MKEK’de tık yok

MKEK ile ilgili şok iddialar gündeme damasını vurdu, MKEK ise sessizliğini koruyor. Kurumu milyonlarca lira zarara uğratan usulsüz uygulamalar konusunda MKEK’nin sessiz kalması soru işaretleri uyandırıyor. İşte iddialar ve detayları…
İDDİA-1
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Mühimmat Fabrikası şok yolsuzluk iddiasıyla sarsıldı. Evrakta sahtecilikle yapıldığı iddia edilen hayali ambar yolsuzluğunu araştıran müfettişler geçmiş 3 yılı araştırdı ve 685 bin TL’lik bir açıkla karşılaştı. Fabrikada malzeme alımıyla ilgilenen personelin sahte imzalarla malzemelerin ambardan geçti gibi gösterdiği öne sürülen yolsuzluk olayında geçmişe dönük soruşturmaların da devam ettiği öğrenildi.
SAHTE İMZA İDDİASI
İddiaya göre MKEK’yi yüz binlerce lira zarara uğratan yolsuzluk şöyle gerçekleşti. Fabrikanın ihtiyacı olan malzemelerin sipariş listesine sahte imzalarla malzeme eklendi. İhtiyaç fazlası malzemeler ise ambardan geçti olarak gösterildi. Yaklaşık 3 hafta önce yolsuzluğu araştırmak için müfettişler görevlendirildi. Görevli başmüfettiş 3 yıl geriden yaptığı araştırmada 685 bin TL açıkla karşılaştı. İddiaya göre yolsuzluğun geriye dönük araştırmalarla milyonlara ulaşacağı söylenirken, ihtiyaç fazlası hayali malzemelerin alınmasında imzası olan bazı kişilerin imzaların sahte olduğu yönünde ifade verdiği öğrenildi.
FİRMAYA İHALESİZ İŞ VERİLDİ İDDİASI
MKEK  geçtiğimiz yıl da SİNTER yolsuzluğu ile gündeme gelmişti. İddiaya göre gayri resmi usullerle firmaya ihaleler verildi. İhalesiz iş alan firmaya 20 milyon dolarlık kıyak yapıldığı iddia edilen yolsuzluk olayı yargıya intikal etmiş ve soruşturma başlatılmıştı. Yine iddiaya göre MKE Fabrika Müdür Yardımcısının oğlunun firma tarafından Avusturya’da okutulduğu ve olayların yargıya intikal ettirilmesiyle oğlunun Türkiye’ye döndüğü öne sürülmüştü.
İDDİA-2
Gazetemiz daha önce ‘Hayali ambar yolsuzluğu iddiasını’ gündeme getirmişti. MKE Mühimmat Fabrikası hakkında edinilen yeni bilgiler ve iddiaları gündeme getirmeye devam edeceğiz. Mühimmat Fabrikası Ticaret Müdürlüğü tarafından 13 Ağustos 2012 tarihinde 2012/100029 sayılı ihale kayıt numarası ile gerçekleştirilmiş olan 106 bin TL toplam bedelli “2000 adet 155 mm MOD 274 Uzun Menzilli Mühimmat Atış Cetveli ve Kılıfı İmali İşi” ihalesinde usulsüzlükler yaşandığı iddia edildi. Dahası ihaleye şerh koyan başmühendise ise baskı yapıldığı öğrenildi.
“İKİ FİRMA DA YETERSİZ”
Edinilen bilgiye göre; ihaleye 2 firma katıldı. Yazgan Plastik ve sahibi  MKE Mühimmat Fabrikası yöneticilerinin birisinin akrabası olduğu iddia edilen Vural Plastik ihale giren firmalar oldu. İhale komisyonuna gelen teklifler değerlendirildi. Ancak ihale komisyonunda yer alan Başmühendis D.D. ihaleye giren firmaların “Güncel ve TÜRKAK onaylı Kalite Yönetim Sistem Belgeleri” gerekli olduğundan her iki firmanın kalite yönetim belgeleri bu isteklere uygun olmadığı için tekliflerin belge tutanaklarına şerh koydu.
KURUMUN MENFAATİNİ DÜŞÜNDÜ AMA…
Başmühendis D.D. ihale esnasında ve tekliflerin değerlendirmesi aşamasında bu faaliyetin ve ihale dosyasının ihale mevzuatına aykırılıklar oluşturur nitelikli bir takım usulsüzlükler içermesi, açık olmayan konular barındırması sebebiyle, 22 Ağustos 2012 tarihli ihale komisyon kararına ilk şerhi düştü. Ticaret Müdürlüğü yetkililerince dosyada birtakım düzeltmeler yaptırılarak tekrar hazırlanan 06 Eylül 2012 tarihli komisyon kararına da ikinci defa şerh koyarak çekinceleri olduğunu beyan etti.
MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ
Bu şerhler Başmühendis D.D’ye baskı olarak geri döndü. Fabrika yönetimi tarafından ihaledeki usulsüzlükler nedeniyle MKE’nin ve devletin menfaatini düşünen D.D.’ye her fırsatta mobbing uygulandığı öğrenildi. Başmühendis ihale usulsüzlükleri ve kendisine yapılan baskıları Genel Müdürlüğe dilekçe ile şikayet etti. Sonuç alamayan D.D. BİMER’eşikayette bulundu. Bu şikayet sonrasında Genel Müdürlük Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişi Ahmet  Konur’u görevlendirdi. Bu süre zarfında da D.D’ye başka fabrikaya geçmesi için üstü örtülü baskılar yapıldı. D.D’nin gönüllü olmadığı halde Fabrika Yönetimi tarafından İmla Üretim Müdürlüğü emrine ‘Başmühendis’ olarak naklen atanması için MKE Kurumu Genel Müdürlüğü’ne teklif gönderildi ve kadro onayı gelmeden derhal görevlendirme yazısı yazılarak ARGE Müdürlüğü’nden uzaklaşması sağlandı.
 
SON ÇARE YARGI OLDU
MKE Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişi tarafından incelenen dosyanın gerçekten usulsüzlük içerdiği yönündeki görüşlerini içeren raporuna rağmen,  dosyanın ve sorumlularının  akıbeti hakkında soruşturma başlatılmadı. Konu savcılığa taşındı ve dosya Kırıkkale’den Ankara’ya havale edildi. Ankara’da adli makamlar tarafından ihaleyi araştırmak üzere bilirkişi raporu istendi. Bilirkişi raporunda ise ihalenin usulsüz olduğu, ihale komisyonunda yer alan kimi kişilerin yerine imza atıldığı yer aldığı iddia edildi. Ankara bilirkişi raporuyla birlikte dosyayı yeniden Kırıkkale’ye gönderdi. İhale dosyası Sulh Ceza Mahkemesine, buradan da Asliye Ceza Mahkemesine sevk edildi. İhalede yaşandığı iddia edilen usulsüzlükler mahkemeye taşındı. Ancak ihaleye şerh konulması, teknik raporlar ve mahkemeye taşınmasına rağmen bu süreçte iş Vural Plastik’e verildi. Vural Plastik şuan mahkemelik olan ihalenin işini tamamladı ve karşılığında parasını aldı. Usulsüz ihale ve ihale komisyonunda yer alan fabrika yöneticilerinin hakkında soruşturma açıldığı iddia edilirken, mahkemeden nasıl bir karar çıkacağı merak ediliyor.
İDDİA-3
Edinilen bilgiye göre; MKEK yönetiminin Kamu İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkıldıktan sonra ihaleye esas idari ve eki olan teknik şartnamede değişiklik yapılamayacağı hususunda kesin hüküm olmasına rağmen, kendilerine yakın olan firmalardan gelen işlerin teknik şartnameye göre uygun çıkmaması karşısında teknik şartname değişikliği yaptığı iddia edildi. İddiaya göre; Teknik şartnameye göre teslim edilen işin muayene ve testlerin yapıldığı Giriş Kalite Müdürlüğü’nde uygun çıkmaması karşısında, AR-GE Müdürlüğünce teknik şartname değişikliğine gidilerek, firmadan gelen işlere göre yeniden düzenlemek suretiyle resmi dağıtım yapmadan el altından geçişi sağlandı.
KLASÖRLERDE MEVCUT İDDİASI
Yapılan değişikliklerin Giriş Kalite Müdürlüğü’nde mevcut olduğu iddia edilirken, bu tip şartname ve fotoğraf revizyonlarının birkaç klasör olduğu öne sürüldü. Yapılan bu usulsüzlüklerin özellikle 120 mm MKE MOD 236 A1 Aydınlatma Mühimmatı İç Parçalarının tedariki için yapılan ihale dosyalarında görülebileceği iddia edildi.
İDDİA-4
Edinilen Bilgiye göre; 120 mm MKE MOD236 mühimmatının iyileştirilmesi maksadıyla proje olarak yeniden tasarımı yapılan mühimmat  ”A1” modeli ile yeniden ele alındı. İstenilen özelliklerin sağlanması için ARGE Müdürlüğü bünyesinde çalışma başlatıldı. Bu çapta bir projenin en az 3 yıl sürmesi gerekirken, iddiaya göre; projesine yeni başlanılan bu mühimmatın Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından verilen siparişi Üretim Planlama Müdürlüğü tarafından onaylanarak alındı. Projenin kalifikasyonu denilen safha kavramsal tasarımdan başlayarak, prototip üretim, çeşitli testler pilot üretim ve projenin bitirilmesini müteakip Milli Savunma Bakanlığı tarafından onaylanması ile seri üretime başlanması gerekiyor.
