19 Eylül 1919 tarihinde Cumhuriyet karşıtı Muhittin Paşa’yı ele geçirerek Mustafa Kemal Paşa’ya gönderen Keskin Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Cumhuriyete giden yolda önemli bir engelin kaldırılmasında pay sahibi olmuştu. Keskin’in bu başarısı ilçenin Kahraman unvanını almasına neden olmuştu.
CUMHURİYETE GİDEN YOLDA ÖNEMLİ BİR ENGEL KALDIRILDI
Keskinli (Kevenli Köyü) (Hacı Ka) Mehmet Atakul ve Rıza (Bey) Silsipür (Hamit Köyü) ile işbirliği yaparak Ankara Valisi Muhittin Paşa’yı 19 Eylül 1919 tarihinde Keskin ile Elmadağ arasında ki Kılıçar mevkiinde yakalayarak, Sivas’ta bulunan Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyetine teslim edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyetini Ankara’ya gelmesine ve TBMM açılmasını sağlamışlardır. Kurucusu, Hamitli Rıza Bey’dir. Başkan, Müftü Sadık Efendi. Üyeler, Kamil Hatipoğlu efendi, Askerlik Şubesi Başkanı Mehmet Hüseyin Mazhar, Eşraftan Ziya Baran, Tevfik Efendi, Ömer Fehmi, Yahya Silsipür ve Mahmut Efendiler.
O günleri yaşayan Değirmenci Torunların Gırapığın bacısı Behiye Şahin’in anlatımı:“Güz ayıydı (Kaman) Başpınar’ın altındaki evimizdeydik, ceviz indiriyorduk apık ağam (ağabey) Değirmenözü’nden (Kamanın Yaylası) geldi, Tahir (dedem) ile fısıldayıp durdular o gidince, Tahir bana; Garabeyden (Hamitli Rıza Bey) haber göndermiş akşam 15-20 atlı Kevenli (Keskinin Köyü) köyüne gideceklermiş. Huylandım Tahir Apık ağamda niye gittiklerini bilmiyormuş, Tahir’e sen kal iki-üç gün içinde köye (Kaman) jandarmalar ve müfrezeler gelirse kırmızı yorganı Beyeğe çalıların üstüne atsın (evin önündeki yüksek yer) (Kırmızı yorgan bir işarettir onu görünce kamana gelmeyecekler) sonradan duyuldu Ankara Valisini kaçırdıkları.”
TELGRAF TBMM’DE OKUNDU
Kemal Paşa Polatlı’dan ayrılmadan önce, Ankara-Kayseri yolu üzerindeki Keskin ilçesinden bir telgraf almıştı. Keskin halkının temsilcileri diyorlardı ki: “Bazı milletvekilleri heyecan ve telaş içinde buradan geçerek geriye kaçtılar. Bizler canca ve malca her fedakârlığı yapmaya hazır bulunuyoruz. Bu milletvekillerinin telaşını haklı gösterecek bir tehlike varsa, yediden yetmişe cepheye gitmemize izin veriniz.” Telgraftan sonra M.Kemal Paşa İşte güvendiği halk konuşmaya başlamıştı cümlelerini kullandı. Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Rıfat (Börekçi) Efendi, 1 Nisan 1920, tarihli telgrafla TBMM açılması için kazalardan nakli para istemiştir.
Keskin Müftüsü ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Sadık Efendinin TBMM açılışından Keskinlilerin büyük mutluluk duyduklarını bildiren telgrafı TBMM’de okunmuş TBMM’nce ayakta alkışlanmıştır. Keskin Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin doğrudan bağlı bulunduğu, Ankara’daki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine de bizzat para yardımında bulunduğu ve yine Ankara Müdafaa-i Hukuk cemiyeti’nin gelir gider defterinde de görmek mümkündür.
KAHRAMAN KESKİNLİLER GÜNÜ KURTULUŞ SAVAŞINDA AKTİF ROL OYNADI
Keskin kurtuluş savaşında da aktif rol oynamıştır. Öyle ki savaşın kazanılması için en fazla ihtiyaç duyulan silah ve cephanenin üretildiği üç yerden birisi Keskin’de idi. Batı cephesinin silah onarımı ve mühimmat ıslahı ve değiştirilmesi işleri başlıca Eskişehir, Ankara ve Keskin olmak üzere üç yerde yapılmakta idi Batı cephesinin ana deposu da Keskinin Köprü Köyü ve Yahşiyan da idi. Keskinde bulunan fişek fabrikasında fişek ihtiyacını karşılamak için gece gündüz çalışmıştır. Batı cephesi komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği 14 Ağustos 1920 tarihli yazısında (Hacı K ) Mehmet Atakul Kumandasındaki Keskin müfrezesinin tamamının Eskişehir’e sevkine emir buyrulmasını rica etmiştir.
1- (Hacı Ka) Mehmet Atakul ve Kaplan Naci kumandasındaki 120 atlıdan ibaret Keskin Müfrezesi.
2- Arap Osman kumandasındaki 120 atlıdan ibaret 25 Müfrezesi
3- Süleyman Ağa Kumandasında 44 atlıdan ibaret Kalecik gönüllüleri
Batı cephesine savaşmaya gönderilmiştir. Batı cephesinde Bozöyük – Bilecik cephesinde de ayrıca yunan ordusuna karşı savaşan Rıza bey ve (Hacı K ) Mehmet Atakul komutasındaki Kırşehir ve Keskin gönüllü alayı içerisinde de 100’lerce Keskinli bulunmaktaydı. Bu önemli tarihi an yaşanmamış olsaydı, acaba Mustafa Kemal’in Ankara’ya girişi ve bunu takip eden tarihi olaylar, hangi tarihler’de gerçekleşebilirdi? Keskinli Kahramanların yaptığı küçümsenecek bir olay değildir. Daha sonra Keskinliler 1500 kişilik atlı birlik oluşturarak cepheye sevk edilmiştir ve o zamanın Ankara basını Kahraman Keskinliler diye manşet atmışlardır.