Elektronik ortamlarda imza yerine kullanılabilen yasal kimlik doğrulama sistemi e-imza ile gerek kamusal gerekse ticari alanlarda pek çok işlem kolayca gerçekleştirilebiliyor. Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasının geçen iki haftalık süreçte Elektronik İmza (e-imza) çözümlerini tercih edenlerin sayısı yüzde 25 oranında artış gösterdi. Bu artış sonrasında vatandaşları mağdur etmek isteyenlerin arttığını söyleyen E-imzaTR Yönetim Kurulu Başkanı Kılıç, bu konuya duyarlı olunması gerektiğini kaydetti.
“SALGIN DÖNEMİNDE VATANDAŞLARIMIZI DOLANDIRMAK İSTEYENLER TÜREDİ”
Kılıç, Türkiye’de korona virüs sürecinin başlaması ile birlikte e-imza kullanıcısının çok hızlı bir şekilde arttı. E-imza almak için şubelerimize gelen vatandaşlarımız yoğunluğa neden oldu. Pandemi döneminde vatandaşlar bir yerlere dokunmaktan çekindikleri için, işlerini de evlerinden ya da uzaktan halletmeyi tercih ettiler. Özellikle kamu kurumu ile olan işlerin e-imza ile yapılabiliyor olması bunda önemli bir etkendir. Salgın dönemi ile birlikte e-imzaya ilgi artınca her mal ve üründe olduğu gibi e-imzada da bu durumu kullanarak kendilerine vatandaşlarımızı dolandırmak isteyenler türedi. İnternette çeşitli ilanlar vererek ‘anında e-imza’ ‘çok ucuza e-imza gibi’ söylemlerle vatandaşlarımızı mağdur ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Bu konuda tüm vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum. E-imza ıslak kağıda kalemle attığınız imza ile aynı geçerliliğe sahiptir. Dolayısıyla sadece Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından ilan edilmiş e-imza hizmet sağlayıcılar tarafından üretilebilir. Kamu çalışanları dışındaki kimselere e-imza sağlamaya yetkili 4 kuruluş vardır. E-imza alacağınız başvuru merkezleri mutlaka Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılarının sitelerinde olmalıdır. Bu dört kuruluş dışındaki kişi yada kuruluş dışından çeşitli ilan reklam yada kapınıza gelerek e-imza veriyoruz diyen kişi ve kişilere itibar edilmemesini istiyoruz” dedi.