BİTMEMİŞ PROJEYLE İHALEYE ÇIKTILAR İDDİASI
Projeyi yapan proje grup sorumluları ve fabrika idarecileri ARGE personelleri tarafından defalarca uyarıldıkları halde,  bitmemiş projenin  4 bin 200 adet iç parçalarının ihalesini yapılarak kurumu 400 bin TL zarar uğratıldığı iddia edildi. Oysa kalifikasyon aşaması Milli Savunma Bakanlığı Teknik Hizmet Daire Başkanlığı ile birlikte tamamlanmadan sipariş sayısı kadar ihale yapılmaması gerekirken, ihalenin gerçekleştirildiği iddia edildi. Bu usulsüzlükler ile kurumun sonuçsuz kalan atışlardan yaklaşık 300 bin TL ve ihalesi yapılan işlerden kaynaklanan yaklaşık 400 bin TL, toplamda ise 700 bin TL zarara uğratıldığı iddia edildi.
İDDİA-5
Edinilen Bilgiye göre; Milli Savunma Bakanlığı ile MKE Kurumu arasında 01 Şubat 2008 yılında imzalanan sözleşme gereği 23 milyon 810 bin dolar karşılığında MKE Kurumu Milli Savunma Bakanlığına 155 mm Panter ve Fırtına obüslerinden atılacak “155 mm uzun menzilli mühimmat geliştirme projesine başlandı. ARGE Müdürlüğünün yürüttüğü bu projede test atışları ve atış cetveli çalışmalarında kullanımı için üretilen mühimmatın ilave vakumlanmış SAE 4140 çeliğinin temin edildiği Asil Çelik A.Ş.firması 2009 yılında greve gitti. Bunun üzerine MKE Kurumu tarafından projenin aksamaması için yurt dışından belirtilen evsaftaki çelik malzemenin alımına çıktı. Haziran 2009’da şartnameye göre İtalyan firmasından 150 ton çelik malzeme ihalesi bağlandı. İtalya’dan gelen çelik malzemenin yaklaşık 135 tonu üretimde kullanıldı. Tanesi yaklaşık bin TL olan bin 600 adet civarında iş bitirildi.
HURDA OLARAK GÖNDERİLDİ
Ancak bitirilen ve teslim edilen işin teknik özelliklerinin tutmaması sebebiyle patlayıcı dolumu yapılamadı. Bu nedenle mühimmatlar tam atım haline getirilemedi. Mühimmatın bir tanesi bile namluya sürülemeden hurdaya ayrıldı. Bin 600 adet iş MKE Ağır Silah ve Çelik Fabrikasına hurda olarak gönderilerek eritildi.
TÜBİTAK KİRLİLİK TESPİT ETTİ İDDİASI
Bu arada TÜBİTAK MAM’a gönderilen iş numunelerinde malzemelerde kirlilik tespit edildi. Bu durumda uluslararası tahkime gidilerek İtalyan firmasından alınan malzemenin parasının iadesinin sağlanması gerekirken, yapılan hatalı işlemleri örtbas etmek için fabrikada bir teknik komisyon kuruldu. Kurulan Malzeme Tetkik Komisyonu gerekçeli kararı ile tanesi bin TL olan, bin 600 adet bitmiş işin tutarı 1 milyon 600 bin TL ve İtalyan firmasına ödenen yaklaşık 450 bin TL’lik zararın MKEK’ye fatura edildiği iddia edildi.
TÜBİTAK RAPORU İŞİN UYGUN OLMADIĞINI İSPATLADI İDDİASIİddiaya göre İtalyan firması MKEK’ye sattığı SAE 4140 çeliğinin vakumlanmış olduğunu içeren COC belgesi verdi. Ancak vakumlama işleminin uygun olmadığını içeren teknik rapor Akredite TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü imzalı bir belge ile belgelendi. Bu durumun firmanın MKEK’ye uygun olmayan işi teslim ettiğine dair ispat niteliği taşıdığı iddia edildi. Öte yandan; İtalyan çeliğinin hurdaya ayrılmasının ardından ilave ihtiyaç duyulan malzeme için ayrıca 2009 yılında grev sonrası Bursa-ASİL çelik firmasına verilen 4 bin 140 çelik siparişi verildiği iddia edildi.