olarak öngörülmüştür. Bütçe rakamları içinde en kapsamlı ve en yaygın kamu hizmetleri içinde yer alan eğitime ayrılan payın sadece rakamsal büyüklükleri üzerinden övünenlerin, yıllardır bu payların nerelere, hangi kalemlere harcandığı konusuna hiç değinmemesi dikkat çekicidir.  2015 MEB bütçesi, eğitim harcamalarının halkın sırtına yıkıldığının kanıtıdır  MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderleri (%68) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (%10) gitmektedir. Başka bir ifadeyle, eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 78’inin personel harcamalarına gittiğini gizlemeye çalışmaktadır.
“ANGARYA İŞLER PROJELENDİRİLİYOR”
Yıllar itibariyle baktığımızda MEB bütçesinde sayısal olarak bir artış yaşanmasına rağmen, asıl bakılması gereken eğitim bütçesinin milli gelir içinde ne kadar yer aldığıdır. Geçtiğimiz 12 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı belirgin bir değişiklik göstermemiş, OECD ortalaması olan yüzde 6’nın çok altında yer almaktadır. Son üç yıldaki göreceli artışın temel nedeni ise, eğitimde 4+4+4 dayatması nedeniyle derinleşen sorunların içinden çıkılamaz hale gelmesi, okul dönüşümleri, derslik ve öğretmen açıklarının artması, özellikle okulların altyapı ve donanım eksikliklerinin yarattığı sorunlardır. MEB bütçesinin rakamsal büyüklüğünün temel nedeni, hükümetin eğitime verdiği önemden değil, büyük ölçüde personel harcamalarından kaynaklanmaktadır. Bu durumun farkında olan MEB, eğitim emekçilerini esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmak için gece gündüz çalışmakta, öğretmenleri performans değerlendirmesine tabi tutarak, angarya işlerde çalıştırmak için proje üstüne proje geliştirmektedir.
“ÖĞRETMENLERİN ALIM GÜCÜ AZALDI”
Son 12 yılda öğretmenlerin satın alım gücü belirgin bir şekilde azalmıştır. Geçtiğimiz 12 yıl içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamıştır. Eğitim emekçilerinin üçte ikisi insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için ek işler yapmak zorunda bırakılmış, özellikle öğretmenlerin satın alım gücü belirgin bir şekilde azalmıştır”
TALEPLERİNİ SIRALADI
Şahin açıklamasının sonuna ise hükümetten beklenti ve taleplerini not düştü; “MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı ve OECD ortalamasına çıkarılmalıdır. Eğitimde yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim yatırımlarına ayrılan pay arttırılmalıdır. 2014 yılı enflasyon farkı ve ekonomik kayıplar “ek zam” olarak ödenmeli ve zam oranı 2015 bütçesi içinde yer almalıdır. Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır. 2015 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır. Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir. Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalı, en az 300 bin öğretmen, 50 bin yardımcı hizmetli ataması acilen yapılmalıdır. Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır”
 

- Kırıkkale Haber, Son Dakika Kırıkkale Haberleri

Haber71.Net Editör

Kırıkkale'nin Haber Portalı Haber71.Net'in editörü tarafından Kırıkkale haberlerinin son dakika ve hızlı bir şekilde ziyaretçilerine ulaştırmayı hedeflemektedir.
Başa dön tuşu