Tahmini 45 bin emeklinin yaşadığı emekli şehri Kırıkkale’de hayat pahalılığı dayanılmaz hal aldı. Ekonominin nabzının attığı yer olan pazaryerleri yurttaşların alışverişe değil adeta bakmaya gittikleri bir yer oldu.
Ekonominin bozulmasıyla birlikte hayat pahalılığının artmasının en açık göstergesi ve ekonomi nabzının tutulduğu Kırıkkale Pazar yerleri dayanılmaz hal aldı. İşçisi ve memuru ile tahmini 40 bin emeklinin yaşadığı Kırıkkale’de halk pazaryerlerine ihtiyaçlarını karşılamak için gitmiş olsa da adeta bakmakla yetiniyor. Daha önceki aylarda pazarlardan kilo ile alınan bir çok ürün artık ya gram olarak yada tane olarak satışlara dönüştü. Pazarların en çok dikkat çeken ve acı veren yönü ise Pazar artıklarını kendilerine geçem yolu olarak gören vatandaşların sayılarının artması oldu.
EMEKLİ MAAŞI YETMİYOR
Pazar fiyatlarının artması konusunda görüşlerini dile getiren vatandaşlar, ”Emekli maaşı ile pazarda alışveriş yapmak hayal oldu. Bakıyoruz öyle. Belki ucuz bir şey buluruz diye umut ediyoruz. Evde iki kişiyiz ve geçinemiyoruz. Meyve alamıyoruz. Muz altın kilosunda olmuş. Patatese bir haftada zam gelmiş. Böyle bir şey yok. Soğana yine zam gelmiş. Kuru soğan bile yiyemeyecek hale geldi artık”dedi.
HALİMİZ NE OLACAK?
Fiyatların çok pahalı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar,” 100 liraya artık hiçbir şey gelmiyor. Boğazımızdan kesiyoruz. Bu süreçte hepimiz fit olduk. Şakası bir yana ne olacak halimiz bilmiyoruz. Pazarda her şey çok pahalı olmuş durumda. Sadece pazarda değil her yerde. AVM’lere artık giremiyoruz bile. Elimizden hiçbir şey gelmiyor.” İfadelerini kullandı.
ESNAFTA DERTLİ
Vatandaşların serzenişleri Pazar esnafına da yansımış durumda. Satış bile yapamadıklarını, yaptıkları satışların ise fireyle birlikte maliyeti karşılamadığını belirten Pazar esnafı da, halinden memnun değil. “Milletin alım gücü yok.” diyen Pazar esnafı, “Her şey çok pahalı. Biz de meyveyi-sebzeyi pahalı alıyoruz. Kazanan kimse olmuyor. Ben de alışveriş yapamıyorum. Yaz sezonuna girdik. Gelir, gideri karşılamıyor. Yurttaşlar bir süredir tane ile alıyorlardı. Korona ve son ekonomik süreçle beraber artık sadece bakıyorlar. Halimiz perişan. Nasıl hala yaşıyoruz hayret ediyorum. Satışlar durma noktasında. Millet ekonomik sıkıntı çekiyor. Artık hiçbir şey almıyorlar. Bizim mallarımız yerli, belki dolar bizi etkilemiyor diyeceğim ama buraya gelene kadar her şey dolar. Yani nasıl olacak bilmiyorum. İnsanların almamasını anlıyorum. Ürünler benim bunları alabiliyorum ama benim olmayan ürünleri ben de alamıyorum.” Şeklinde serzenişte bulundular.
