Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
CENAP ŞAHABETTİN
Şehirlerin gelişmesi, düzenli bir şehir oluşumunun sağlanması ve vatandaşların daha iyi hizmet alabilmesi adına sürekli çalışmalar, yenilikler yapılır.
Proje geliştirilir ve bu projeler doğrultusunda en güzeli en sağlıklısı en faydalısı en ekonomik olanı uygulanmaya çalışılır.
Zaman zaman proje değişikliğine gidilir, ancak yine amaç farkına varılmamış eksikliğin giderilmesidir.
Kimi zaman ise öyle işler yapılır ki, neredesinden bakarsanız bakın mutlaka bir eksiği mutlaka eğrelti duran bir tarafı vardır.
İyi niyetlerle başlanmış olsa da, zamanla öyle bir hale geliyor ki, artık geri dönülmesi bile ızdırap olabiliyor.
Çalışma bitiyor sonuçta ama unutulan, dikkat edilmeyen, hatta önemsenmeyen, alt yapısı düşünülmeyen yönleriyle ortaya yarım yamalak bir eser çıkıyor.
Çevrenize bakıp düşünün bir kere.
Görebileceğiniz o kadar çok yarım işler vardır ki, akıl sır ermez.
Esnaf bir işyeri açar.
Fakat ne tuvalet düşünülmüştür, ne elbise dolabı, nede küçük dahi olsa mutfak.
Lokanta açıyordur vatandaş, çalışacak işçilerin dolabı olmaz.
Kahvehane açılır, fakat lavobası tiksindirici derecede bakımsız ve alelade bir yapıdadır.
İnşaat başlamıştır mesela, işçilerin kullanabileceği ne lavobası, ne elbise dolabı, ne yemek yiyebileceği uygun bir mutfak göremezsiniz.
Kısaca Kırıkkale’de çoğu işler hep eksik veya yarım yamalaktır.
Çarpıcı örneklerden biri de Samsun karayolu civarındaki yapılaşma ve buna paralel olarak ortaya çıkan sorunlardır.
Şüphesiz ki, bölgenin gelişmesi önemli.
Ve…Bölgedeki nüfus oranı oluşan yapılaşma ile her geçen artıyor.
Merak ediyorum, nüfus artışına paralel olarak, gerek eğitim gereksinimi gerek sosyal alanlar gerek vatandaşların güvenliği için alınması gereken önlemler ve gerekse kültürel alt yapı hazırlanmış mıdır?
Kaldı ki, Samsun karayolunun iki yanında yükselen binalarla artan nüfus bakımından güvenlik ciddi bir sorun haline gelmiştir.
Özellikle karşıdan karşıya geçişlerde yaşanan sıkıntı, önemli bir güvenlik eksikliğini işaret etmeye yetiyor.
Daha geçen hafta karşıdan karşıya geçmek isteyen bir vatandaşın geçirdiği trafik kazasıyla ölmesi bunu açıkça ortaya koymuştur.
Tahmin ediyorum ki, yaşanan ölümlü trafik kazası ne ilk olacak nede sona erecek.
Dedik ya, bir iş yapılırken hep bir tarafı eksik veya yarım yamalak kalıyor.
Can kaybı her ne kadar vatandaşın kendi hatası ise de, bölgenin gelişmesi sağlanırken, vicdani sorumluluk bölgeyi yapılaşmaya açan gerek alt geçit ve gerekse üst geçit yaparak tedbir almayanlarındır.
Buradan seslenmek istiyorum.
Madem Samsun karayolu etrafı yapılaşmaya açıldı, can kaybı yaşanmaması için tedbir almak da şehrin yöneticilerine düşer.
